Mirastan Hac Parası Ayrılabilir Mi ?
Vefat eden kimsenin geride bıraktığı mal varlığı miras olarak kalır. Bunu mirasçılar kendi aralarında paylaşırlar. Bu arada şayet ölen kimse kendi adına hayır hasenatta bulunulmasını, hac yapılmasını vasiyet etmişse, bu vasiyeti yerine getirilir. Ancak bir insan ölmeden önce mal varlığının ancak üçte birini vasiyet edebilir. Daha fazlasını vasiyet etse bile, mirasçıların bunu yerine getirmeleri gerekmez.
Fakat ölen kimse kendi adına böyle bir vasiyette bulunmamışsa, mirasçılar böyle bir parayı mirastan ayırmazlar. Hac için de aynı husus geçerlidir. Şayet ölen kimse kendi adına hac edilmesini vasiyet etmişse bu vasiyeti yerine getirilir, fakat etmemişse mirasçılar, onun için para ayıramazlar.
Bu meseleyi Ömer Nasuhi Bilmen şöyle ifade eder: “Bir müteveffanın vârisi, terekesine müracaat etmek üzere kendi parasıyla o müteveffa onun böyle hac etmesini vasiyet etmiş ise, bu hac o müteveffa namına caiz olur. Fakat böyle bir vasiyette bulunmamış ise, caiz olmaz. Binaenaleyh vârisi bu parayı terekeden bu hac namına alamaz.”
Yani mirasçılardan birisi, daha sonra mirastan almak üzere ölen kimse adına hacca gidecek olsa, böyle bir vasiyeti varsa caiz olur, yoksa olmaz. Bunun için de hac parasını mirastan alamaz.
Buna göre sizin terekeden (mirastan) kocanızın haccı için para ayırmanız gerekmez. Çünkü onun böyle bir vasiyeti yoktur. Geriye kalan miras artık bütünüyle mirasçıların hakkıdır. Kocanızın hac için ayırdığı para da mirasın arasına katılır.
Ancak mirasçılardan birisi kendi parasıyla ölen kimse adına hacca gidebilir veya bir başkasını gönderebilir. Bu, ölünün borcunu mirasçılardan birisinin kendi malından ödemesine benzer. Böylece ölen kimsenin hac borcu da ödenmiş olur. Bunu caiz gören âlimler, delil olarak şu hadis-i şerifi zikrederler.
Sahabe-i Kiramdan birisi Peygamberimize (a.s.m.) gelerek, “Babam hacca gidemeden öldü. Ben onun yerine hacca gidebilir miyim yâ Resulallah?” diye sordu.
Peygamberimiz, “Babanın bir borcu olsaydı öder miydin?” diye sorunca, “Evet” cevabını aldı. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdular:
“Öyle ise Allah’a olan borç ödenmeye daha layıktır.”
Buna göre, miras paylaşıldıktan, herkes hakkını aldıktan sonra, mirasçılar isterlerse kendi aralarında para temin ederek ölen kimse adına birisini hacca gönderebilirler. Çünkü o para artık kendilerinindir. İstedikleri gibi tasarruf edebilirler.
[1] Büyük İslâm ilmihali, s. 379.
p
Neseî, Menâsik: 11.