Cenaze Nasıl Kefenlenmelidir?

By | 1 Nisan 2015

cenaze-nasil-kefenlenmelidir     Cenaze üç parça bez ile kefenlenip bunlara iyice sarılır. Bezler beyaz olur ve içlerinde gömlek, üst giysisi ve şalvar gibi dikişli kumaş bulunmaz. Ancak bezlerin eni kısa ise dikilmek sûretiyle birbirine eklenebilir. Her biri ödağacı, kafur ve buhur ile tütsülendikten sonra üstüste yere serilir. Kefenin her katı arasına güzel koku konur.

Denilmiştir ki: Cenaze kamis (entari gibi uzun gömlek), izar ve lifafe olmak üzere üç parça kefene sarılır. Öncelikle izara sarılır ve onun üzerindeki gömlek iliklenmez.

Kefenin üç parça bezden oluşması en güzelidir. Çünkü Hz. Âişe’den şöyle nakledilmiştir:

“Allâh Rasûlü (s.a.v.) Sehûliyye denilen üç parça beyaz bez ile kefenlendi ve bu bezler arasında gömlek ve sarık yoktu.”
Ahmed b. Hanbel, Hz. Âişe’den gelen bu rivayeti sahih kabul ederek görüşünü bunun üzerine bina etmiştir.

Sonra bir pamuğa kafur ve hanut konarak bir miktarı bacaklan arasına konur ve bir bez ile bağlanır. Geriye kalan kısmı ise secde ettiği organlara ve uyluk, koltuk altı, kulak içi, alın, diz kapakları, el ayaları ve gözlerin hemen yukarısına konur. Ancak gözün içine bir şey konmaz. Ölünün bedenindeki herhangi bir şeyin dışarı çıkmasından korkulursa burnun içi ve kulak içleri pamuk ve kafur ile doldurulur. Ancak cenazenin bedeni tamamen kafur ve sandal ile kokulansa bu daha güzel olur.

Nafı, İbn Ömer’in cenazenin uyluk ve dirsekleri arasına güzel koku sürdüğünü nakletmiştir.

Sonra cenaze, çarşafların üzerine alınır, en üstteki bezin ucu sağ tarafa kıvrılır. Sonra diğer ucu sol tarafa kıvrılır ve cenaze onunla tamamen örtülür. Sonra ikinci ve üçüncü bezlerde de aynı şey yapılır. Başındaki kısım ayaklanndaki kısma göre daha çok bırakılır ve sonra sarığın ucunun toplandığı gibi toplanıp dolandırılarak yüz ve ayağın üzerine getirilir. Ancak kefenin açılmasından korkulursa bağlanır ve cenaze kabre konunca kefen yırtılmayıp atılan düğüm tekrar çözülür.