Bundan Böyle Sana Sorgu Sual Yoktur Ey Osman!

By | 1 Ağustos 2019

Medine sokaklarında gözümüzü nereye çevirsek bir peygamber ya da sahabe hatırası ile karşılaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi Uhud yolu üzerinde bulunan Medine Ziraat Fakültesi’ne bağlı bir hurma bahçesi. Hurmalığın yola bakan kısmında küçük beyaz bir bina, Hz. Osman’a(ra) ait bu tarihi kuyuyu gözlerden saklıyor. Buraya Bi’r-i Osman deniliyor yani Hz. Osman Kuyusu. Öyle bir kuyu ki, Asr-ı Saâdet Dönemi’nde sahabenin infak duygusu ile nasıl kahramanlaştığını bize layıkıyla anlatabiliyor.
Hicret sonrası Medine günlerindeyiz. Müslümanların sayısı her geçen gün artmakta. Fakat o yaz şehirde şiddetli bir kuraklık yaşa-nıyor. İnsanlar susuzluktan perişan bir durumda. Çok az kuyuda su kalmış. Bunlardan bir tanesi de bir müşrike ait ve suyunu çok pahalıya satıyor. Hz. Osman(ra), durumu biraz daha iyi bir sahabe olarak bu kuyunun sahibine defalarca gider ve kuyusunu kendisine satmasını ister ama adam bir türlü razı olmaz. En nihayetinde Hz. Osman, kuyu sahibine farklı bir teklifte bulunarak, “Bari kuyunun yarısını sat,” diyecektir. Adam bu teklifi kabul eder. Kuyunun suyunu, bir
gün kuyunun önceki sahibi bir gün de yeni ortak olan Hz. Osman(ra) kullanacaktır. Suyu kullanma günü Hz. Osman’a(ra) geldiğinde, münâdilerle Medine’de çağrı yaptırarak, “Bu kuyudan bugün herkes istediği kadar kullanabilir,” diye ilan verir. O gün bütün Medine kuyunun başına toplanır. Adam ertesi günü su satacak bir kişiyi bulamaz. Kuyunun yansını sattığına bin pişmandır. Daha sonra Hz. Osman’a(ra) bizzat kendisi gelir ve kuyunun diğer yansını da teklif eder. Hz. Osman(ra) daha sonra kuyunun diğer yansını da satın alır. İşte bu kuyu, bu mübarek sahabenin tüm Müslümanlara vakfettiği önemli bir emanet olarak hâlâ Medine’de durmaktadır.
Şehirden çıktıktan kısa bir süre sonra içi hurma ağaçlarıyla süslü güzel bir bahçenin yanında duruyoruz. Etrafı tellerle çevrili bahçenin hemen kenannda beyaz bir bina var. İşte bu binanın içinde Hz. Osman’m(ra) yadigârı tarihî kuyu duruyor. Kuyunun başında durup o günleri düşünürken aklımıza yokluk günlerinin kahramanı Hz. Osman’a(ra) ait bir güzel hadise daha geliyor. Tebük Seferi’ne gidilecek ve elde ne kılıç ne de at var… İnsanları donatacak para ve malzemeye ihtiyaç had safhada. Bizans’la kapışmaya gidecek ordunun çok iyi donatılması gerekiyor. İşte bu yokluk zamanında Şam’dan Hz. Osman’a(ra) ait pahalı yüklere sahip kırk develik bir kervan gelir. Hz. Osman(ra), o an yapılması gerekeni yapar ve bu kervandaki tüm develeri, üzerindeki tüm yükleriyle bağışlar. Böylece bu mallardan elde edilen gelirlerle sahabiler donatılır ve Tebük’e daha güçlü gitmeleri sağlanır. Bu âlicenaplık karşısında Peygamber Efendimiz(sas) çok duygulanır ve, “Bundan sonra sana sorgu sual yoktur Ey Osman!” der.