Küsûf Namazı Nedir, Nasıl Kılınır?

By | 1 Nisan 2015

kusuf-namazi-nedir-nasil-kilinir   [Küsûf “güneş tutulması” demek olup] bu namaz sünnet-i müekkededir. Vakti güneşin (ve ayın) tutulma anından başlar ve tutulma sona erinceye kadar devam eder. Yani güneş ve ay kararmaya ve ışığı azalmaya başlayınca namaz vakti girer ve bu durumun son bulmasıyla vakit çıkar.
Sünnet olan, bu namazın cuma namazının kılındığı bir yerde kılınmasıdır. Bu namaz için [“namaz mü’minleri toplayan, bir araya getiren bir ibadettir” anlamında] “es-salâtu câmi’atun” diye çağrı yapılır.

Kılınışı şöyledir: İmam, cemaate iki rekât namaz kıldınr. İlk rekâtta iftitah tekbirinin ardından Sübhâneke duasını okur, sonra Eûzü-besmele çekerek Fâtiha Sûresi’ni ve ardından Bakara Sûresi’ni okur. Sonra rukû’a gider ve rukû’u olabildiğince uzatır. Yüz âyet okunacak bir süre zarfında sü rekli teşbihi tekrarlar (“sübhâne rabbiye’l-azim” der). Sonra semi’allâhu limen hamideh diyerek başını kaldırır ve önce Fâtiha Sûresi’ni ve ardından Âl-i İmrân Sûresi’ni okur. Sonra rukû’a gider; ama bu kez birinci rekâttaki kadar uzatmaz. Sonra birinci rekâttaki gibi başını kaldınr. Sonra iki uzun secde yapar ve her bir secdede yüz âyet okunacak bir süre zarfında sürekli sübhâne rabbiye’l-a’lâ der. Sonra ikinci rekât için doğrulur.

Fâtiha’yı ve Nisâ Sûresi’ni okur ve rukû’u uzatır. Sonra başını kaldınr ve Fâtiha Sûresi’nden sonra Mâide Sûresi’ni okur.
Bu sûreleri namazda okuyacak derecede sağlam bilmiyorsa bu sûrelerin âyetleri sayısınca başka sûrelerden okur. İhlâs Sûresi’nden başka hiçbir sûreyi gereği gibi okuyamıyorsa, yukanda söylendiği gibi bu sûreyi tekrarlar. Böylece ikinci kıyamdaki okuma miktarı birinci kıyamdakinin üçte ikisi kadar olur. Üçüncü kıyamda; yani secdeden doğrulduktan sonraki okuma miktarı birinci kıyamdakinin yarısı kadar olur. Dördüncü kıyamdaki okuma miktarı ise üçüncü kıyamda okuduğunun üçte ikisi kadar olur. Teşbih miktarı ise her kıyamdaki okuma miktarının üçte ikisi uzunluğunda olur. Bu okumaları yaptıktan sonra gecikmeden rukû’a (ve ardından secdeye) gider. Böylece dört rekât kılmış ve dört secde yapmış ve rekâtların her birinde bir rükû ilâve etmiş olur.

İnsanlar namazda iken güneş tutulması sona erecek olursa namazın kısaltılması müstehab olur; ama yanda kesmezler.

Kişi bu namazı dilerse evinde tek başına veya aile fertleriyle de kılabilir. Ancak bizim anlattığımız şekilde cemaatle kılması daha güzeldir.
Küsûf namazının bizim anlattığımız şekilde kılınacağı konusunda delilimiz, Hz. Âişe’den nakledilen şu hadistir:

Allâh Rasûlü (s.a.v.) zamanında güneş tutulmuştu. Hz. Peygamber (s.a.v.) namazgaha gelerek tekbir aldı. İnsanlar da tekbir alarak ona uydular. Sonra Hz. Peygamber sesli olarak Kur’ân okudu ve kıyamı alabildiğine uzattı. Sonra nıkû’a vardı ve onu da alabildiğince uzattı. Sonra başını kaldırdı ve “semi’allâhu limen hamideh” dedi. Yine uzunca okudu. Sonra uzun bir rııkû yaptı. Sonra doğruldu ve ardından secdeye kapandı. Başını kaldırıp bir kez daha secdeye gitti. Sonra doğruldu ve ikinci rekâtta da birinci rekâtta yaptığının aynısını yaptı. Sonra şöyle buyurdu:

“Güneş ve Ay, Allah’ın varlık ve kudretini gösteren iki önemli alâmettir. Ne kimse öldüğü, ne de dünyaya geldiği için tutulmazlar. Siz Güneş ve Ay’ın tutulduğunu gördüğünüzde numara koşun ”