Ayet: “Yahudilerden bir kısmı, (Allah’ın kitabındaki) kelimeleri esas mânâsından kaydırıp; dillerini eğerek ve dine saldırarak, ‘Sözünü işittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez olası ve bizi gözet’ diyorlar. Hâlbuki onlar, ‘İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bak’ deselerdi bu, kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lanetlemiştir. Artık onlar, pek azı müstesna, iman etmezler.”
(Nisa; 46)
Hadis: “Varlığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; bu ümmetten Yahudi olsun Hıristiyan olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur.”
(Müslim: 153)
Hikâye: Kim Yahudi?
Kûfe’de bir adam, Hz. Osman’ın (ra) Yahudi olduğunu iddia eder dururmuş. Etrafındaki alimler çok uğraşmalarına rağmen adamı ikna edemezlermiş. Meseleyi Imam-ı Azam’a arz edip adamı susturmasım rica etmişler.
İmam-ı Azam Hazretleri bir akşam adama misafir olmuş. Sohbetten sonra ev sahibi zamanın en büyük âliminin isteğinin ne olduğunu sormuş.
İmam-ı Azam Hazretleri: “Senin güzel ve dindar bir kızın varmış, ona dünür geldim” deyince adam hayret etmiş ve: ‘Ya İmam! Kızımı istediğiniz adam, nasıl bir kimsedir?” diye sormuş.
Hazreti İmam, başlamış damat adayını anlatmaya: “Dindar, Allah’tan korkar, âlim, hafız…”
“Tamam, senin bu anlattıklarının yansı bile kızımı vermeme yeter!”
“Yalnız, bir kusuru daha var! Kızınızı istediğim zat, Yahudidir.”
“Nasıl olur ya İmam! Benim kızım bir Yahudiye mi layıktır?”
Adamdan bu cevabı alan İmam-ı Azam: “Niye lâyık olmasın? Sen bir kızını Yahudiye vermek istemiyorsun da, Yüce Peygamberimiz (sav) iki kızını da Yahudiye nasıl verdi?” demiş.
Adam anlamış İmam Hazretlerinin eve niçin geldiğini ve af dilemiş…