Bir çok erkek, hanımlarını boşadıktan sonra haklarında ileri geri konuşur hatta iftira bile ederler.
Bu, söz konusu erkeklerin cehalet ve dini duygularının zayıflığından başka bir şey değildir. Akıllı bir insan durup şöyle demez mi? “Be hey cahil! Bu boşadığın hanım bir süre önce senin hanımındı. Bütün hata ve kusurlarına rağmen onunla güzel hatıralarınız da oldu. Aylar, hatta yıllar boyunca onunla birlikte yaşadın. Şeytanın telkinlerine kulak vererek haksız yere gıybet ve iftirada bulunma! Ona duyduğun kin gözünü köreltip hakkı görmene engel olmasın! Eşin hakkında çirkin şayialar yaymaktan vazgeç! Onurlu ve saygın bir insan ol! Aranızda yaşanan güzel olayların hatırına ona çamur atma!”
“Aranızdaki lütfü unutmayın. Muhakkak ki Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.” (934)
Erkek, boşadığı eşine haksızlık etmemeli, varsa haklarını tam olarak ve anlaştıkları gibi vermelidir. Onun hakkını yemek için dolambaçlı yollara girmemeli, hakkı olmayan bir şeyi yemekten Allah’a sığınmalıdır. Bütün yaptıklarının Allah ve melekleri tarafından görüldüğünü asla unutmamalıdır.
Boşanmanın Hikmeti: İslam, neslin devamı ve sağlığı için evlliği teşvik etmekle birlikte aile hayatının devam ettirilememesi ve evliliğin kendisinden beklenen yararı, huzur ve mutluluğu sağlayamaması durumunda boşanmaya da izin verilmiştir.
Normalde boşanma, yuvaların dağılması, çocukların ailenin güven verici ortamından uzakta yetişmesi gibi olumsuz sonuçları öne çıksa da boşanmayı gerektiren sebeplere de bakıldığında, boşanma acı bir tedavi yöntemidir. Evliliğin sürmesini engelleyen çeşitli psikolojik ve tıbbî sebepler sonunda evlilik bir işkenceye dönüşmüşse, daha ağır sonuçlarını önlemek adına boşanmak acı bir ilaç olarak kullanılabilmelidir. Bazı boşanmalar, toplum ve bireyin yararına olabilmektedir.