Başarılı Bir Zifaf Gecesi İçin

By | 16 Ağustos 2014

pardesu

 

namaz-evlilikZifaf gecesinin sorunsuz ve selametle geçmesi için erkeğin kadına yumuşak ve sevgiyle muamele etmesi gerekir. Erkeğin ilk gecedeki hareketi sonucu nice evlilikler başarıyla başlamış ve başarıyla devam etmiştir. Ve yine erkeğin o ilk gecedeki; sert, aceleci ve cahilce tavır ve hareketleri sebebiyle de nice evliliklere başarısız bir şekil de adım atılmış ve o şekilde sürdürülmüştür.

Bakirelik zarı delinir delinmez, erkeğin o gecede organların birleşmesi şek­linde ikinci bir ilişkiye girmemesi gerekir. Zira bilindiği gibi cima sonucu kadının cinsel organında yaralar oluşur. Bu yaraların büyüklüğü kadından kadına farklı­lık gösterir. Aynı zamanda bu ilk birleşme ve bakirelik zarının delinmesi sonucu kadının organında acılar meydana gelebilir. Yine bu acıların şiddeti de kadından kadına farklılık gösterir. Aynı zamanda kadının tenasül organında birkaç gün sürecek yanmalar da olabilir. Yine kadın, organında bir tür yırtılma hissedebilir. Genellikle bütün bu acılar kadının psikolojik gücüne ve erkeğin akıllıca hareket­lerine göre hızlı veya yavaş bir biçimde düzelir.

Araştırmalar, sinirli ve gergin kadınların bu acıları sakin kadınlardan daha çok hissettiklerini ortaya koymuştur. Bunun sebebi de, çevrelerinden duydukları ve gerçek dışı o zifaf günü acıları sebebiyle onlarda oluşan korku ve endişelerdir. Erkeğin o gece sakin ve yumuşak davranmasından çok düşmanca bir saldırı tavrı içerisin de olması bu acıları daha da çoğaltabilir. Bu sebeple onun eşine sevgi ve muhabbetle yaklaşması gerekir.

Erkeğin o gecede sert ve katı bir şekilde davranması sonucu meydana gele­cek acı ve yaralar, kadının hayatı boyunca her cinsel ilişkide aynı acıyı duyması­na, hatta onun, cinsel ilişkiden hayatı boyunca iğrenmesine sebebiyet verebilir. Ayrıca eşinin kendisini sadece cinsel zevkleri için sevdiği ve o zevke ulaşmak için ona zorbalıkla dahi davranabileceği inancına kapılarak, eşinden hayatı boyun­ca tiksinebilir. Böylece bu ilk gecede ki cahilce davranışın zararını her iki taraf da hayatları boyunca çekebilirler. Öyleyse erkeğin elinden geldiği kadar ilişkinin başında eşini sevip okşaması, o kendini tamamıyla teslim etmedikçe ilişkiye baş­lamaması gerekir. Özellikle de nişanlılık devreleri kısa geçmiş ve birbirleriyle bu süre içerisinde az görüşmüşlerse… Erkeğe düşen, kadının çevresinden işittiği o zifaf gecesi zorlukları sebebiyle, kendisinde oluşan korku ve endişeyi, akıllıca ve yumuşakça davranmak suretiyle yenmektir. Sert ve aceleci davranarak onun bu endişe ve korkusunu daha da artırmak değil…