Evde Müzik Aletlerinin Olması

By | 17 Eylül 2014

hasema

 

muzik-aleti(Abdurrahman b. Ğanm el-Eş’arî), Ebû Âmir ya da Ebû Mâlik- el- Eş’ari’den rivâyetle dedi ki: “Allah’a yemin ederim, o bana yalan söylemiş de­ğildir. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem’i şöyle buyururken dinlemiştir: Ümme­timden bazı kavimler çıkacak ve bunlar hirri (zinayı), ipeği, hamrı ve eğlence aletlerini çalmayı helâl belleyecekler. Andolsun bazı topluluklar bir dağın yakı­nında konaklayacaklar. Çobanları onlara ait koyunlar ile gelecek. Fakir bir kimse bir ihtiyaç için yanlarına varacak da onlar: Sen yarın bize tekrar gel, diyecekler.

Allah da onlara geceleyin azap gönderecek, dağı başlarına yıkacak. (Bu azaptan kurtulan) diğerlerini ise kıyamet gününe kadar mesh ederek maymunlara ve do­muzlara dönüştürecektir.”

Nafi’den yapılan rivayette deniliyor ki: İbni Ömer -radıyallâhu anh- bir çoba­nın kaval (veya zurna) sesini duyunca iki parmağını kulaklarının deliğine tıkaya­rak bineğini o yoldan başka tarafa çevirdi ve şöyle diyerek uzaklaşıyordu: “Ya Nafi işitiyor musun?” Ben de ona: “Evet…” diyordum. Böylece o uzaklaşmaya devam ediyor ve sık sık soruyordu. Derken ben artık ona: “Hayır artık duymu­yor, işitmiyorum” dedim. O da ellerini yukarıya doğru kaldırdı ve bineğini yola doğru çevirdi ve sonra şöyle dedi: “Resûlullah (a.s.) Efendimiz’i, bir çobanın zurna (veya kaval, düdük) sesini duyunca böyle yaptığını gördüm.”

Abdullah b. Amr radıyallâhu anh dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki Allah alkollü içkiyi, kumarı, ud ve kanunu, tavlayı tanburu haram kılmıştır. Sekir veren (sarhoş eden) her şey haramdır.”

Başka bir lafızla şöyle buyrulmuştur: “Şüphesiz ki Allah ümmetime alkollü içkiyi, kumarı, ekşitilmiş arpa şırasını, tavla ve udu, kumar oynamada kulanılan çalgı aletlerini haram kılmıştır.”

Açıklama:

Şarkı kalbi meşgul eder, Kur’an’ı kavramaktan onun üzerinde düşünmek­ten ve Kur’an’daki hükümler gereğince amel etmekten alıkoyar. Şüphesiz Kur’an ve şarkı arasındaki çelişkiden ötürü asla kalpte bir arada bulunmazlar. Çünkü Kur’an, hevaya uymayı men eder. Kur’an iffeti, nefislerin şehvet ve arzularından uzak kalmayı, sapkınlığın yollarından uzaklaşmayı emrederek, şeytanın adımla­rının peşinden gitmeyi yasaklar. Şarkı ise, bütün bunların aksini emredip bunları güzel gösterir. Ayrıca nefislerde sapkın arzuları galeyana getirir, gizli saklı olanları harekete geçirir. Nefislerde sakin duranları uyandırır ve nefsi çirkin olan her şeye doğru tahrik eder, her güzel kadın ve erkeğe ulaşmaya sürükler. Şarkı ve şarap aynı sütü emmişlerdir.

Her ikisi de çirkinliklere, arzu uyandırmakta birbirleriyle yarışır dururlar. Şüphesiz şarkı, içkinin dengi ve onun sütkardeşi, vekili ve müttefiki, sırdaşı ve arkadaşıdır. Şeytan bu ikisi arasında asla bozulamayacak türden bir kardeşlik bağı gerçekleştirmiş, aralarında asla kaldırılamayacak olan vefakârlık hukukunu pekiştirmiştir. Şarkı, kalbin casusu, ondaki mertliği çalan aklın kurdudur.