Nafile Oruç Tutmanın Fazileti Nedir?

By | 24 Mart 2015

nafile-oruc-tutmanin-fazileti-nedir    Selâme b. Kays’tan Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Tek bir gün Allâh rızası için oruç tutan kişiyi Allâh cehennemden, henüz yavru iken kanatlanıp uçan ve ihtiyarlayıp ölünceye değin uçmaya devam eden bir karganın aldığı mesafe kadar uzaklaştırır. ”

Kargaların ömrünün beş yüz yıl olduğu söylenmiştir. Ebû’d-Derda’dan Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Bir kişi tek bir gün Allâh rızası için oruç tutarsa Allâh, onunla cehennem arasına yeryüzü ile gökyüzü arasındaki mesafe genişliğinde bir hendek koyar. ”

Ebû Saîd el-Hudrî’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Bir kimse Allâh rızası için tek bir gün oruç tutarsa Allâh onun yüzünü cehennemden yetmiş yıllık yürüyüş mesafesi kadar uzaklaştırır.”
Hz. Âişe’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Bir kul, güne oruçlu olarak başlayınca güneş batıncaya kadar gökyüzünün kapılan açılır, bütün organlan Allâh ‘ı teşbih eder ve dünya semasının halkı, onun bağışlanması için bağşlanma diler. Bir veya iki rekât nafile namaz kılsa gökyüzü onun için nurla dolar ve ceylan gözlü dilberlerden olan eşleri onun için ‘Allâh ‘im! Onun ruhunu teslim alıp bizim yanımıza getir; çünkü biz onu çok özledik’ diye dua ederler. Lâ ilâhe illallah veya Sübhanallah dese bu söziinüyetmiş bin melek karşılayıp yazar. Bu, güneş batıncaya kadar devam eder. ’’

Ebû Hüreyre’den Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“İnsanoğlunun yaptığ bütün hayırlı ameller, on kat, yüz kat, hatta yedi yüz kat katlanır. Bunun tek istisnası oruçtur. Çünkü Allâh indirdiği kitaplardan birinde ‘Oruç bir tek bana aittir, onun ödülünü ben bizzat vereceğim ’ buyurmuştur. Oruçlunun ağz kokusu Allâh katında misk kokusundan daha güzeldir. ”

Ali b. Ebû Talib’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Oruç tuttuğu için arzu ettiği yiyeceklerden ve içeceklerden mahrum kalan kişiye Allâh cennet meyvelerinden ve içeceklerinden ikram eder. ”
Ebû Hüreyre’den (r.a.) Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Her amel sahibinin cennette bir kapısı olup cennete o kapıdan buyur edileceklerdir. Oruç tutanların da Reyyân adında bir kapılan olup cennete o kapıdan buyur edileceklerdir. ”

Hz. Peygamberin bu sözü üzerine Ebû Bekir (r.a.) “Ey Allah’ın Rasûlii! Bu kapıların tümünden davet edilecek kimse var mıdır?” diye soaınca Hz. Peygamber, “Elbette, Ebû Bekir! Ben senin onlardan olacağnı ümit ediyorum ’’ buyurdu.

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Her şeyin bir kapısı vardır, ibadetin kapısı ise oruçtur. ”

Enes b. Mâlik’ten Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Oruç tutun ki kalpleriniz saflaşsın. ”
Ebû Hüreyre’den Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Oruç, sabrın yansıdır. Her şeyin bir zekâtı/annmayolu vardır; bedenin annmayolu da oruç tutmaktır.”
Ebû Evfâ’dan Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Oruçlunun uykusu ibadet, sükûtu teşbihtir. Ameli de makbuldür. ”
İbn Abbâs’tan Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Kıyamet gününde oruç tutanlann önüne altından bir sofra konacak ve sofrada bal olacak. İnsanlar onlara bakarken onlar o sofradan yiyecekler. ”

Ebû Süleyman şöyle demiştir:

Ebû Ali el-Esamın bana dünyada duyduğum en güzel hadisi nakletmiş ve şöyle demiştir:

“Kıyamet gününde insanlar hesaba çekilirken oruç tutanların önüne bir sofra konacak ve ondan yiyeceklerdir. Hesaba çekilenler ‘Rabbimiz! Bunlar yemek yerken biz hesaba mı çekileceğiz?’ diyecek ve o zaman Allâh, ‘Dünyada iken onlar oruç tutarken siz tıka basa yiyordunuz; onlar geceleri ibadetle ihya ederken siz mışıl mışıl uyuyordunuz’ buyuracak.”

Abdullah b. Abbâs’tan Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Oruç tutanlar kabirlerinden çıkınca ağızlarından misk kokusu yayılacak ve önlerine cennetten bir sofra konacak. Arşın gölgesinde oturup o sofradan yiyecekler. ”
Süfyan b. Uyeyne şöyle demiştir:
“Bana gelen haberlere göre oruç tutanlar, oruç tutmadıklan günlerde yaptıklanndan dolayı hesaba çekilmeyeceklerdir.”
Ebû Hüreyre’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“A ilâh (c.c.) şöyle buyurur: ‘Oruç bana aittir, onun ödülünü bizzat ben vereceğim. Çünkü oruç tutan, nefsinin arzularım, yemesini ve içmesini sırf benim rızam için terk ediyor. ’ Oruç, kalkandır. Oruç tutanın iki sevinç anı vardır: birincisi orucunu açtığında, İkincisi ise rabbinin huzuruna çıktığndadır. Oruç tutanın ağız kokusu Allâh katında misk kokusundan daha güzeldir. ”

Cabir b. Abdullah’tan (r.a.) Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Oruç kalkandır; kul onunla kendisini ateşten korur.

Ömer İbnü’l-Hattâb’ın (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir:

“Sıcak günlerde oruç tutmak ve cemaatle namaz kılmaya yürüyerek gitmek haricinde, dünyada yapmadığım için üzüldüğüm hiçbir şey yoktur.”
Ebû Hüreyre’den (r.a.) Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Bir kimse tek bir gün nafile oruç tutsa ve ona yeryüzü dolusu kadar altın verilse hesap gününden önce sevabını eksiksiz olarak almış olmaz. ”