El-Gaffar

By | 16 Temmuz 2014

feraceler

El-GaffarEl-Gaffar

Kullarının hatalarını ve günahlarını sürekli ve tekrar tekrar, çokça affedip bağışlayan. Affetmesinin bir özelliği olarak, kulunun işlediği günahları kendisine unutturan anlamına geldiği de kaydedilmektedir.
Hiç şüphe yok ki, onlarca ayet ve yüzlerce hadiste, yüce Allah’ın kullarına karşı çok merhametli ve çok ba¬ğışlayıcı olduğu hatırlatılmaktadır. Hatta bir ayette, tevbe eden kullarından az-çok, küçük-büyük, eski-yeni diye, hiçbir ayrım yapmadan her türlü günahı bağışlayacağı bildirilmekte ve şöyle buyurulmaktadır:
“De ki: “Ey öz benlikleri aleyhine sınır1
aşan/aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder- Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim’dir.” (Zümer, 39:53) Sayabildiğimiz kadarıyla 50 ayette yüce Allah Gafûr olduğunu açıklayıp, kullarına tevbe etmesi için fırsat verip zaman tanıyor. Bunların kimi “Rahim” yani kulla¬rına karşı çok şefkatli ve merhametli ismiyle, kimileri “Halim” yani kullarına çok yumuşak davranır ismiyle, kimileri “Afüvv” çokça affeden ismiyle, kimisi “Şekûr” yani çok şükredeni bilen, iyiliğe karşıhk veren ismiyle, birkaçı “Aziz” ismiyle, bir tanesi “Vedûd” itaatkâr kulla¬rını çok seven ismiyle ve kimisi de direkt olarak zikre¬dilmektedir. Mesela:
“Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.” (Tâhâ, 20:82)
“Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahim (Çok bağışlayan ve çok mer¬hamet eden).” (Hicr, 15:49)
“Yerin içine gireni, oradan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni o bilir. Rahîm’dir O, Gafûr’dur.”
(Sebe, 34:2)
“Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır.” (Nuh, 71:10)
Şimdi, kullarına böylesine sevgi ve şefkatle bakıp, merhamet gösteren ve yaptıkları hatalardan, işledikleri günahlardan dolayı hemen onları yargılayıp cezalandırmak yerine affı, bağışlamayı tercih eden, yani temsilde hata olmasın adeta bize gülüp geçen sonsuz kerem sahibi, yüce Rabbimize ne kadar şükretsek az değil midir? İşlediğimiz günahlarla Ona isyan ettiğimiz halde, tevbe edip hatalarımızdan dönmemek ve bağışladığı için Şükredip kapısında kul-köle olmamak mümkün müdür? El-Gaffar
ancak biz, pek çoğumuz itibariyle, Ondan kaçmayı ve irdiklerine şükretmek yerine vermedikleri ile Ağılamayı tercih ediyoruz. İşler yolunda giderken şükrediyor, ters gitmeye başlayınca unutuveriyoruz. OySa her iki halde de en çok hatırlamamız gereken O’dur.
Ne olursa olsun, yine de hepimiz Onun bağışlamasına, şefkat ve merhametine muhtacız hiçbirimiz kendimizi onun rahmet ve mağfiretinden ötede göremeyiz. Kullarına haber verip “benim rahmetimden ümit kesmesinler” diye bildirdiği halde bu rahmetten istifade etmemek de büyük bir talihsizliktir. Cenab-ı Hakkın, rahmeti engin ve mağfireti sonsuzdur. Affedici ve bağışlayıcıdır; yaptıklarını da başımıza kak¬mayan, severek yapan ve kendisine doğru yöneldiğimizde bizi şefkatli bir anne gibi kucaklayıp bağrına basan, bir adım attığımızda bize yürüyerek gelen, yürüdüğümüz zaman koşarak gelendir. Öyleyse hep beraber Ona koşup, yardımım dilemeli ve rahmetinden istifade etmeliyiz. Daha çok bilgi için “GÜNAH VE TEVBE” kitabımıza bakınız…
EBCED DEĞERİ VE ZİKİR SAATİ
EL-GAFFÂR isminin Ebced değeri (1281); zikir saati Zühre, Cuma’dır. Cuma günü güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası, gece okumalarında Yatsı namazına doğ¬ru ve gecenin tam yarısında okunması tavsiye edilmekte¬dir.
SIRLARI VE HİKMETLERİ
EL-ĞAFFÂR isminin zikrine devam eden kimseyi, yüce Allah himayesi altına alır, devlet veya amirleri tara¬fından yapılabilecek zulümden, zorba ve zalimlerin Şer’ rinden korur.
Bu ismi zikreden kimse, Allah’a sığındığı İÇ111’ Onun himayesine girer. Bu vesileyle o kişinin başu^ gelebilecek her tülü kaza ve bela kapılarını kapatn P1 nahlara karşı korur. Ayrıca, o kimseye günahlarından tevbe etmesi için firsat ve imkân tanır. Kendi korku ve sevgisini o kulunun kalbine yerleştirir.
Kavga edenlere karşı EL-ĞAFFAR ismini, YÂ ĞAFFÂR” şeklinde okuyup üflemek, kavgayı durdurur
Ve sakinlik getirir.
Bağışlanmak isteyenler Cuma günü 100 defa, rız¬kında bereket, mal ve evladında hayır isteyenlerse her gün, 70 defa okuyup arkasından “estağfirullâhe innehü kâne ğaffârâ” diye dua etmelidir.
Bilhassa sıkıntılı ve üzüntülü hallerde çekilen is¬tiğfarlar yani bu ismin sığınma şekli olan “estağfirullahe’l-azim ve etübü ileyh” cümlesi, insanı rahatlatır ve huzura kavuşturur. Çünkü ruhun yer çekimi olan günahlar, ruhu yıprattığı, yırtıp kanattığı için acı verir ve üzer. Bunun tedavisi de ancak dua ve istiğfardır. El-Gaffar
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), her gün 70 kere tevbe- istiğfar ederek, yüce Allah’a teveccüh edermiş. Biliyoruz ki, bunu da hiçbir karşılık beklemeden sırf onunla birlik¬te olmak adına yapıyordu. Hayatı boyunca da vefatında bunun karşılığım gördüğüne ve daha da göreceğine ina¬nıyoruz. O halde bizler de bu mübarek isimin kanatları alüna girip yerden ve gökten ne zaman ve nasıl geleceği belli olmayan bizi sarıp kuşatan hata ve günahlardan, bela ve musibetlerden, şeytan ve cinlerin şerrinden ko¬runmak için Allah’a sığınalım.