Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlardır: “Aşura günü oruç tutmak, bir yıllık günaha keffarettir.”
Evvelki takvalı ve salih Müslümanlar, büyük sevaplar elde etmek niyetiyle Aşura günü çocuklarına dahi yemek yedirmezlerdi ki, manen oruçlu sayılsınlar.
Resulullah Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Aşura günü akşama kadar yemek istemesinler ve oruçlu sayılsınlar diye çocukların ağzına mübarek tükürüklerini sürerlerdi. Anne ve babaların dahi çocuklarının bu sevaplarından payları vardır. Aşura günü hayvanların bile yavrularını emzirmedikleri rivayet olunur.
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Mekke-i Mükerreme döneminde Aşura orucunu tutarlardı. Medine-i Münevvere’ye geldiklerinde de bu orucu tuttular ve sahabelerine de bu orucu emrettiler. Medine-i Münevvere’ye gelişlerinin ikinci senesi Ramazan orucu farz kılınınca Aşura günü orucunu terk ettiler. Artık dileyen bu orucu tuttu, dileyen ise terk etti.
Hazreti Abdullah ibni Abbas’dan (Radıyallâhü Anh) rivayete göre Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) “Aşura günü oruç tutunuz ve o hususta Yahudî- lere muhalefet edin. (Binaenaleyh) Aşuradan bir gün önce veya bir gün sonrada oruç tutun” buyurmuşlardır. Bu bakımdan sadece aşura günü oruç tutmak mekruhtur.