Çocukta İki Yaş Eğitimi Nedir ?

By | 20 Mart 2015

Çocukta İki Yaş Eğitimi Nedir ?Çocukta İki Yaş Eğitimi Nedir ?

Bazı psikologlar, çocukların yürümeye başlamasını, be­beklikten çıkıp sıralama çağma girmesi olarak kabul ederler. Bu devre, çocuğun çevresine yönelik araştırmalarının had safhada olduğu devredir. Bu dönemde, çocuğun güven veya güvensizlik duygusu pekişir. Çocuğa, bu dönemde en büyük yardım, çevresini araştırma konusunda hürriyet tanımaktır.

Koşarak, sıçrayarak, atlayarak daha önce hiç yapmadığı hareketleri hür bir şekilde yapan çocukta, kendine güven duygusu gelişir. Bazı evlerde; kırılacak değerli eşyalar orta­da olduğundan çocuk, bunlara yaklaşacak olsa “Dokunma, tutma!” gibi tepkilerle karşılaşır. Böylece şuuraltında “Hep dokunulmaması gereken şeyleri elliyorum; kötü birisiyim.” güvensizliği yer eder.

Çocuk, yürüyüp koştuğu hâlde, muhakeme ve sentez yö­nünden henüz bebektir. İngilizler, bu çağdaki çocuklara “ko­şan bebek” derler. Bu dönemde, sadece kırılmasından kor­kulan değil, çocuk için potansiyel tehlike olabilecek eşyalar da ortadan kaldırılmalıdır. Yalnız, kaldırılan eşyaların yerine çocuğun oynayarak, elleyerek, gözlemleyerek gelişmesine yardımcı olacak başka şeyleri koymak gerekir.

Çocuğun bu hareketli döneminde, eşlerin beraberliği bü­yük değer taşır. Çocuk oynarken ana baba, başka bir işe da­lıp giderse beklenmedik tehlikelerle karşılaşabilir. “Özellikle erkek çocukların büyümesi sırasında aşırı ürkek, telaşlı, en­dişeli bir anne ve aşırı umursamaz bir baba, çocuğun kendi­ne güvensiz bir kişi olarak yetişmesine sebep olabilir.”

Sıralama çağındaki çocuğunuzun, kendine güven duygu­sunu geliştirmesi için, sadece hareketli oyunlar değil, zihnî oyunlar ve faaliyetler de gereklidir.

Resimli alfabeler ve sözlükler, bu dönem için biçilmiş kaf­tandır. Çocuğa, kitaptaki resimleri gösterip neler olduğunu tek tek söyleyin. Zamanla, sizin resmi göstermeniz, çocuğun bunu hemen adlandırmasına yetecektir.

Sıralama çağında, çocuğunuza masal anlatmayı veya oku­mayı ihmal etmeyin. Özellikle bunu, gece yatma zamanında yaparsanız çocuğun, belirli bir saatte uyuma alışkanlığını da sağlamış olursunuz. Annesi, gün boyunca onunla ilgilenmiş­se gece yatarken masal okuma işini, babaların üstlenmesi iyi olur.

Nesiller boyu iki yaş çocukları hep kötülenir, ne kadar zor ve geçimsiz bir yaşta oldukları söylenir. Doğrudur; an­cak duruma bir de aksi yönden bakacak olursak, iki yaşında­ki çocukların ne kadar harika olduklarını görürüz. Düşünce­leri, fikirleri ve kendine göre tarzı olan küçük bir insanla beraberizdir artık.

İşte bu çok önemli özellikler, aynı zamanda iki yaş çocuk­larının zorluklarının kaynaklarıdır. Aslında çocuğun bu dönemdeki en büyük arzusu, dünya düzeninin nasıl işlediğini anlayabilmektir.

Ana babalar, iki yaş çocuklarının şu beş özelliğini bilerek ebeveynlik yaparlarsa nitelikli yetişmelerini sağlarlar.

  •  Sevmeyi öğrenirler.
  •  Kendilerini ifade etmeye bayılırlar.
  •  Yardımcı olmak isterler.
  •  Öğrenmek, hayat biçimleridir.
  •  Birey hâline gelirler.

Sıralama Çağında Disiplin

Sıralama çağındaki çocuk için, belirli bir disiplin uygu­lanması zamanı, gelmiş demektir. Burada disiplin ile “cezalandırmadı birbirine karıştırmamak gerekir. Azarlanmak­tan dövmeye kadar her türlü ceza, çocukta ters tepki uyandı­rır ve yapmasını istediğimiz şeyin tam tersini yapmaya yö­neltir. Çocuk yetiştirmede disiplin “öğretmek” ile eş anlam­lıdır.

