Meymûn b Mihrân (radıyallâhu ‘anh) rivayet ediyor: Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) vaaz ederken adamın birine hitaben şöyle buyurdu:
“Beş şey gelmeden önce şu beş şeyin kıymetini bil: Yaşlanmadan önce gençliğinin. Hastalanmadan önce sağlığının. Meşguliyetten önce boş zamanlarının. Fakirliğe düşmeden önce zenginliğinin. Ölmeden önce hayatının.”
Resûlullah’ın (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) bu beş şeyin kıymetinin bilinmesine dair daha birçok hadis-i şerifleri, uyarılar ve tavsiyeleri bulunmaktadır.
Yaşlılık: İnsanın, yaşlılıkta güç yetiremeyeceği birçok ameli gençliğinde yapması mümkündür. Allah’a isyan ve günah içerisinde harcanan bir gençlik, yaşlandıktan sonra geri döndürülemez. 0 halde kişinin, yaşlılığında mutlu ve huzurlu olabilmesi için gençliğinde iken salih amellere koşması gerekir.
Sıhhate gelince: Sağlıklı insan hem malına hem de nefsine tam anlamıyla hâkimdir. 0 halde kişinin, sağlığını bir ganimet bilmesi, malı ve bedeniyle hayırlı işler görmede gayret göstermesi gerekir. Beden hastalıklara duçar olduğunda artık taattan geri kalır. Ve bir gün ölüm gelip kapısını çaldığında, bu malın ancak üçte biri kendisine fayda sağlayabilir.
Meşguliyete gelince: Geceler boş zamanlardır. Gündüzleri ise devamlı bir koşuşturmaca vardır. O halde bu geceleri değerlendirmeli ve namaz kılmalıdır. Gündüzler meşguliyet içinde geçtiği için oruç tutulabilir. Özellikle günlerin kısa olduğu kış ayları oruç tutmaya müsaittir.
Nitekim Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) bu hususta şöyle buyururlar:
“Kış mevsimi mümin için bir ganimettir. Geceleri uzundur, namaz kılabilir. Gündüzleri kısadır, oruç tutabilir.”
Diğer bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:
“Geceler uzundur, onu uykunla kısaltma. Gündüzler aydınlıktır, onu da günahlarınla bulandırma.”
Zenginliğe gelince: Allah’ın sana verdiği nzka razı ol ve bunun değerini bil. Tamahkâr olma ve insanlann elindekine göz dikme.
Hayatın kıymetine gelince: İnsan diri olduğu müddetçe amel etmeye muktedirdir. Öldüğü zaman artık amel edemez hale gelmiştir. 0 halde mümin bu fani dünyanın fani günlerini zayi etmemeli, ömründen geri kalan günleri kendisi için bir hazine bilmelidir.
Hikmet ehli bir zat şunlan söylemiştir:
“Çocukken çocuklarla beraber oyunlar oynadın. Gençliğinde heva-i hevesine kapılarak gaflete daldın. Yaşlılığında ise takatten kesildin. Allah’a ne vakit ibadet edeceksin?”
Anlatılmak istenen şudur: Öldükten sonra Allah’a ibadet edemezsin. Hayatta iken ne yaptıysan, hangi amel için gayret gösterdiysen seninle beraber gelecek odur. Ölüm meleği için hazırlıklı ol. Onu hiçbir zaman akimdan çıkarma. Zira o, seni hep hatırında tutmaktadır.