Allah’dan İzinsiz Bir Şey Yapılmaz

By | 7 Nisan 2015

allahdan-izinsiz-bir-sey-yapilmazO’nun idare ve tasarrufuna sözlü veya fiilî olarak müdahale edebilecek hiçbir güç yoktur. Bu ayet her şeyden önce Allah’ın kâinattaki hükümranlığı ve tasarrufunu anlatmaktadır. O zaman buradaki şefaati, öncelikli olarak varlığın işleyişi noktasında (kozmolojik açıdan) ele almak daha uygun olacaktır.’Şefea’ fiili, kelime olarak ‘aracı olma, araya girme, müdahale etme’ gibi anlamlara sahiptir. Bu cümleden olarak, bu ayeti -diğer bilinen anlamı yanında- şöyle yorumlamamız mümkündür: Huzurunda -O’na rağmen- mülküne ve onun işleyişine müdahale etmek kimin haddine? O’nun işine karışacak, izni dışında varlığın emir ve idaresine müdahale edebilecek bir ortak ve nezaret edici olamaz. Bu mülk bütünüyle O’nundur ve O’nun hükmü altındadır, insanoğlunun varlığa yapmış olduğu her bir müdahale O’nun izniyle gerçekleşmektedir. Bugün bilimsel alanda gerçekleştirilen bir kısım başarılar O’na rağmen olmuş değildir, O’nun müsaadesiyle olmaktadır. Meselâ, insanımızı hayrette bırakan klonlama olayı üzerinde duralım. Kopyalama olarak da isimlendirilen bu olayın aslı şudur: Kopyalama işlemi için, kopyalanması planlanan canlının DNA’sı kullanılır. Canlının bir hücresinde bulunan DNA mikroskop altına alınır ve o türden başka bir canlının yumurta hücresi içine yerleştirilir. Ardından hemen şok uygulanır ve yumurta hücresinin bölünmeye başlaması sağlanır. Bölünmeye devam eden embriyo, aynı türden herhangi bir canlının rahmine yerleştirilir ve gelişip doğması beklenir. Dikkat edilirse bu işlem sırasında kullanılan bütün biyolojik materyaller, hücre, hücre çekirdeği, hücre zarı, mitokondri, DNA gibi canlılığın hayatî bütün parçaları, hazır bir şekilde bir canlıdan alınıp diğer canlıya nakledilmiştir. Bu, canlılığın cansız maddelerden ortaya çıkması değil, canlı bir varlığın canlı başka bir varlığa -teknolojik imkânların kullanılmasıyla- aktarımından ibarettir. Aktarımdan sonra gerçekleşen sonuç, yine Yüce Yaratıcının yaratmasıyla meydana gelmektedir. Burada bilim adamlarının yaptığı, aktarımı yapıp yaratılacak olan neticeyi beklemekten ibarettir. Yoksa sonuç onların becerileriyle ortaya çıkmış değildir, sonuç yine Allah tarafından yaratılmaktadır.

Şu halde, bu ve bunun gibi olaylar, Allah’ın -sebeplere usulünce müracaat eden- kullarının bu dünyadaki gayretlerine müsaade etmesi ve çalışmalarının karşılığını vermesiyle meydana gelmektedir. Çünkü Allah, insanı yeryüzüne halife olarak göndermiştir. (Bakara, 2/30) Bütün varlığa halife olabilme payesiyle şereflendirilmiş bulunan insanın hilafeti Allah’a inanıp ibadet etmeden eşya ve hâdiselerin esrarına vâkıf olmaya, ondan da tabiata müdahale etmeye kadar fevkalâde geniş bir dairede cereyan eder.

Ne var ki, Allah’ın bir şeye izin vermesi ve neticesini yaratması her zaman O’nun, o şeyden razı olduğu anlamına gelmez. Çünkü O bu dünyada kullarını hür iradeleriyle istediklerini tercih etmekte serbest bırakmıştır. Sorumluluk kendilerine ait olmak üzere kullarının iyi veya kötü olarak seçtiği her bir fiili yaratır. Çünkü dünya bir imtihan yeridir.