EL-MÜTEKEBBİR (c.c)

By | 15 Temmuz 2014

namaz-kildiran-seccade

EL-MÜTEKEBBİR (c.c)EL-MÜTEKEBBİR (c.c)
Sonsuz büyüklük ve azamet sahibi. Mahlukâta ait sı¬fatlardan münezzeh (yüce, uzak) demektir.
“O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddûs’tur; Selam’dır; Mü’min’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; her şeye galiptir. Cebbar’dır; Mütekebbir’dir; Azamet ve ululuk sahibidir. Allah, (müşriklerin) kendisi¬ne ortak koştuklarından çok yücedir.” (Haşir Suresi, 23)
İnsanlar için kibir, şeytani ve ruhsal bir hastalıktır ve sonu küfre götürüp cehenneme düşmeye sebep olur, ^yten, Âdeme secde ile emredildiği zaman, emre itaat etmesi gerekirken, üstünlük duygusuna kapılıp asi oldu Ve secde etmedi. Bu da onun ebediyyen Allah’tan mahrunüyetine ve neticede cehenneme düşmesine yol açtı, ^metten kovuldu. O saate kadar iblis idi ama artık rtcmediüp
“Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem’e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yü2 çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden ol¬du.” (Bakara, 2:34)
Bir başka ayette ise ortak koşmadan iman ve ibadet etmeye ve akraba ve yakınları koruyup gözetmeye, iyilik etmeye teşvik ediyor. İşte bu güzel davranışları yapmaya yanaşmayanlara da kibirli ve Allah’ın sevmediği kişiler olarak bakıyor:
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşma¬yın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirle¬nen ve övünen kimseleri sevmez.”(Nisa, 4: 36)
Kibirlenenierin sonu her halükarda kötü olacaktır, işte uyarıcı ayet:
“Mesih (Hz. İsa), hiç bir zaman Allah’ın bir kulu ol¬maktan çekinmez. Mukarreb Melekler (Allah’a yakın melekler) de çekinmezler. Kim Allah’a kulluktan, ona ibadetten çekinir ve büyüklenirse, bilsin ki, o, kıyamette hepsini huzurunda toplayacaktır.”(Nisa, 4: 172) EL-MÜTEKEBBİR (c.c)
Kısacası, kibir veya büyüklenme hakkına sahip olan tek varlık, her şeyi yaratan ve hükmeden, her şeyin sahibi olan Allah’tır. Malın mülkün gerçek sahibi olan odur. İnsanların gücü, kuvveti, iktidarı, malı ve serveti hep Onun vermesi iledir ve mecazidir. Bu gün sende olan yarın başkasmdadır.
Keza bu gün güzel olan, şayet güzelliğini iyi kullanıp ebedileştirme yoluna gitmemişse, yani dine ve güzel ah¬laka yatırım yapmamışsa yarın kırışıp buruşarak çirkinle* şir, yüzüne bakılmaz hale gelir ve çevresi tarafından t» itilip kakılan biri haline gelir. Bu nedenle kimsenin rurlanıp kibirlenmeye, kendisinden aşağıda saydıklar1111 aşağılamaya ve bor görmeye hakkı yoktur. Atalarım12’ “servetine güvenme bir kıvılcım, güzelliğine güvenme bir sivilce yeter” demişlerdir. Doğrudur. Bir kıvılcım, insa- jyn bütün varlığını yakıp kül edebileceği gibi, bir sivilce ¿e güzelliğin merkezi olan yüzü mahveder.
Bu nedenle, kendisine hiçbir şeyin zarar vermediği yüce Allah’tan başka hiçbir kimsenin büyüklenmeye ve büyük görünmeye hakkı yoktur. Zaten varlıkların büyük¬lüğü de gücü kuvveti, sağlığı ve serveti de mecazidir. Ger¬çek büyüklük, tevazu iledir ve zatında manen büyük olanlar, tevazu gösterirler. Büyüldenenler ise zatında yani aslında küçük kimselerdir ve büyük görünmek için bü¬yüklük taslarlar, kibirlenirler.
İnsanlardaki kibir bir hastalığın neticesidir. Bu has¬talığın merkezi kalptir ve tedavisi tevazudur, kişinin had¬dini bilmesidir. Buna rağmen büyüklük taslayıp insanları hakir görenlerin sonu hiç de iyi olmaz. Çünkü yüce Al¬lah;
