Böbrek Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?
Türkiye’de kronik böbrek yetmezliği yaygınlaşmakta, gittikçe daha genç yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
- Kronik böbrek yetmezliğinin en önemli sebeplerinden biri böbreklerin çalışma kapasitesinin düşük olmasıdır. Anne sütü alamayan, hazır mamalarla beslenen ya da anne sütü yanısıra erken aylarda ek gıda alan bebeklerin böbrekleri suni besinlerden olumsuz etkilenir, böbreklerin gelişimi yavaşlar ve çalışma kapasitesi azalır. Hastanın böbreklerinin durumuna bakarak, anne sütü alıp almadığını, ek gıdaya ne zaman, neyle başlandığını tahmin etmek mümkündür. Aynı durum sentetik süt tozu kullananlarda da görülür.
- Kronik böbrek yetmezliğinin en sık rastlanan nedenleri arasında aspirin, ağrı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar ve antibiyotikler olduğu tespit edilmiştir. Buradan çıkan sonuca göre, bugünkü kronik diyaliz hastalarının büyük çoğunluğunu, genç yaşlardan itibaren, yoğun bir şekilde ağrı kesici gibi tıbbi ilaçları kullananlar oluşturmaktadır.
- Kir çözücü, kireç çözücü, lavabo açıcı gibi asitli, yüzey temizleyici, çamaşır suyu, bulaşık deterjanı, saç boyaları gibi aktif madde içeren deterjanlar ve asitli yiyecek-içeceklerdeki toksik maddeler böbrekler yoluyla vücuttan uzaklaştırılır. Bu toksik maddeler, glomerüllerde iltihaplanmaya ve doku bozulmasına yol açar. Kimyasal saç boyalan da doğrudan böbrekleri etkiler.
- Amalgam diş dolgularından devamlı buharlaşan kurşun böbreklerde birikinti oluşturur. Bu birikinti, dişmacununda bulunan ve köpürmesini sağlayan kadmiyumu mıknatıs gibi çeker. Kadmiyum ise böbrekler için kurşundan daha tehlikelidir ve kurşunla birlikte daha zehirli hale gelir.
- Margarin ve diğer hidrojenize yağlar vücut ısısında adeta plastikleşir. Bu plastikleşmenin örneğini kızartma tavasında görmek mümkün: Hidrojenize yağla yapılan kızartmadan sonra tavada polietilene (poşete) benzer bir tabaka oluşur. Bu yağları kullananların karaciğer ve böbrekleri plastikleşmiş gibi görünür. Bu plastikleşmiş yağ metaboliklerinin böbreklerden temizlenmesi uzun yıllar alır. Suni gübre kullananların böbrekleri de aynı şekilde margarin kullananların böbrekleri gibi görünür.
- Böbreklerde kronik dioksin zehirlenmesi sonucu böbrek dokularında bozulma ortaya çıkar. Bu durum plastik fabrikalarında çalışan, yoğun plastik eşya kullanan ve sobada poşet yakanlarda sık görülür.
Böbrek hastalıklarına yol açan sebeplerin birkaçını veya hepsini hemen hemen bütün Türk kadınlarında görmek mümkündür.
Böbrekler hayati organ olduğu için bağışıklık sistemi, onları korumak için her yolu kullanır:
- Bağışıklık sistemi, kapasitesi düşük olan böbreklerin görevini kısmen deriye yükler,- böbrek yoluyla atamadığı metabolizma atıklarını önce aşırı terleme ile uzaklaştırmaya çalışır. Metabolik atıklar çoğaldığı veya niteliği değiştiği zaman terleme yetersiz kalır ve egzama, sedef veya vitiligo devreye girer. Bunlar aslında cilt hastalığı değil, böbrekleri koruyan birer faktördür. Bu durumda cilt hastalıkları için kullanılan ağır ilaçlar onların inadını artırır ve böbreklerin durumunu daha da zorlaştırır.
- Bağışıklık sisteminin, böbreklerin iflasını önlemek üzere geliştirdiği ikinci etkili yol şişmanlıktır. Bu durumda bağışıklık sistemi TSH’ı yükselterek metabolizmayı yavaşlatır ve böbrek yoluyla atılamayan metabolik atıklar yağda depolanır.
• Ağır ilaçlarla cilt hastalıklarını veya şişmanlığı ortadan kaldırmaya çalışırken, iltihaplı eklem romatizması ortaya çıkar. Bu durumda cilt yoluyla atılamayan metabolikler eklemlerde yakılıp, iltihap ile yokedilirken eklemlerde, ödem, kızarıklık ve dayanılmaz ağrılar olur.
