Haccın Vücubunun Şartları

By | 24 Nisan 2014

Haccın vücubunun şartları açıklanmıştır; hastaya, yatalak olana, kötürüme, felçliye, bi­nek üzerinde kendi başına duramayacak derecede yaşlı olana hac yapmak farz değildir. Yani bunla­rın bilfiil haccı kendilerinin yapması farz değildir.

“el-Asl” isimli eserde Ebû Hanîfe (Rahimehul- lâh)dan rivâyetle haccın vücubunun şartları şöyle zikredilmiştir: Kör olan bir kimse, azık, binek ve kendisine rehberlik edecek birini bulsa da bizâtihi kendisinin hacca gitmesi vâcib değildir. Eğer malı varsa hac vazifesi körün sadece malında vâcibdir.

haccın vücubunun şartlarıHaşan ibni Ziyâd (Rahimehullâh) ise Ebû Ha­nîfe (Rahimehullâh)dan: “Kör, kötürüm ve yatalak olan kişilerin bizzat kendilerinin haccetmesi vâ- cibtir” diye bir nakilde bulunmuştur. Ebû Yûsuf ve Muhammed (Rahimehumellâh): “Kör olan bir kimse azık ve bineğe mâlik olursa ve gidiş-dönüş­te hizmetini görecek, ona rehberlik edecek biri de varsa bizzat kendisinin hac etmesi farzdır. Yatalak ve kötürüme ise vâcib değildir” demişlerdir.

Bu iki imama göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aley­hi ve Sellem)’e istitaatın (güç yetirmenin) ne olduğu sorulunca, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) istitaatı azık ve binek olarak tefsir etmiştir. Kör olan kişi için de bu istitaat hâsıldır. Öyleyse hac yapması ona vâcibtir. Ayrıca körün bi zâtihi ken­disinin haccetmesi gerekir, ama yolu bulması için ona bir rehber lazımdır. Bunlar olduğu zaman hac­cetmesi gerekir.

Bu konuda sahih olan görüşe göre, azık ve bi­neğe mâlik olsa da, rehberi olsa da körün haccet­mesi vâcib değildir. Yatalak, kötürüm ve eli ayağı kesilmiş olan da böyledir.

Bazıları “Sıhhatli olmak haccın vücubunun şartlarıdır” demişlerdir. Onlara göre bu­nun gerekçesi şudur: Allâh-u Te’âlâ haccm vâcib olması için istitaatı şart kılmıştır. İstitaattan murat teklif istitaatıdır. Bu ise, selâmetu’l esbâb ve’l- âlâttır (sebeplerin ve âletlerin sağlam olmasıdır).

Hac yolculuğu esnasında gerekli olan şeyleri yerine getirmeyi engelleyen âfetlerden bedenin sâ- lim olması da “Selâmetu’l esbâb ve’l-âlât” cümle- sindendir. Çünkü hac, bedenî bir ibâdettir. O halde bedenin selâmeti (sağlıklı olması) zorunludur.