Uygulamada, çocuk iki yıl süreyle emzirilmemektedir. Çünkü bebek ek gıdalarla beslendiğinde anne sütüne ihtiyacı kalmamaktadır. Bazı ailelerde ise çocuk üç yaşına kadar da emebilmektedir. İmam-ı Âzamin içtihadına göre, gerek kız, gerekse erkek çocuğunun süt emme süresi otuz ayı geçmemelidir. Ancak çocuğun beslenme problemi varsa, uzatılmasında da bir sakınca bulunmamaktadır.
Çocuğun kaç yıl süt emme hakkı olduğu, hangi şartlarda sütten kesilebileceği Kur’ân-ı Kerimde açıkça ifade edilmektedir. Bu konudaki âyetlerin meâlleri şöyle:
“Anneler, çocuklarını iki tam yıl boyunca emzirirler; bu hüküm, emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir. Annelerin yiyeceği ve giyeceği, babanın gücüne göre ve örf ve âdete uygun şekilde baba üzerine bir borçtur.
“Kimse gücünden fazlasıyla mükellef tutulmaz. Ne bir anne çocuğu sebebiyle, ne de bir baba çocuğu sebebiyle üzerine düşenden fazlasıyla mükellef tutulup da zarara sokulmasın. Babanın ölümü ile, ona vâris olan kimse de, babanın bu husustaki vazifesiyle mükelleftir.
“Eğer anne ile baba aralarında istişare ederek karşılıklı rızâ ile çocuğu iki seneden önce sütten kesmek isterlerse, onlara bir günah yoktur.
“Eğer çocuğunuzu süt anneye emzirtmek isterseniz, emzirme ücretini örfe uygun şekilde verdiğiniz takdirde, üzerinize bir günah
yoktur. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah bütün yaptıklarınızı hak-kıyla görür.”
“Biz insana, anne ve babasına iyilik etmesini emrettik. Annesi onu zaaftan zaafa düşerek taşıdı. Sütten kesilmesi de iki yıl sürdü. Bana, annene ve babana şükret; dönüşün ancak Banadır, dedik.”
Bu iki âyeti delil olarak içtihatlarına esas kabul eden İmam-ı Âzam hariç Hanefi mezhebi; Şâfiî, Mâliki ve Hanbelî mezhebi âlimleri çocuğun süt emme hakkının iki yıl olduğu görüşünde görüş birliği içindedirler.
İmam-ı Âzam da içtihadına şu âyet-i kerimeyi delil olarak zikreder:
“İnsana Biz, anne ve babasına iyilik etmeyi emrettik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Onun anne karnında taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihâyet olgunluğa erişip kırk yaşma vardığında, ‘Yâ Rabbi!’ diye duâ etti. ‘Bana, anneme ve babama bağışladığın nimetlerin şükrünü edâ etmeye ve râzı olacağın güzel işler yapmaya beni muvaffak et. Neslimden gelenleri de sâlih kimseler kıl. Ben Sana yönelerek günahlarımdan tevbe ettim ve ben Sana teslim o- lanlardanım.”
Âyet-i kerimelerde kız erkek ayırımı olmadığı gibi, kız çocuklarını altı aydan sonra emzirmeme hususunda bir kayıt bulunmuyor. Hatta bu süre otuz aya kadar çıkabilmektedir.
Bu çocuğun hakkıdır, ancak anne-baba iki yıl dolmadan çocuğun süte ihtiyacının olmadığına, normal gıdalarla beslendiği için sütten kesilmesi kanaatine varırlarsa bundan dolayı kendilerine bir günah olmadığı âyette açıkça ifade edilmektedir.
Uygulamada ise, genellikle kız olsun, erkek olsun iki yıl süreyle emzirilmemektedir. Çünkü bebek ek gıdalarla beslendiğinde anne sütüne ihtiyacı kalmamaktadır. Bazı ailelerde ise çocuk üç yaşına kadar da emebilmektedir.
Bu meselede İmam-ı Şâfiî, Kur’ân’da sınırı belirtildiği gibi iki yıldan fazla bebeğin emzirilmemesi gerektiğini belirtirken, çocuk kendi kendine yemeğini yiyinceye kadar emebileceği görüşünü ifade eden âlimler de bulunmaktadır. İmam-ı Âzamin içtihadına göre, gerek kız, gerekse erkek çocuğunun süt emme süresi otuz ayı geçmemelidir. Ancak çocuğun beslenme problemi varsa, uzatılmasında da bir sakınca bulunmamaktadır.