Mübarek Geceler Nasıl İhya Edilmelidir? -3

By | 14 Ekim 2014

mubarek-gun-ve-gecelerEbu Musa (Radıyallahü Anh):
– “Eğer söyleyeceksen buyur söyle!” deyince, O:
– “Mübarek ve yüce olan Allah, kendi hakkında “Kim sıcak bir günde kendisini O’nun için susuz bırakırsa, kıyamet günü onu suya kandırması Allah üzerine bir hak olur” hükmünü vermiştir ” diye nida etti.
Bundan dolayı Ebu Musa {Radıyallahü Anh) çok sıcak günleri kollar oruçlu geçirirdi.
Bundan dolayı mübarek gün ve geceleri fırsat bilmeli, bu geceleri nasıl ihya etmemiz gerekiyorsa, o şekilde ihya edip, feyzinden istifade etmemiz gerekir.
+ Allahü Teala’nın bazı zamanlara tahsis ettiği hususi faziletlerin en önemli hikmetlerinden bir kaçı şunlardır:
a. İbadetten yorulan ruhların, bu mevsimleri ihyaya heveslenmesinin temini,
b. İbadetleri âdet gibi gören kalplerin, bu mübarek vakitlere kavuşma arzusuna kapılarak amel-i salih işleme gayreti konusunda yeni bir ivme kazanması.
c. Kulların bu faziletleri elde etmeye karşı teşvik edilmesi.
d. Allahü Teala’nm bu ümmet hakkında, bazı vakitleri diğerinden üstün kılmasıyla alakalı zikredilen birçok hikmetten biri de, geçmiş ümmetlere uzun ömür nasip etmiş olmasıdır. Zira onlar yüzlerce sene yaşayıp çok ameller yapmışlardı.

Allahü Teala bu üstün zamanlan biz kullarına rahmet olarak belirlemiştir. Bununla kullarına şöyle seslenmektedir: “Ey Benim günahkâr kullarım! Size her zaman tövbeyi emrettim, ama bunu yapmadınız. Ben de bu faziletli vakitleri, diğerlerinden üstün olarak yarattım. Ta ki siz, bu vakitlerde Rabbiniz için günahlardan temizlenesiniz. Eğer bu kıymetli zamanlar size ulaşmış da, siz hala günahlara ısrardaysanız, vay kötülük yapanların başına gelecek zararlara.”
Allahü Teala bu ümmeti, diğer ümmetlerden üstün yapmak için, kendilerine kısa ömürlerinde tekrarlanacak kıymetli aylar ve günler vermiştir ki, bu ümmetten, faziletli mevsimleri değerlendirenler, geçmiş ümmetleri kat kat geçebilsinler.
Allahü Teala, sevdiği kullarını, mübarek zamanlarda salih amellere muvaffak kılar.
Sevmediği kullanna ise, kutsal zamanlarda kötü ameller işleterek, hem o vaktin bereketinden mahrum eder, hem de o mukaddes ana yaptığı saygısızlıktan dolayı azabını artırır. O halde dünyevî ticaret erbabı, hangi malın nerede daha değerli satılacağını bilip gereğini yaptıkları gibi, ahiret ticaretini düşünenler de üç aylar gibi bereketli dönemleri ganimet bilmelidir.
Mevsim gözetmeyen tacirin, kârdan mahrum olması kaçınılmaz olduğu gibi, faziletli zaman dilimlerini boş geçiren kulun da, ebedi kârları zayi edeceği muhakkaktır.