Evlenmek Ne Kadar Önemlidir?

By | 3 Şubat 2015

evlenmek-ne-kadar-onemlidirNikâhtaki en mühim hikmet neslin devamıdır. İnsanın şehevânî hislerini helâl dairede tatmin etmesidir. Bu sâyede sırat-ı müstakim olan iffet hasletine kavuşulmuş, zulüm ve tecavüzden sakınılmış olur. Bilhassa zamanımızda en büyük bir fitne olan fuhuş yolu, nikâh sayesinde kapatılır.

Size hemcinslerinizden kendilerine ısınasınız diye eşler yaratmış olması, aranıza bir sevgi ve şefkat koyması, Onun ve kudretinin delillerindendir”1 meâlindeki âyet-i kerime, aile kurumunun temelini ifade eder.

Her meselede zaman, mekân ve şartlar gözetildiği gibi, evlenmede de aynı hususlar dikkate alınmalıdır. Ayet ve hadislerde evlenme hakkında geçen emir ve tavsiyeler belli kaide ve esaslara bağlanmıştır.

“Kadınlardan hoşunuza gidenleri nikâhlayınız”2 İlâhî emri ile “Evlenin çoğalın” hadis-i şerifindeki emir mutlak olmadığı gibi, belli şartlara bağlıdır ve “herkes için her vakit değildir.”

Nikâh, İslâm fıkhında mühim bir yer tutar. Fıkıh kitaplarımızdaki sıralamalarda ibâdetlerden hemen sonra gelir. Bu da gösteriyor ki, karı koca arasında akdedilen nikâh muâmelesi, bir ibâdet hüviyetini taşımalıdır. Kurulan yuva da küçük bir nur ve irfan mektebi şekline bürünmelidir. Tasarlanan beraberlikte sadece dünyevî bakış açıları değil, ebedî bir arkadaşlık nazara alınmalıdır.

Büluğ çağma eren erkek ve kadımn evlenebilmeleri bazı şartlara bağlı olduğu gibi, İslâmî hükmü de şahıslara göre değişiklik arz eder. Fıkıh âlimlerinin bu husustaki görüşleri şöyle özetlenebilir:

Evlenmediği takdirde nefsini gayr-ı meşru yoldan çekemeyecek durumda bulunan ve evleneceği kadının nafakasını temin imkânına sahip olan erkeklerin evlenmeleri farzdır. Aksi takdirde harama girme tehlikesi söz konusudur.
Hadis-i şerifte gücü yeten gençlerin evlenmeleri, fakir olanların da oruç tutmaları, bu hikmete göre tavsiye buyurulmuştur.

Diğer taraftan, aile hukukunu uygulamaya gayret eden ve itidal içinde bulunan, aşın bir iştiyak hissetmeyen erkekler için nikâh sünnet-i müekke dedir. Başka bir görüşe göre, bu halde nikâh âdeta cenaze namazı gibi bir farz-ı kifâyedir.
Evlenmek, aile hukukunu ihlâl edip, evleneceği kadına eziyet ve zulmedeceğinden korkulan bir kimse için tahrîmen mekruhtur. Bu hukuku ihlâl edeceği kesin olan kimse için de haramdır. Ayrıca sağlık yönünden müsait olmayıp, evlenince hastalığı artabilecek kimse için aynı hüküm geçerlidir.

Mâliki mezhebine göre, birinci ve ikinci şıkka giren kimselerin evlenmeleri menduptur. Aynı hüküm birinci şık için Hanbelî’ye göreyse, vâciptir. Fakat Şâfii mezhebine göre nikâh esasta sünnet, bazı durumlarda ise müstehaptır. Yalnız fâcir erkeklerin tecavüzünden sadece evlendikleri zaman kurtulabilecek kadınlara evlenmek vâciptir. Yine Şafii’ye göre mehir ve nafakaya gücü yettiği halde, nikâha ihtiyacı olmayan kimseler için nafile ibadetle meşgul olmak daha faziletlidir.

Bu hükümler ışığında fertler hayatlarını düzenleyebilecekleri gibi, farz olan ilim ve iman yolunda çalışan kimselerin geçici veya devamlı olarak fedâkârlık gösterip, kendilerini muhafaza ederek, genel olarak bir sünnet olan bu görevi yerine getirmeyip bekar kalmaları “ruhbaniyet” olarak telâkki edilemeyeceği gibi, bir fedâkârlık nümunesi sayılmalıdır.