Şaban-ı Şerif ayı Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) ayıdır. Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Şaban ayı içinde nefsinizi temizleyin. Ramazan ayı içinde de niyetinizi iyi edin. Şaban ayının diğer aylar üzerine olan fazileti, benim sizin üzerinize olan faziletim gibidir.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) arşın altında bir nur deryası yaratmış, sonra da bir melek yaratmıştır. Bu meleğin bir kanadı doğuya, bir kanadı da batıya (kuvvet ve kudreti her yana) uzanmaktadır. (Bu melek) öylesine büyüktür ki, başı Arş’a, ayakları da yere değmektedir.
Kişi Şaban ayında bana salât ve selam getirdiğinde de Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) işte bu meleğe nur deryasına (hayat suyuna) dalmasını emreder. O da dalar. Sonra çıkarak kanatlarını silkeler. Kanatları silkelendikçe her tüyünden dökülen su damlalarından Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) bir melek vücuda getirir ki, bu melekler kıyamete kadar salat ve selam getiren kimseye dua ve istiğfar ederler.”
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) bir gün sahabelerine “Şaban ayına Şaban adının verilmesinin sebebini biliyor musunuz?” diye sorar. Onlar da “En doğrusunu Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) ve Rasulü bilir” diyerek susarlar. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur: “Çünkü bu ayda işlenen iyi ameller bire ondan bire yedi yüze varan katlarla mükâfatlandırılır.”
Yahya İbn-i Muaz (Radıyallâhü Anh) buyuruyor ki: “Şaban ayı beş harften ibaret bir kelimedir. Şaban ayını ibadet ve taatla geçiren mü’mine bu kelimenin (şe=şın) harfi karşılığında şeref ve şefaat, (a=ayn) harfi karşılığında izzet ve keramet, (be) harfi karşılığında birr (iyilik), (e=elif) harfi karşılığında ülfet ve yakınlık, (ne=nun) harfi karşılığında da nur mükâfatı verilir.”
Receb ayında işlenen ibadet ve taatlar kişinin bedenini, Şaban ayında işlenenler kalbini, Ramazan ayında işlenenler de ruhunu manevi kirlerden arıtır. Çünkü Receb ayını ibadetle geçirerek bedenini manevi kirlerden arıtan kimse, Şaban ayında da kalbini arıtmış demektir. Şaban ayını ibadet ve taatla geçirerek kalbini manevi paslardan paklayan kimse, Ramazan ayında da ruhunu paklamış demektir. Bedenini Receb ayında, kalbini Şaban ayında manevi paslardan paklamayan kişi, Ramazan ayında ruhunu nasıl arıtabilir ki?
Receb ayı, kişinin günahlarından tevbe etme ayı, Şaban ayı, kalbi kusurlardan arıtma ayı, Ramazan ayı da ruhu nurlandırma ve aydınlığa kavuşturma ayıdır. Kadir gecesi ise, Allahü Teâlâ’nın (Celle Celâlühü) geniş olan rahmetine yaklaşma vesilesidir.
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Şaban ayına hürmet ve saygı besleyen, Allahü Teâlâ’dan (Celle Celâlühü) korkan ve bu ayı O’na (Celle Celâlühü) ibadet ve taatla geçiren, kötülüklere karşı nefsine hâkim olan kimsenin Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) ufak tefek günahlarını affeder. Aynı zamanda o kimseyi bütün bir yıl boyunca bela ve hastalıkların her türlüsünden muhafaza eder.”