Fil Suresinin İzahı

By | 8 Ağustos 2015

fil-suresinin-izahiFil Sûresi, büyük bir tarihi hâdiseyi (olayı) anlatmaktadır. Hâdise şudur:
Yemen Kralı Ebrehe adında bir dinsiz, Mekke’deki Kâbe’yi yıkmak için fillerle kuvvetlendirdiği 40 bin kişilik bir ordu ile Yemen’den Mekke’ye geldi. Kâbe’yi yıkacağına dâir Mekke halkına sözcü gönderdi. Mekke halkı korkusundan dağlara çekildi. Evlerini, barklarını, mallarını, mülklerini bıraktılar.
O zaman Kâbe’nin muhafızı (koruyucusu), Mekke’nin başkanı Peygamberimizin dedesi Abdul-Muttalib idi. Kâbe’ye Peygamberimizin dedesi bakıyordu. Yemenli Ebrehe, Mekke halkının mallarını yağma edip topladı. Bunların içinde Abdul-Muttalib’in develeri de vardı. Abdul-Mut- talib, develerini gidip Yemen’liden geri aldı. Ebrehe fillerle kuvvetlendirdiği fiili orduya Kâbe’ye doğru emir verdi. Kâbe yıkılacak yerle bir edilecekti. Allâh ordusu, kuşlardan meydana gelen
İlâhi ordu, hemen gökyüzünde görünüverdi. Fiili orduya mercimek tanesi gibi küçük taşlar atarak bir anda fiili ordu yok oluverdi.
40 bin kişilik fiili ordu saman çöpü gibi kalıverdi. Kuşların attığı minik taştan mermiler koca fiili orduyu ekin çöpü gibi bırakıverdi. “Ebâbil” kuşlarının attığı her taş, Ebrehe ordusunun cesetlerini delik deşik ederek yiyip bitirdi.
Fil Sûresi böyle büyük bir hadiseyi bildirmektedir. Bunun için geniş bilgiyi Peygamber Efendimizin hayatında okuyacaksınız.
Araplar bu hâdiseden çok korkmuşlardı. Onun için fil hâdisesini sene başı olarak kabul etmişlerdi. Bu fil hâdisesinden 50-55 gün sonra Peygamberimiz Hz. Muhammed dünyaya geldi (doğdu).
Fil vak’ası çok büyük bir hâdiseydi. 50-55 gün sonra Allâh’ın son Peygamberi doğacaktı. Bu büyük hâdiseyi bir bir haber verecek. Mekkelilere Kur’ân’ın Allâh kelâmı olduğuna inanmalarını söyleyecekti.
Fil sûresinde çok büyük hikmetler, incelikler vardır. Peygamberimiz. Hz. Muhammed Peygamberliğini ilân edip açıkladığı zaman Kureyş müşrikleri Peygambere düşman oldular. Peygamberin getirdiği Kur’ân’a inanmadılar. Allâh Peygamberine Fil Sûresini gönderdi. Peygamber, fil hâdisesini bir bir Kureyş halkına anlattı. Fil hâdisesini gören, yaşıyan Mekke halkının çoğu hayattaydı. Fil olayını gözleriyle görmüştüler. Peygamber bu olayı görmediği halde aynen olduğu gibi Kureyş’e anlatması, Kureyş halkı üzerinde bir tesir (etki) etmesi lâzımdı. Kureyş, şöyle bir düşünecekti ki, bu hâdise (fil olayı) olduğu sene Hz. Muhammed daha doğmamıştı. Nasıl olur da bu hâdiseyi bir bir anlatır… Diye düşünmeleri ve Kur’ân’a inanmaları, Peygamber Hz. Muhammed’e destek olmalan gerekirdi. Fil Sûresinde bu gerçekler de yer almaktadır. Kur’ân’ın fil olayını anlatmasında, Kur’ân’m Allâh kelâmı ve Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)ın Allâh’ın son peygamberi olduğuna inanmaları bakımından incelikler vardı.
Yâni, Hz. Muhammed (Aleyhisselâm) Kureyş kâfirlerine şöyle diyordu:
— Ey Kureyş halkı! Ben size gönderilen Allâh’ın son peygamberiyim! Putlara tapmayın, bir olan Allâh’a ibâdet edin (Allâh’a tapın!) Allâh sizi fiili ordudan korudu. O korumasaydı fiili ordu sizin hepinizi yakıp kül edecek öldürecekti. Mekke’yi yıkıp yerle bir edecekti. Siz bunlan gözlerinizle gördünüz inkâr edemezsiniz!..
Ama Allâh, size nimetler verdi. Kuşlardan ordu yaptı gönderdi. Ebâbil kuşlarıyla o koca fiili orduyu yok etti. Bu sizin için Allâh’m büyük nimetidir. Gelin, Allâh’m dinine Müslümanlığa girin İslâm olun. Allâh’m size nimet verdiği, koruduğu gibi, siz de Allâh’a ibâdet edin, sakın Müslümanlığa karşı çıkmayın. Fil ordusunu görenleriniz var içinizde. Diyerek Kureyş halkını dine dâvet etti.
Fil Sûresi Allâh’a karşı gelen, Allâh’m evi olan Kâbe’yi yıkmak isteyen dinsizlerin başına gelenleri böyle bir bir Peygamberine bildirdi.
Aynı zamanda bu sûrede Allâh, Peygamber düşmanlarının dâimâ helâk olacaklarını bildirmektedir. Allâh’a isyan edenlerin, Peygambere karşı çıkanların, dine dil uzatan, düşmanlık yapanların akibetlerinin kötü olacağına bilgi verilmektedir. Dinsizliğin sonu perişanlıktır. Dine, mukaddesâta hakaret etmek en büyük bedbahtlıktır. Allâh’tan belâsını aramaktır. Fil Sûresinde bu ibret dersleri vardır. Akıllı kimseler bu ibret dersi veren öğütlere kulak verip mutlu ve bahtiyar yaşamaya çalışır.
Dünya durdukça, yeryüzünde nice Abrahalar çıkacaktır. Allâh evi olan Kâbe’yi yıkmak isteyecek, oraya ziyarete giden mü’minlere, müs- lümanlara mâni’ (engel) olmak için uğraşacaklardır. Kâbe’ye ziyarete giden Hacılara, Arablara para yedirmeye gidiyorlar, diyen Abrahalar çıkacaktır. Ama Yemenli Abraha’nın başına gelenler, bu Abrahalarm başına da gelecektir. Kâbe Allâh evidir, Kıyamete kadar oraya ziyâret edilecektir. Hiçbir dinsiz buna mâni olamıyacaktır. Allâh kendi evini en küçük bir varlığı olan Ebâbil kuşlarıyla koruduğu gibi, her zaman da orayı ko-ruyup muhafaza edecektir. İşte bu sûre bu gerçekleri dile getirmektedir.