Asr-ı Saadette yaşanan bu olay sahih hadis kitaplarında yer alır. Şöyle ki:
Sahabi hanımlardan Ümmü Atiyye (r. anhâ) anlatıyor:
“Resul-i Ekrem (a.s.m.) Medine’ye teşrif buyurduğunda sahabi hanımların bir evde toplanmalarını söyledi. Daha sonra da Ömer bin Hattab’ı (r.a.) göndererek bîat almasını istedi.
“Hz. Ömer kapının yanında durdu ve kadınlara selâm verdi. Onlar da selâmını aldılar.
“Sonra Hz. Ömer (r.a.) ‘Ben size Resulullah’ın (a.s.m.) gönderdiği elçiyim.’
“Kadınlar, ‘Allah’ın Resulüne de, onun gönderdiği elçiye de merhaba’ dediler.
“Daha sonra Hz. Ömer (r.a.): ‘Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, zinâ etmeyeceğinize, çocuklarınızı öldürmeyeceğinize, kimseye iftira ve bühtanda bulunmayacağınıza, hakka isyan etmeyeceğinize (cenazeye bağırıp çağırarak ağlamayacağınıza) dâir bana bîat edin (söz verin).’
“Sahabi hanımlar hep birlikte, ‘Evet’ diye tasdik ederek söz verdiler.
“Sonra, Hz. Ömer kapının dışından elini uzattı, kadınlar da içeriden ellerini uzattılar. Sonra Hz. Ömer, ‘Allah’ım şahit ol’ buyurdu.”
Bu hadiseden Hz. Ömer’in kadınlarla musafaha ettiğini, tokalaştığını anlamamak gerekir.
Çünkü, hadiste, Hz. Ömer’in kapının dışından sadece elini uzattığı, sahabi hanımların da içeriden ellerini uzattıkları ifade edilmektedir.
Burada Hz. Ömer’in kadınlarla musâfaha ettiği şeklinde bir kelime ve cümle yoktur. “Hz. Ömer elini uzattı, hanımlar da ellerini uzattılar, musâfaha ettiler” şeklinde bir mânâ çıkarmak mümkün değildir.
Zaten Hz. Ömer’in böyle bir şey yapması, kadınlarla musafaha ederek bîat alması düşünülemez.
Çünkü, bütün sahabiler, Peygamberimizin (a.s.m.) hanımlarla bîat ederken onlarla musafaha yapmadığını biliyorlardı. Bu hadisenin devamında, Peygamberimizin (a.s.m,) Müslüman hanımlarla nasıl bîat ettiği anlatılmaktadır.
Ümeyye binti Rukayka’nın anlattığına göre, sahabi hanımlar bîat etmek üzere Peygamberimize (a.s.m.) gelirler, bîat ederler. Bundan sonra, “Yâ Resulallah, sizinle musafaha edelim mi?” derler.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) de, “Ben (yabancı) kadınlarla musafaha etmem. Benim bir kadına söylediğim bir söz, yüz kadına söylediğim söz gibidir” buyururlar.
Ayrıca, hiçbir mezhepte erkeklerin yabancı kadınlarla musafaha etmelerini câiz gören, izin veren bir görüş yoktur.
Çünkü, Peygamberimizin (a.s.m.) sözleri, tavır ve hareketleri hadis kitaplarında apaçık bildirilmiştir. Buna aykırı bir görüş de mevcut değildir.
Peygamberimizin (a.s.m.) nasıl davrandığı açıkça bilindiği halde, Hz. Ömer’in elini uzatmasından “kadınlarla musâfaha etmek câizdir” hükmü çıkarılamaz.