Ebû Hüreyre’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Herkim akşam namazından sonra hiç konuşmadan altı rekât namaz kılarsa on iki yıllık ibadete denk gelir. ”
Zeyd İbnü’l-Hubâb’ın rivayetindeki ifade “kötü bir şey konuşmadan… ” biçimindedir.
Denilmiştir ki: Bu namazın ilk iki rekâtını çabucak tamamlamak için Kâfirûn ve İhlâs sûrelerini okuması güzel olur: çünkü bu iki rekâtın aksam namazıyla birlikte semaya yükseltildiği nakledilmiştir. Sonra diğer rekâtları kılar ve dilediği gibi uzatır.
İbn Abbâs’tan Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Her kim akşam namazından sonra, kimseyle konuşmadan dört rekât namaz kılarsa bu namaz İlliyyûn’a yükseltilir ve Mescid-iAksa’da Kadir gecesine rastlamış gibi ecir alır. Bu namaz, gece yansında ibadet etmekten daha hayırlıdır. ”
Ebû Bekir Sıddık’tan Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Her kim akşam namazını kılar ve sonra dört rekât daha eklerse hacc üstüne hacc yapmış gibi olur. ”
Hz. Peygamber’in bu sözü üzerine Ebû Bekir, “Peki ya altı rekât kılarsa ne olur?” diye sorunca Hz. Peygamber (s.a.v.) şu cevabı vermiştir:
“O zaman elli yıllık günahlan bağışlanır.”
Sevbân’dan (r.a.) Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
Bir kimse aksam ile yatsı namazı arasında cemaatle namaz kılınan bir mide durur ve namaz ve Kur’ân okuma dışında bir şeyle meşgul olm Allâh, ona cennette büyüklüğüyüzyıllık yürüyüş mesafesinde olan iki, yapar ve bahçesine o kadar çok meyve ağacı diker ki bunlardan elde edi ürün, bütün yeryüzü halkı ona misafir olsa onlan ağrlamaya yeter.”
Hz. Âişe’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Allâh’in en çok sevdiği namaz akşam namazıdır; çünkü kul gecesi, onunla başlar, gündüzünü onunla sonlandınr, ne yolcudan, ne yerle, olandan rekât sayılan eksiltilmez. Herkim onu kıldıktan sonra hiç kim le konuşmadan dört rekât namaz kılarsa Allâh ona inci ve yakutla süsl miş iki köşk yapar ve bu iki köşk arasında Allâh ’tan başka hiç kimse: bilmediği bahçeler yaratır. Akşam namazını kıldıktan sonra hiç kims konuşmadan altı rekât kılacak olursa kırkyıllık günahlan bağşlanır.
Ebû Hüreyre (r.a.) akşam ile yatsı arasında on iki rekât namaz kılardı.
Hz. Âişe’den Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Her kim akşam ile yatsı namazı arasında yirmi rekât namaz kıl, Allâh ona cennette bir köşk yapar. ”
Nakledildiğine göre Enes b. Mâlik, akşam ve yatsı namazı arasın nafile namaz kılar ve “(Kur’ân’da sözü edilen) gece neşesi (nâşietu leyh) budur” derdi.
Abdurrahman İbnü’l-Esved, amcasından şöyle nakletmiştir:
Abdullah b. Mes’ûd’un yanma akşam ile yatsı arasında ne zaman baksam onu namaz kılarken bulurdum ve “bu vakit, gaflete düşülecek bir vakittir” derdi.