– Bir kimsenin zekâtının tamamını bir tek yoksula vermesi caiz midir? Ebu Hanife ve Ahmed b. Hanbel’e göre (verilen zekât yoksulu) zenginlik derecesine çıkarmıyorsa caizdir.
Malik’e göre zenginlik derecesine çıkarsa da bununla zekât verilen kimsenin harama düşmeyecek bir yaşantı içerisinde olacağından emin ise caizdir.
Şafi î’ye göre (sekiz sınıftan) her bir sınıfa girenlerden en ıı üçüne vermek lazımdır.
– Zekâtın bir şehirden başka bir şehre naklinde (gönder meşinde) ihtilaf edilmiştir:
Ebu Hanife’ye göre bu mekruhtur. Ancak (zekât veren kimse başka şehirde bulunan) muhtaç yakınlarına veya (bulunduğu şehirdeki fakirlerden) daha çok ihtiyaç içinde olanlara gönderiyorsa mekruh olmaz. İmam Malik’e göre de caiz değildir. Ancak devlet başkanı bir başka şehirde daha çok muhtaç olanlara lüzumu gerekçesiyle gönderebilir. Şafiî’nin bu hususta iki kavli olup bunların en sahihi zekâtı bir başka şehre göndermenin caiz olmamasıdır. Ahmed b. Hanbel’den meşhur olan rivayete göre zekâtı gönderenir bulunduğu yerde olan müstehak olan yok ise dahi namazı sefer olarak kılacak kadar uzaklıkta bir yere göndermek caiz olmaz.