Tehlil, Teşbih, Tahmîd, Salâvat Ve İstiğfarın Üstünlüğü

By | 31 Temmuz 2014

hac-umre-seti

Kelâm (Söylemek)Tehlil, Teşbih, Tahmîd, Salâvat Ve İstiğfarın Üstünlüğü
Peygamber Efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyuruyor: «Kulun yaptığı her iyilik, kıyamet günü teraziye konur. Yalnız Lâ- ilâhe illallah kelimesi konmaz. Eğer onu teraziye koysalar, yedi kat göklerden, yerden ve içinde olanlardan ağır gelir» (2). Yine buyurdu: «Lâ ilahe illallah diyen dediğinde sâdık ise, yeryüzündeki topraklar kadar günahı da olsa afvedilir» C3). Ve yine buyurdu: «İhlâs ile Lâ ilâhe illâllah diyen, Cennete gider» (4). Ve yine buyurdu: «Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerike lehi lehü’l-mülkü ve lehü’I-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadiri tehlîlini her gün yüz defa söyleyen, on köle azad etmiş gibidir. Defterine yüz iyilik yazılır ve defterin-den yüz kötülük silinir. Akşama kadar bu kelime onu şeytandan korur» (5).
Sahih i Buhâri’de bildiriliyor ki: «Bu kelimeyi kim söylerse, İs- mâil aleyhisselâmm oğullarından dört köleyi kölelikten azad etmiş gibi olur» (6). Yine Peygamber Efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: «Günde yüz defa sübhânallahi ve bihamdihl,
diyenin bütün günahları afv olur, isterse denizin köpüğü kadar fazla olsun» (7). Ve yine buyurdu: «Her namazdan sonra otuz üç defa Sübhânallah, otuz üç defa Elhamdülillâh, otuz üç defa Allahü Ekber deyip, “Lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerikeleh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir” sözü ile yüze tamamlayanın bütün günahları afvedilir, isterse deniz köpüğü kadar çok olsun»
Derler ki, Peygamber Efendimizin (sallâllahü aleyhi ve sellem) huzuruna bir kimse geldi ve «Dünya beni terketti, elimde bir şey kalmadı, fakir ve âciz oldum. Ne yapmam lâzım?» diye sordu. Tehlil, Teşbih, Tahmîd, Salâvat Ve İstiğfarın Üstünlüğü Buyurdu ki: «Meleklerin salâvat ve mahlûkatın teşbih ile nzıklannı bulduğu şeyi bilmiyor musun?». «O nedir, yâ Resûlallah?» dedi. Buyurdu: «Sübhânallahi’l-azim, sübhânallahi ve bihamdihi, estağ- firullah, her gün bunlan sabah namazından önce ve sabahtan sonra yüz defa söyle, dünya, istesen de istemesen de yüzünü sana döneri ve Allahü Teâlâ her bir kelimeden bir melek yaratır, kıyamete kadar teşbih söyler ve sevabı sana olur» i1). Ve yine buyurdu: «Devamlı olan sâlih ameller bu kelimelerdin Sübhânallahi ve’l-hamdü lillâhi ve Iâ ilâhe illâllahü vallahü ekber» (2). Ve yine buyurdu: «Ben bu kelimeleri söylemeyi, gök kubbe altında olan her şeyden daha çok severim». Ve yine buyurdu: «Allahü Teâlâ’nın indinde en sevgili sözler bu dört kelimedir» (3). Ve yine buyurdu: «İki kelime vardır, dilde hafif, terazide ağırdır ve Allahü Teâlâ’mn İndinde pek sevgilidir: Sübhânallahi ve bihamdihi» (4).
Fakirler, Peygamber Efendimize (sallâllahü aleyhi ve sellem) dediler ki: «Zenginler âhiret sevabının hepsini götürdüler. Bizim yaptığımız her ibadeti onlar da yapıyorlar, onlar ise sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz». Buyurdu ki: «Sizin fakirlik sebebiyle her teşbihiniz, tehlîliniz ve tekbiriniz sadakadır. Yaptığınız her emr-i mâruf ve nehy-i münker sadakadır. Eğer sizden biriniz, ehlinin ağzına bir lokma koyarsa sadakadır» (5). Fakirlerin söylediği teşbih ve tahmidin (6) faziletinin daha fazla olmasının sebebi, fakirlerin kalblerinin dünya zulmeti ile karışmamış, bilâkis çok parlak olmasındandır. Onun söylediği bir kelime, temiz toprağa atılmış bir tohum gibidir. Tehlil, Teşbih, Tahmîd, Salâvat Ve İstiğfarın Üstünlüğü Tesiri çok olur, meyvesi fazla olur. Dünya arzuları ile dolu olan bir kalbdeki zikir, çorak araziye atılrtıış tohum gibi olup, eseri az olur.