Peygamber Efendimizin, Kabe’de Namaz Kıldığı Yer

Mescid-i Haram öyle büyülü bir dünyadır ki,oraya giden dışarıya çıkmak istemez.Sabahtan ikindiye kadar süren sıcakta,revakların gölgeliğinde oturup ibadet etmek ya da başımızdaki takke ve şapkayı zemzemle ıslatıp tavaf etmek müthiş bir hazdır.Zaten hiçbir şey yapmayıp sadece Kabe’yi seyretseniz bile sevap kazanıyorsunuz Allah’ın izniyle.Mekke’ye ilk kez giden bir arkadaşımızın “Dört duvardan ibaret bir yapının insanı bu kadar etkileyebileceğini hiç düşünmemiştim.” demesini hiç unutmuyorum.
Mescid-i Haram’da Türkiye’den gelenlerin genellikle oturdukları yer,revaklar söktürülmeden önce müezzin mahfilinin hemen altı idi. Türkiye’den gidenler oraya Türk Mescidi diyorlardı. Burası genelde buluşma noktası olarak kullanılıyordu. Türk Mescidi dediğimiz yer, ıııetaf sonrasında ilk yapı olan Osmanlı revaklarının altındaydı. Burası Hacerü’l-Esved ile Rükn-i Yemânî’nin tam arasındaki Kâbe duvarına bakıyordu. Yani namaz kılanlar Kabe’nin bu duvarına yönelerek ibadetlerini yapıyorlardı. Kâinatın Efendisi(sas) de bu iki köşe arasındaki duvara yönelerek namazlarını eda etmişti. Peygamber Efendimiz’in(sas) ibadetlerini burada yapmasının birkaç hikmeti vardır. Bunlardan birincisi, daha o günlerde ibadetlerini Mescid-i Aksâ’ya yönelerek yapması. Efendimiz’in(sas) gönlü Kabe’ye dönerek ibadet etmek istediğinden bu yöne doğru namaz kıldığında Mescid-i Aksâ’ya yöneliyor ama Kabe’yi de önüne almış oluyordu. Bir diğer sebep ise Kâbe duvarının tam karşısına gelen yerde bulunan duvarın ilerisinde Mekke’nin ileri gelenlerinin toplandıkları Darü’n-Nedve’nin bulunuyor olması idi. Peygamber Efendimiz’i(sas) Kâbe civarında ibadet esnasında görüp rahatsız eden bu güruh, Efendimiz bu duvarın önünde namaz kıldığında haliyle kendisini göremiyor ve rahatsız edemiyorlardı.