Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar Nelerdir? – 3

By | 29 Nisan 2015

sehiv-secdesini-gerektiren-durumlar-nelerdir-3Namaz içinde bir rükün yerine getirilecek kadar düşünceye dalınsa, başlangıç (iftitah) tekbirini aldım mı, almadım mı diyecek kadar düşünülse sonra tekbir alındığı hatırlansa, veya alınmamış olması sanılarak tekrar bir tekbir daha alınsa, sehiv secdesi gerekir.

Aynı şekilde üç rekat mı, dört rekat mı kılındığından şüphelenilse veya Fatiha okunduktan sonra hangi surenin okunacağı üzerinde düşünülse, yine sehiv secdeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda düşünmenin uzatılmasıyla vacip tehir edilmiş olmaktadır.

* Bir kimse, kıldığı bir namazın rekatlarında şüphelense bakılır: Eğer bu şüphe kendisine ömründe ilk kez ârız olmuşsa, o namazı yeniden kılar. Fakat birkaç defa olmuşsa araştırır ve kanaatine göre hüküm verir. Namazı yeniden kılması gerekmez. Araştırmada kalbin şahidliği yeterlidir. Mesela, sabah namazını kılarken bir rekat mı kıldım, iki rekat mı, diye şüphelenip de bir rekat kılmış olduğuna kalben hüküm verse, ihtiyaten buna bir rekat daha ilave eder. Bu husustaki tereddütlerinden dolayı da sehiv secdeleri yapar. Aksine olarak iki rekat kılmış olduğuna hüküm verirse bu takdirde oturur.

Teşehhüdden ve selâmdan sonra sehiv secdelerini yapar. Hiç birine karar veremiyorsa, az olanı esas alır, çünkü az olanda kesinlik vardır. Bu durumda bir rekat daha kılar; ancak bu takdirde şüphelendiği rekatin sonunda oturur. Ondan sonra kalkıp o bir rekatı kı-lar. Çünkü önceden iki rekat kılmış olması ihtimali vardır. Bu durumda namazın sonunda sehiv secdelerini yapar.

* Dört rekatlı bir namaza başlamış olan kimse, kıldığı rekatın birinci rekat mı, ikinci rekat mı olduğunda şüphe edip bir karar veremezse, kendisini bir rekat kılmış sayar ve her bir rekatın sonunda ihtiyat olarak bir kere teşehhüd miktarı oturur; bu şekilde dört defa ka’de yapılmış olur. Çünkü birinci sayılan rekatın ikinci ve üçüncü sayılan rekatın dördüncü rekat olması ihtimali vardır.

* Bir kimse kıldığı rekatın ikinci rekat mı, üçüncü rekat mı olduğundan şüphe etse, bu rekatın sonunda oturmaz. Bir tarafı tercih edemezse, bunu ikinci rekat sayar. Geri kalan rekatları da tamamlar. Akşam namazı ile vitir namazı bu hükmün dışındadır. Bu şekildeki bir şüphelenme bu namazlardan birinde olursa, oturmak gerekir. Çünkü şüphelenilen rekatın üçüncü rekat olması da ihtimal dairesindedir. Bu durumda teşehhüdden sonra bir rekat daha ilave edilir. Çünkü şüphelenilen rekatın ikinci rekat olması da mümkündür. Sonunda da sehiv secdeleri yapılır.

* Dört rekatlı namazlarda, kılınan rekatın dördüncü rekat mı, beşinci rekat mı olduğunda ve sabah namazında kılınan rekatın ikinci rekat mı, üçüncü rekat mı olduğunda, akşam ile vitir namazlarında da kılınan rekatın üçüncü rekat mı, dördüncü rekat mı, olduğunda şüpheye düşülse, sonunda oturulur ve teşehhüdden sonra kalkılıp bir rekat daha kılınır. Çünkü bu rekatların üçüncü, dördüncü veya beşinci rekat olması muhtemeldir. O halde ilave edilen birer rekat ile fazla olan miktar nafile olmuş olur. Sonunda da sehiv secdeleri yapılır. Bu şüphe, kıyam veya rükü veya rükûdan kıyama geçiş halinde olduğuna göredir.

İlk secde yapıldıktan sonra şüphelenme olursa, ittifakla namazbatıl olur. Çünkü şüphe edilen rekat fazla olup son oturuşun terk edilmiş olması ihtimali vardır.

* Namazda Fatiha’dan önce başka bir sûre, bir harf bile olsa yanılarak okunsa, Fatiha yeniden okunur ardından o sûre okunur. Namazın sonunda da sehiv secdeleri yapılır. Fakat bir namazda okunan bir sûrenin altında bulunan sûre okunmak istenirken üstündeki sûre okunsa, bundan dolayı sehiv secdeleri gerekmez.

* Bir kimse namazda, Fatiha okuyup okumadığından şüphe etse, eğer henüz zamm-ı sûre okumamış ise, Fatiha’yı okur. Fakat başka sûre okumuş ise, artık Fatiha’yı okumaz. Çünkü surenin Fatiha’dan sonra okunmuş olma ihtimali daha kuvvetlidir. Bununla beraber namaz kılanın bu hususta ağır basan bir kanaati varsa ona göre hareket eder.

* Bir kimse, ilk rekatlerde birer sûre okuyup da Fatiha’yı okumamış olduğunu secdeye vardıktan sonra hatırlarsa, son rekatlerde Fatiha’yı iade etmez. Çünkü son rekatlarda zaten Fatiha okunacaktır. Bir rekatte iki Fatiha okunması ise meşru değildir.

* Uç veya dört rekatlı farz namazların ilk iki rekatinde Fatiha’dan sonra birer sûre veya bir miktar ayet okunmamışsa, bu sûre veya ayetler üçüncü ve dördüncü rekatlarda Fatiha’dan sonra ilave edilir. Eğer bu namaz cemaatle kılınan bir akşam veya yatsı namazı ise, üçüncü ve dördüncü rekatlarda hem Fatiha, hem de ilave edilecek sûre açıktan okunur, sonunda sehiv secdeleri yapılır.

* İmamın yanılması, kendi hakkında asaleten, cemaat hakkında da imama uymuş olmalarından ötürü sehiv secdelerini gerektirir. Fakat imama uyan cemaatten birinin yanılması ile ne kendisine ne de imama sehiv secdesi yapmak gerekmez.