Sadakanın Fazileti

By | 24 Eylül 2014

hasema

 

sadakaRasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Kim helâl kazandığından -zira Allah Ancak helal olandan sadakayı kabul eder- Allah rızası için bir hurma tanesi sadaka verirse, Allah-u Teâlâ onu bütün hoşnutluğuyla kabul eder. Sonra Allah-u Teâlâ o sadaka verenin mallarını çoğaltır.”

Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Allah’ın tevbeleri kabul ettiği ve sadakaları aldığını bilmiyorlar mı?” (Tevbe/104)

“Allah faizden verileni eksiltir, sadakadan verileni çoğaltır.” (Ba- kara/276)

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Bir lokma sadaka, Uhud dağı kadar olur.”

“Sadaka malı eksiltmez. Bir kişinin hatasını affetmek onun efendiliği­dir. Kim Allah için mütevâzi olursa, Allah onun derecesini yükseltir. Taberani Rasûlüllah (s.a.v.)’den şöyle rivayet ediyor:

Sadaka malı azaltmaz. Kim sadaka vermek için elini uzatırsa, ancak Allah’ın elini tutar. Bu şu demektir: Allah-u Teâlâ o sadakayı diğerinin eline geçmeden kabul eder ve ondan razı olur!”

Rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi, günahları söndürür.”

“Allah-u Teâlâ bir sadakayla, ölmüşün yetmiş hatasının kapısını kapa­
tır.”

“Ahiret günü insanlar, hesaba kadar sadakalarının gölgesindedirler.”

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Bir dirhem sadakanın fazileti, yüz dirhem sadakanın faziletini geçti.”

Bir sahabe:

“— Bu nasıl oldu Ey Allah’ın Rasûlü,” dedi.

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“— Zengin bir adamın servetinin bir kısmından yüz dirhem alır verir. Diğer bir adamın iki dirhemi olur, birini sadaka olarak verir.”

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Senden birşey isteyene, çok küçük birşey olsa da ver; onu reddetme!”

“Kıyamet günü hiçbir gölgenin olmadığı zaman, Allah’ın gölgesinde olacaklardan biri de, sağ elinin verdiği sadakayı, sol eli görmeyen kişidir!”

Tabaranî şöyle rivayet etti:

“İyilikler kötülüklere engel olur. Gizli verilen sadaka, Allah’ın öfkesini yatıştırır. Akraba ziyareti ömrü uzatır. Her iyilik bir sadakadır. Dünyada iyi olanlar, ahirette de iyi olanlardan kabul edilecektir. Dünyadaki kötüler ahi­rette de, kötülerden olacaktır. Cenneti ilk görecekler iyilerdir.

Birisi:

— Ey Allah’ın elçisi! ‘Sadaka nedir’ diye sordu.

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Allah’ın yanında kat kat olan mükâfattır.” Sonra şu ayeti kerimeyi okudu:

“Kim Allah için ödünç verirse, o ne güzel bir ödünçtür. Allah onun mükafatını kat kat olarak verir.” (Bakara/245)

Rasûlüllah’a (s.a. v.) soruldu:

“— Ey Allah’ın Rasûlü, hangi sadaka daha hayırlıdır?”

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“— Yoksula gizlice verilen mal veya yoksulluk sebebiyle çalışmaktır.”

Rasûlüllah (s.a.v.) böyle buyurduktan sonra şu ayeti okudu:

“Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel, eğer onları gizleyerek yoksullara verirseniz, bu sizin için daha iyidir ve günahlarınızdan bir

kısmını kapatır. Allah yaptıklarınızı duyar.” (Bakara/271)

“Kim bir müslümanı giydirirse, Allah o kulunu cennet yeşillikleriyle giydirir. Hangi müslüman, bir müslümamn kamını doyurursa, Allah cennet­te onun karnını doyurur. Kim susamış bir müslümana su verirse, Allah onu cennette bal gibi saf sularla sular.”

“Akrabaya verilen sadaka, akraba olmayana verilen sadakadan iki kat daha faziletlidir.”

Rasûlüllah’a (s.a.v.): “Ey Allah’ın rasûlü! Hangi sadaka hayırlıdır.” di­ye soruldu:

Buyurdular ki:

“Gönlünde sana düşmanlık besleyen akrabaya verilen sadakadır.”

“Ödünç vermek sadakadır.”

Bir grub insan Miraç gecesi, cennetin kapısında şunların yazılolduğunu rivayet ediyorlar.

“Her sadakaya on kat sevap, her ödünç verilene sekizyüz kat sevap ve­rilecektir.”

Rasûlüllah’a (s.a.v.) soruldu:

“— Müslümamn hangi davranışı daha hayırlıdır?”

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Yoksulların kanını doyurmak, tanıyıp tanımadığına selam vermektir.”

Rasûlüllah’a (s.a.v.):

“— Bize öyle bir öğüt ver ki; yaptığımızda cennete girelim.”

Peygamberimiz;

“Yoksul insanların karınlarını doyurun. Aranızda selâmı yayınız. Akra­balarınızı ziyaret ediniz. Gece insanlar uyurken namaz kılınız. Bunları ya­panlar cennete girer.” buyurdular.

—                     Allah’a kulluk eden, açların karnını doyuran ve selamı yayan, Al­lah’ın izniyle selâmetle cennete girer.”

—                     Yoksul müslümanlann karınlarım doyurmak, Allah’ın rahmetini va­cip kılar.” (Allah’ın rahmetinin korunması altına girerler.)

“Kim müslüman kardeşini doyuncaya kadar yedirirse, kanıncaya kadar su verirse, Allah onu, her hendek arası beşyüz yıllık yol olan yedi hendek

cehennemden uzaklaştırır.”

Kıyamet günü Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“—Ey insanoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin”

İnsanoğlu sorar:

“— Seni nasıl ziyaret edebilirdim ey alemlerin Rabbi?”

Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:

“— Görmedin mi filan kulum hastalandı. Şayet onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulacaktın.”

Yine Allah-u Teâlâ:

“— Ey insanoğlu, acıktım neden beni düşünmedin?” buyurur. İnsanoğlu:

“— Ey alemlerin Rabbi, seni nasıl doyurabilirim?”

Allah-u Teâlâ buyuruyor:

“— Sen bilmiyor musun, filan kulum acıktığı zaman onu doyursaydın, muhakkak ki beni yanında bulurdun!”

Allah yine:

“— Ey kulum susadım, neden bana su vermedin?”

İnsanoğlu:

“— Ey alemlerin Rabbi sana nasıl su verebilirdim ki?”

Allah-u Teâlâ buyurur ki:

“— Filan kulum seni suladı. Fakat sen onu sulamadın. Bilmiyordun onu suladığın zaman beni onun yanında bulacaktın!”