İdrar yolları enerji akımı her iki ayağın küçük parmağından, böbreklerin enerji akımı tabanların ortasından başlayarak topuklarda birleşir. Baldırlar ve uylukların arkasından makata gelir, makadı dolaşarak omurganın iki tarafından ense çukuruna kadar çıkar, oradan kafanın tepesine yükselir ve gözlerin iç ucuna, burun köküne kadar iner. Bu çizgi üzerindeki baldır, bel sırt, boyun ağrısı ve burun köküne inen başağrısı, baldırlarda kramp, aşırı terleme, egzama, sedef, vitiligo, iltihaplı romatizma, şişmanlık, şeker, tansiyon, kolestrol dengesizliği kronik böbrek yetmezliğinin belirtileridir. Bu belirtilerden biri veya birkaçını yaşayanlarda kronik böbrek yetmezliğini düşünmek gerekir, çaresi idrar yolları ve böbreklerin tedavisindedir.
Uyarı: Böbrekler, hayati öneminden dolayı bağışıklık sistemi tarafından özel olarak korunan organlardır. Böbrekler iflas edinceye kadar görüntüleme cihazlarıyla ve tahlillerle tesbit edilemez.
Öneriler
- Böbrek hastalarında, böbreklerin tuz atma kapasitesi de düşük olur. Gereğinden fazla tuz tüketmek, yapay veya katkılı tuz kullanmak hipertansiyona yol açar.
- Ödem varsa, kreatin ya da üre yükselmişse, su, tuz ve proteini dengeleyen diyet gerekir. Bu durumda en iyi diyet metabolikleri atma kapasitesine göre 7-10 gün meyve suyu ve yeşil sebze suyu diyetidir.
- Sonra 4 hafta boyunca Davud Aleyhisselam orucu tutulur yani bir gün aç kalınır, ertesi gün yalnızca meyve-sebze suyu içilir (elma suyu, greyfurt suyu, limon suyu, semizotu suyu, ısırganotu suyu, kuru soğan suyu, maydonoz ve kereviz yaprağı suyu, ekşi üzüm suyu, karpuz kabuğu suyu).
Örnek
- Bir gün aç kalınacak, ikinci günün sabahı limon veya greyfurt suyu içilerek açlık bitirilecek.
Sonra akşama kadar acıktıkça
- 150 gr. semizotu suyu + 50 gr. kuru soğan, ısırgan, maydonoz veya kereviz yaprağı suyu + 50 gr. su yudum yudum içilir, acıkınca üzüm yenir veya suyu içilir. Ve / veya
- 150 gr. semizotu suyu + 50 gr. ısırgan (veya maydonoz + kereviz yaprağı) suyu içilir,
- Akşam doğal bal ile zencefil veya kekik çayı içilir.
- Uyumadan önce 30-50 gr. sarımsaklı zeytinyağı + 30-50 gr. limon suyu içilir, ertesi gün tekrar aç kalınır.
- Semizotu mevsimi değilse, aşağıdaki meyve-sebze suyu karışımlarından biri kullanılabilir:
- Havuç suyu + kırmızı pancar suyu karışımı,
- Kırmızı pancar suyu + soğan suyu karışımı,
- Kırmızı pancar suyu + ıspanak suyu karışımı,
- PHavuç suyu + elma suyu karışımı.
- Her bardakla birlikte, 1-3 diş sarımsak kırılarak yutulur, arkasından 3 karanfil çiğnenerek yutulur. Meyve-sebze suları arasında eşit miktarlarda, toplam 1 fındık büyüklüğünde propolis veya damla sakızı, çam sakızı + günlük karışımı 1 -2 saat çiğnenerek yutulur.
4 hafta sonra
- 2 günlük açlık yapılır, 3. gün günboyu meyve suyu içilerek akşam karaciğer temizlemesi yapılır. (“Karaciğer Temizlemesi” bölümüne bakınız.)
Karaciğer temizlemesinden sonra, 4 hafta boyunca
Her Pazartesi-Perşembe 36 saatlik oruca devam edilir. Oruç tutulmayan günlerde meyve suyu içilir, meyve ve salata yenir, elma suyu + bal veya arı sütü + polen kullanılır. Haftada 3 defa kan grubuna göre faydalılardan yemek yenebilir.
Yağ olarak sadece, yağsız pişirilen yemeğin üzerine veya salata ile sarımsaklı zeytinyağı kullanılır. Salataya mevsime göre ıspanak, semizotu, hindiba, maydanoz, kuru soğan, yeşillik, kabak, havuç, kırmızı pancar, kereviz katılabilir.
4. hafta tamamlandıktan sonra
- Bir gün akşama kadar meyve suyu içilerek tekrar karaciğer temizlemesi yapılır.
- 1 hafta sonra 3 günlük oruçlar 7 gün ara ile 10 defa tekrarlanır. Açlıklar arasında her güne meyve-sebze suyuyla başlanır.
