Çıplaklığın Yasaklığı

By | 1 Nisan 2015

ciplakligin-yasakligiEbû Dâvûd’un Behz b. Hakîm’den naklettiği bir rivayette, dedesi şöyle anlatmıştır:
“Ey Allâh’ın Rasûlü! Avret yerlerimiz hakkında neleri yapalım, neleri bırakalım?” diye sordum.
“Avret yerini eşin ve câriyen dışındaki herkesten ” buyurdu.

“Ey Allah’ın Rasûlü! Peki erkek erkeğe iseler o zaman ne yapayım” dedim.
“Sen elinden geldiğince kimseye göstermeyiver” buyurdu.
“Ey Allâh’ın Rasûlü! Peki yalnızsak?” dedim.

“Allâh (c.c.) kendisinden utanılmaya insanlardan daha lâyıktır” buyurdu.

Ebû Dâvûd, Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a.) Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Erkekler birbirlerinin açık yerlerine bakmasınlar, kadınlar da birbirlerinin açık yerlerine bakmasınlar. İki erkeğin teni bir kumaş altında birbirine değmesin. İki kadının teni de bir kumaş altında birbirine değmesin. ”

Allâh Rasûlü (s.a.v.) birinin, uluorta peştemalsiz yıkandığını görünce minbere çıktı. Allâh’a hamd ve sena ettikten sonra,
“Allâh, hayâlı ve örtülüdür, utanmayı ve örtünmeyi sever. Biriniz yıkanırken örtünsün ” buyurdu.
• Yıkanmak için veya bir başka amaçla suya peştemalsiz girmek mekruhtur.

Çünkü suda da yaşayan canlılar vardır. Câbir b. Abdullah (r.a.), Hz. Peygamberin (s.a.v.) suya peştemalsiz girilmesini yasakladığını nakletmiştir. Hasan-ı Basrî de (rh.a.) şöyle demiştir:

“Suyun içinde de yaşayanlar vardır. Su altında yaşayanlardan en çok utanması gerekenler ise bizleriz.”
Bir başka rivayete göre ise, Ahmed b. Hanbel, buna izin vermiş ve mekruh olmadığını söylemiştir. Şöyle ki kimsenin görmediği bir yerde ırmağa giren birinin durumu sorulmuş, o da “Umarım..” diye cevap vermiştir. Bunun anlamı “Bunda sakınca yoktur” demektir. Ancak daha doğru olan, biraz önce geçen yasaklık hükmüdür.