Beddua etmek ile ilgili Ayet şu şeklidedir: “Rabbim! Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır!” (Nuh; 24)
Beddua etmek ile ilgili Hadis şu şeklidedir: “Birbirinize Allah’ın laneti, Allah’ın gazabı ve cehennem temennisiyle bedduada bulunmayın.”
(Ebû Davut, Edeb, 53; Tirmizi, Birr, 48)
Beddua etmek ile ilgili Hikâye:
Beddua Yerine Dua…
Ma’rûf-ı Kerhi Hazretleri bir gün talebelerini toplar, Dicle kenarındaki hurmalıklara çekilir, sohbet ederler. Bu esnada nehirden bir kayık geçer, içinde birkaç bıçkın genç. Hem içki içerler, hem şarkı söylerler. Hatta bir ara naralar atarlar. Talebeler bu edepsizliğe çok bozulurlar. Hatta içlerinden bazıları: “Ah şu kayık bir devrilse de günlerini görseler!” derler.
Art arda patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mübarek o yana döner. Ellerini açar ve; Ya Rabbi, Sen bu kullarını dünyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir. Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle” der.
İşte tam o sıra gençlerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır. Mübareği görünce derlenir toparlanırlar. Hatta sazlarını kırar, destileri suya atarlar. Mahcup mahcup gelir, Şeyh Mar’ufun ellerine kapanırlar. O günden sonra sohbetin müdavimlerinden olurlar.