- Hergün aç karnına 30 gr. zeytinyağı + 30 gr. limon suyu karışımı içilir. Haftada 2-3 defa et, diğer günler faydalılardan seçerek günde 1 defa pişmiş yemek yenebilir. (“Et” bölümüne bakınız.)
Bu şekilde diyaliz birkaç yıl ertelenebilir.
- Böbreküstü bezi ile tansiyon ve şeker dengesizliği ilişkisi
- Böbreklerin üst kısmında yer alan böbreküstü bezleri, 3 tür kortikosteroid hormon üretir: Androjenler ve östrojenler, glukokortikoid hormonlar ve mineralokortikoid hormonlar.
- Androjen ve östrojenler, cinsel gelişme ve üremeyi sağlar. Kortizon gibi glukokortikoid hormonlar glikoz regülasyonunu korur, vücuda dışarıdan gelen olumsuz etkilere karşı bağışıklık sisteminin tepki vermesini sağlar ve bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini baskılar. Aldesteron gibi mineralokortikoid hormonlar vücuttaki sodyum-potasyum dengesini düzenler.
Böbreküstü bezi yetmezliğinin belirtileri
- Bitkinlik, kaslarda güçsüzlük, mide bulantısı, deride koyu renkli lekeler, yüzde ve avuçlarda anormal terleme, başağrısı, uyku bozukluğu, kolestrol dengesizliği, kan şekeri, büyük ve küçük tansiyonun birlikte yükselmesi veya aniden düşmesi, kısırlık. Tedavisi kronik glomerülonefrit tedavisiyle aynıdır. Hastalık yeni başladıysa, tedavi mümkündür fakat kronikleşir ve dokular bozulursa, o zaman ancak hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.
Son yıllarda artan yoğun parfüm kullanımına paralel olarak böbreküstü bezi hastalıkları da artmaya başlamıştır.
Böbrekleri korumak için öneriler
- 10’ar gr. havlıcan ve zencefil öğütülür,- 10 gr. günlük, 30 gr. çam fıstığı iyice dövülür. 200 gr. bal ile iyice yoğrulur. Bitene kadar sabah-akşam birer tatlı kaşığı yutulur. Yılda bir veya ihtiyaca göre 2-3 defa tekrarlanır. Bu karışım böbrekleri kuvvetlendirir, bel ağrısını giderir.
- 1 çorba kaşığı keten tohumu + 1 tatlı kaşığı ısırgan tohumu + 100 gr. sıcak su karıştırılır, üzerine bez sarılarak 1,5-2 saat demlendikten sonra yarım çay kaşığı öğütülmüş zencefil eklenerek sabah veya akşam yenir. 1 tatlı kaşığı bal ve 3 diş dövülmüş sarımsak bu ilacı daha da kuvvetlendirir. (Keten tohumu öğütülmeden kullanılır.
- Yemeklere kekik, kimyon, zencefil, defne yaprağı, nane ve safran katmak,- ısırganotu, kuşburnu, yeşil çay, biberiye ve papatya çayı içmek böbreklere iyi gelir.
- Bol miktarda limon suyu, greyfurt ve suyu, vişne, armut, ayva, erik, karpuz ve çekirdekleri, kavun ve çekirdekleri, maydonoz kökü ve yaprakları, kereviz ve yaprakları, soğan ve sarımsak tüketmek gerekir.
- Sabah ilk olarak su, meyve suyu veya sebze suyu içilir.
- Su konusunda çok titiz olmalı, sadece hafif sular içilmelidir (“Su” bölümüne bakınız.)
- Mide, bağırsaklar ve karaciğerin iyi çalışması çok önemlidir. Bu organlar iyi çalışmazsa, kan kirlenir, böbreklerin işi ağırlaşır. Kabızlık ve bağırsak gazı mekanik olarak böbreklerde kan ve sıvı dolaşımını zorlaştırır, böbreklerde taş oluşmasına neden olur. (“Mide ve Bağırsakların Tedavisi” ve “Karaciğer Temizlemesi” bölümüne bakınız.)
- Ömür boyu haftada bir 36 saatlik açlık veya ayda bir 3 günlük açlığa devam edilmelidir.
Böbrekler için faydalılar: Badem, ceviz, hurma, ayva, kiraz, vişne, erik, greyfurt, limon, gilaburu, taze sıkılmış ekşi meyve suları, yabani semizotu, ebegümeci, ısırganotu, ayrıkotu, atkuyruğu, misvak, karanfil, zencefil, günlük, propolis, kimyon, kişniş, nar, zeytinyağı, arpa suyu, taze sağılmış koyun ve deve sütü, bozkırda otlayan koyunun eti ve kuyruk yağı (kan grubu “A” olanlar için haftada bir).