Hastalık Allah’a Yaklaşma Vesilesidir

By | 2 Eylül 2014

feraceler

 

bas-agrisiYüce Allah “Başınıza her ne musibet gelirse kendi ellerinizle kazandıklarınız sebebiyledir. Allah çoğunu da affeder.” buyurmuştur.
• Ebu Hureyre radıyallâhu anh’dan: Hz. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Kim Güneş batıdan doğmadan önce tövbe ederse Allah (c.c.) tövbesini kabul eder.”

 

Açıklama:
Bir şeyin sebebini bilmek onu tedavi etmeyi kolaylaştıran etkenlerdendir. Hastalığın bazen kuldan sadır olan bazı günahların cezası olarak başa geldiği kesindir. Öyleyse sen de hastalığını, sebebini ki o günahtır izale etme yoluyla tedavi etmeye bak. Hemen tövbe ve istiğfar et. Allah (c.c.) bağışlayıcıdır, merhametlidir, kullarının tövbesini kabul eder, kusurlarını affeder. Allah (c.c.) “O kullarından tövbeyi kabul eden, kusurları affeden ve yaptıklarınızı bilendir” ve “Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok yarlıgayıcı ve esirgeyici bulacaktır. ” buyurmuştur.

Çok istiğfar hususunda da örnek aldığın kişi Peygamberin Muhammed sallallâhu aleyhi vesellem olsun. Zira geçmiş ve gelecek kusurları affedildiği ve çok ibadet ettiği halde çok istiğfar ederdi.

• Ebu Hureyre’den radıyallâhu anh: Hz. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Vallahi ben günde Allah’a (c.c.) yetmişten fazla tövbe ve istiğfar ediyorum”

• İbn Ömer -radıyallâhu anh- der ki: “Vallahi biz Resûlullah’in sallallâhu aleyhi vesellem bir mecliste yüz defa “Rabbiğfirlî. (Rabbim beni bağışla, tevbe- mi kabul et; şüphesiz sen tevbeleri çok kabul edensin, çok bağışlayıcısın) diyerek istiğfar ettiğini sayardık.”

• Bir rivayete göre:  (Şüphesiz sen tevbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin)” derdi.

İstiğfarın efendisi adı verilen istiğfarı da dilinden hiç düşürme.

• Şeddad b. Evs’ten radıyallâhu anh rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “İstiğfar(lar)ın efendisi şöyle demendir:

“Allah’ım! Sen benim rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın ve ben senin kulunum. Gücüm yettiğince sana verdiğim ahd ve vaad üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Bana olan nimetini ve de günahlarımı kabul ve itiraf ediyorum. Beni bağışla. Şüphesiz günahları ancak sen bağışlarsın.” Kim bunu gündüzün bir vaktinde (sabahleyin) içtenlikle söyler de akşam olmadan ölürse cennete girer. Kim bunu gecenin bir vaktinde söyler ve sabah olmadan ölürse cennete girer.”

Bağışlanma dilemek (istiğfar) , büyük de olsa günahların bağışlanmasına sebep olur. Abdullah b. Mesud’dan radıyallâhu anh rivayet edildiğine göre Hz. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Kim üç defa  (Kendinden başka ilah bulunmayan, diri olan ve tüm mahlukatı ayakta tutan büyük Allah’tan bağışlanma diliyor, O’na tövbe ediyorum) derse günahları bağışlanır; cihaddan ve düşmanla karşı karşıya gelmekten kaçmış olsa bile.”

Bil ki istiğfar kederin dağılmasına ve hüznün gitmesine sebep olur.

• İbn Abbas radıyallâhu anh der ki: Hz. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Kim bol bol istiğfar ederse Allah (c.c.) her derdine bir çare verir, her sıkıntısına bir çıkış yolu lütfeder ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır.”