İbnu Abbâs (r.a) anlatıyor: “Resülullah (s.a.v) bu¬yurdular ki: “Allah Teâlâ hazretleri buyurdular ki: “Bü¬yüklük benim ridamdır, azamet de benim izarimdir. Kim, bunlardan birinde benimle iddialaşmaya kal¬karsa, onu cehenneme atarım.” [(Müslim, Birr 136; Ebu Dâvud, Libas 29, (4090); Kütüb-ü Sitte, 7234. H.)]
Ebu Saidi’l-Hudri (r.a) anlatıyor: “Resülullah
(s.a.v) buyurdular ki: “Kim Allah Teâlâ hazretlerinin n^ası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönül¬lü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yüksel- “*• Kim de Allah’a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece 0nu esfel-i safilîne (aşağıların aşağısına) atar,” (Kütüb-ü Sitte, 7235. Hadis)
, Hz. Enes (r.a) anlatıyor: “Medine ehlinden bir ca- ^ bile Resülullah (s.a.v)’in elinden tutardı ve Rasülullah elini onun elinden çekmezdi de, cariye ihtiyacı için, O’nu Medine’nin istediği semtine çeker götürürdü. (Resülullah tevazu gösterir, itiraz etmez¬di).” (Kütüb-ü Sitte, 7236. Hadis)
Yukarıdaki hadiste geçen rida, üste alınan kaftan gibi bir örtü, izar da belden aşağıya bağlanan çarşaf gibi ge_ nişçe bir giysidir. Bununla yüce Allah temsili olarak bü¬yüklük ve yüceliğini ifade etmiştir. Bunları almaya kalk¬mak adeta yüce Allah’ı soymaya kalkmak gibidir ki, Allah (c.c), bu haksız davranışı cezasız bırakmayacağını haber veriyor. Hatta bu konuya dair bir hadiste, kalbinde har¬dal tanesi kadar dahi kibir bulunanın cennete giremeye¬ceği belirtiliyor.
Câbir İbnu Atik (r.a) anlatıyor: “Resülullah (s.a.v) buyurdular ki: “Kıskançlıktan bir nevi var ki Allah sever; bir kısmı da var ki Allah onu sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, kişinin (mehariminden haram kılınmış bir fiil görmesi ile) şüphe halinde duyduğu kıskançlıktır. Al¬lah’ın sevmediği kıskançlık, şüphe olmadan kıskançlık duymasıdır.
Aynı şekilde bir kısım gurur vardır ki Allah hoşlan¬maz, bir kısmı da var, Allah hoşlanır. Allah Teâlâ’nın sevdiği gurur, kişinin savaş sırasında ve sadaka verme esnasında nefsine güvenerek duyduğu gururdur. Allah’ın buğz edip sevmediği gurur ise, taşkınlık ve övünme sıra¬sında duyduğu gururdur.” [Ebu Dâvud, Cihâd 114, (2659); Nesâî, Zekât 66, (5, 78).]
EBCED DEĞERİ VE ZİKİR SAATİ
“EL-MÜTEKEBBİR” isminin Ebced değeri (662); zikir saati Müşteri, Perşembe’dir. Sabah güneş doğarken ve yaklaşık ikindi namazı sonrası.
SIRLARI VE HİKMETLERİ EL-MÜTEKEBBİR (c.c)
Bu ismin zikrine devam eden kimse, adli ve idari ¡İst makamlardan ne dilerse reddolmaz. Ancak haklı ol¬ması şartıyla. Zaten bu tür şeyleri kötülük için kullanan¬lar ve haksızlık yaparak kazanç temini için kullanmaya Jcalkanlar, mutlaka cezasızını çekecekleri gibi, büyük vebal altına da girmiş olurlar.
Bu miktarda zikre devam eden kimse, her türlü etkili ve yetkili kimseyi, ister devlet başkanı olsun, ister bakan, isterse diğer yetkililer ve büyük zenginler olsun, Allah’ın izniyle herkesi etkisi altına alabilir.
Bu ismin zikrine belirtilen miktarda vird edinip devam eden kimse, Yüce Allah’ın izniyle yüceliklere erer.
EL-MÜTEKEBBİR isminin zikrine her gün sabah namazının ardından 664 defa okuyarak devam eden kim¬seye, zalim ve zorbalar itaat eder, sözü, sohbeti etkili hale gelir.
Bu ismi, üç köşeli bir gümüş yüzük üzerine kazı¬yıp parmağında taşıyan kimse, hangi zalim ve zorbanın yanına girse, onun yanında küçülür ve emrine itaat eder hale gelir.
Bu ismi 101 defa bir kağıda yazıp başında taşıyan kimsenin yüce Allah, kadir ve kıymetini artırır, itibar ve rütbesini yükseltir.
Bu ismi zikredenlerin görünüşlerinde heybet, mai- ?et ve geçimlerinde bereket hâsıl olur.