Allahü Teâlâ’yı Zikir

By | 31 Temmuz 2014

pardesu

Allah ismiAllahü Teâlâ’yı Zikir
Bütün ibadetlerin özü ve aslı, Allahü Teâlâ’yı hatırlamaktır. İslâm’ın direği namazdır ve namazdan da maksat Allahü Teâlâ’yı zikir ve anmaktır. Hususan Allahü Teâlâ buyurur: «… Namazı dosdoğru kıl (ve kıldır). Allah’ı zikretmek elbette en büyük (ibadet) üir» (*). Kur’ânı Kerim okumanın ibadetlerin en faziletlisi olmasının sebebi, Allahü Teâlâ’nm kelâmı, sözü olması, Allahü Teâlâ’yı hatırlatıcı olması ve içerisindekilerin hepsinin Allahü Teâlâ’yı anmayı, hatırlamayı tazelemesi, yenilemesidir. Oruçtan maksat, şehvet ve arzulan kırmaktır. Böylece şehvet ve istek sıkıntılanndan kurtulan kalb, temizlenir ve zikir edilecek yer olur. Kalb arzularla dolu olunca, zikir etmesi mümkün olmaz ve zikir ona te’sir etmez. Beytullah’ı İKâbe’yil ziyaret olan hacdan maksat, hane levl sahibini hatırlamak ve O’nu görmeyi, O’nunla konuşmayı candan istemektir.
Demek ki, bütün ibadetlerin başı ve aslı zikirdir. Allahü Teâlâ’yı Zikir Zaten Müslüman olmak için LÂ İLÂHE İLLALLAH, MUHAMMEDÜN RESÛLUL LAH kelimesini söylemek lâzımdır. Bu ise zikrin, Allahü Teâlâ’yi anmanın tâ kendisidir. Diğer bütün ibadetler bu zikri kuvvetlendirmek içindir. Allahü Teâlâ’nm seni anması, senin, O’nu anmanın neticesidir. Bunun için Allahü Teâlâ, «Beni anınız kİ, ben de sizi anayım», (2) buyuruyor. Bu hatırlamak, devamlı olmalıdır. Devamlı olmazsa, ekseri hâllerde olmalıdır. Çünkü kurtuluş buna bağlıdır. Bunun için Allahü Teâlâ, «Kurtulmak istiyorsanız, Allahü Teâ lâ’yı çok zikrediniz», (3) buyuruyor. Kurtuluş ümidinin anahtarı; az değil, çok zikretmek, az hâlde değil, birçok hâllerde zikretmektir. Yine bunun için buyurdu: «Ayakta, otururken ve yanlan üzerinde yatarken Allahü Teâlâ’yı zikredenler…» (4). Bu âyeti kerime, ayakta iken, otururken ve yatarken Allahü Teâlâ’yı hiç unutmayan insanları övmektedir. Allahü Teâlâ buyurdu: «Rabbini İçinden, yalvararak ve korkarak, (fakat) yüksek olmayan bir sesle sabah Ve akşam an. Gafillerden olma» Peygamber Efendimize (sallâllahü aleyhi ve sellem), «İşlerden hangisi faziletlidir?», diye sordular. Allahü Teâlâ’yı Zikir Buyurdu ki: «Öldüğü zaman dilinin, Allahü Teâlâ’nm zikri ile yaş olmasıdır» C1). Yine buyurdu: «İşlerinizin en iyisinden, Allahü Teâlâ indinde en makbulünden derecelerinizin en yükseğinden, altun ve gümüş sadaka vermekten daha üstün olandan ve sizin boyunlarınızın vurulduğu ve boyunlarım vurduğunuz düşmanlarla Allah yolunda cihad etmekten daha iyi olan amelinizden size haber vereyim mi?». «Yâ Resûlallah,’ o nedir?» dediler. «Zikrullahdır», (2) buyurdu. Yâni Allahü Teâlâ’yı hatırlamaktır, anmaktır. Ve yine buyurdu: «Allahü Teâlâ buyuruyor kis Kim ki, Benim zikrimle meşgul olmaktan dolayı duâ bile edemez, Benim ona ihsanım, duâ edenlere ettiğim ihsandan daha üstündür» (3). Ve yine buyurdu: «Gafillerin arasında Allahü Teâlâ’ yı anan, ölüler arasında canlı gibi, kuru ağaçlar arasında yeşil ağaç gibi, harpten kaçanlar arasında harbeden asker gibidir» (4). Muaz bin Cebel (radıyallahü anh) diyor ki: «Cennette olanlar dünyada iken Allahü Teâlâ’yı zikretmeden geçirdikleri bir an için üzüldükleri gibi, başka bir şeye daha fazla üzülmezler».