Öğretmek anlamındaki disiplinde şu üç metodu uygula­mak yerinde olur:

  1.  Çocuğa, “dokunma”, “yapma” kelimelerini sık sık tek­rarlatmayacak şekilde rahatça ve tehlikesizce oynayıp dolaşabileceği bir ortam hazırlamak, ona göre eşyaları yerleştir­mek. Buna rağmen, yukarıdaki ifadeleri kullanmak gereke­bilir. Soba ve bıçak gibi şeylerle oynamaya kalkarsa “Bıçakla oynama, elini kesersin!”, “Sobaya dokunma, elini yakarsın!” gibi engellemeleri haklı sebebe bağlamak isabetli olur.
  2.  Çocukların dikkati çabuk dağılır. Buna dayanarak, teh­likeli bir şeye yöneldikleri vakit, “Yapma, etme!” yerine “Bak; sana ne yapacağım?” diyerek dikkati çevrilirse, istenil­meyen hareketi yapması engellenmiş olur.
  3.  Çocuklarımızı, istediğimiz tarzda davranmaları için ödüllendirmeliyiz. Bu ödül, oyuncak veya sevdiği bir yiye­cek olabilir. Tabi en etkili ödül, ana babanın sevecenliğidir. Burada dikkat edilecek nokta, çocuğun yaramazlığından yola çıkmamak, iyi davranışlarını değerlendirmektir. İyi davra­nışları vurgulamak, kötü davranışları engellemekten daha kolaydır.

İki Üç Yaş Arası

İki yaştan üçe geçiş yapmaya başlayan çocuk, olumsuz ve asidir. En çok kullandığı söz “Hayır!”dır. Ne istediğini bile­mez. Bu dönemde iki temel yanlıştan kaçınmak gerekir:

Birincisi, çocuktan, çevrenin emirlerine uyması ve kendi­ni kontrol etmesi konularında aşırı istekte bulunmayın. Böy­le yaparsanız çocuğunuz ya içe kapanık, pısırık biri olacaktır ya da tam tersine, iyiden iyiye isyan bayrağını açacaktır.

İkinci yanlışınız ise çocuğu gerektiği kadar kontrol altına almamak olur. Her istediğini vermeniz, sözünüzü dinleme­diği zaman onun isteğine uymanız, çok geçmeden çocuğu, evin tek hâkimi durumuna getirir. Bu tip çocuk, çevreye uyum konusunda hiçbir olumlu şey öğrenemez. Bu da gele­cek yıllarda, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla uyuşmamasına yol açar.

Çocuk, bu dönemde hep aşırılıklar arasında gider, gelir. Bir yandan bağımsızlık duygusu, öte yandan ana babaya ba­ğımlı olmak gibi bebeksi içgüdüsü arasında çelişir. Bir sefer “Ben kendim yapacağım.” diye tutturur, başka bir sefer aynı konuda “Sen yap!” diye annesine ve babasına yaklaşır.

Bu dönemde konulacak ve uygulanacak kurallar konu­sunda esnek olunmalıdır. Yıkanma, yatma, giyinme gibi davranışlarda katı kurallardan kaçınmalıdır.

İki buçuk yaş civarı, çocuğun ciddi boyutlarda bağımsız­lığını ilan ettiği dönemdir. Çünkü çocuk çişini ve kakasını tutmaya, konuşmaya başlamıştır. Çocuğun geçimsizliğini görünce paniklemeye gerek yok.

Sanki Allah, yetişkin olduklarında bütün kâinatı iç dün­yalarına yerleştirebilsinler ve özümseyebilsinler, diye çocuk­lara sınırsız aç bir “merak midesi” yerleştirmiştir. İşte bu özelliklerin bulunduğu iki buçuk yaş döneminde çocukların manevi yönlerini beslemeye başlamak için bütün şartlar uy­gun durumdadır.

Gelişim dönemleri içinde ele alındığında 2-3 yaş, önemli ve kritik bir süreçtir. İki yaşında artık rahatça kendini ifade etmeye başlayan çocuk, başkalarından ayrı bir birey olduğunun bilincine de varır. Bu yaş, bağımsız davranma ve kendi başına eylemlerde bulunma dönemidir. Ancak hala an­neye ve yakın aile bireylerine olan bağlılığı devam eder. İki yaşın sonlarına doğru ve üç yaşın başlamasıyla birlikte oyun çağı da başlar. Motor becerileri gelişmiştir. Sayı saymak, şarkı-şiir öğrenmek ve söylemek, hemen her konuda soru sor­mak gibi hem öğrenmeye hem de öğrendiklerini göstermeye yönelik hızlı bir gelişim içerisine girer.

Bu yaşlarda cinsiyet duygusu da gelişir. Kendi cinsiyeti­nin faikına varır. Bu farkındalıklarla beraber, kurallı oyunlar ve arkadaşlıklar öne çıkmaya başlar. Artık benmerkezci du­rumdan topluma dönük sosyal bir birey olma yolunda deği­şim gösterir. Bu değişim ve gelişime paralel olarak sözcük dağarcığı oldukça gelişmiştir. Sembolik oyunlar çocuk için hala önemlidir. Yani elini yıkarmış gibi yapmak, uyuyormuş gibi yapmak, anneymiş ya da babaymış gibi davranmak en

önemli oyun biçimidir. Bu sembolik oyunlarla da dış dünya­yı algılaması kolaylaşır.

2-3 yaşlar, çocuğun pek çok değişikliğini keyifle izleyece­ğiniz ideal zamandır.