Az Çiğnemek

By | 26 Eylül 2014

feraceler

 

az çiğnemek

Sindirim, ağızda tükürük bezlerinin salgıladığı fermentler ile başlar. Or­ganik asitler,  aromatik maddeler ve tuzlar çiğneme sırasında fermentlerle karışır ve bir kısmı ağızdaki  kılcal damarlara süzülür. Karbohidratların ağız­da başlayan sindirimi midede aynı  enzimlerle devam eder.

Alınan besinin kimyasal yapısı hakkında toplanan veriler ağızdaki aku­punktur noktaları  vasıtasıyla beyne gönderilir. Beyin bu bilgiyi analiz eder ve sindirimi buna göre  programlar. Besin ne kadar iyi çiğnenirse, beyin sindirim sistemini o derece iyi hazırlar.  Yeterince çiğnenen bir besinin ta­dı ve kokusu ağızda dağılır ve kaymağa benzer bir nesne  (kimus) haline ge­lir. Bu ise 15-40 çiğneme hareketi ile sağlanabilir.

Ağızda çok miktarda akupunktur noktası bulunur (her bir dişin dibinde 2’şer tane). Çiğneme esnasında besinlerden ayrılan enerji bu akupunktur  noktaları, vasıtasıyla vücudun genel enerji dolaşımına karışır. Bu yüzden kü­çük yudumlarla içmek ve küçük lokmalar halinde yemek gerekir.

Süt, et suyu, meyve-sebze suyu veya su küçük yudumlarla alınır, ağızda ılıtılır, tükürükle iyice karıştıktan sonra yutulur. Gıdalar yeterince çiğnen- mezse, sindirim ilk basamaktan itibaren bozulur.

Hızlı yiyen daha çok yemeye mecbur kalır, çünkü vücut sadece kimya­sal bağlantıları çözme işlemi sonucunda oluşan enerjiyi kullanır, ağızdaki akupunktur noktaları vasıtasıyla besinden alınması gereken enerjiyi kulla­namaz. İyi çiğnenmemiş yemek, kütleler halinde mideye gelir. Mide bu kütleleri hazmedemez, sadece çürütür. Taze ekmek, beyaz ekmek (özellikle kan grubu “0” için) ve et parçaları (özellikle kan grubu “A” için) en zararlısıdır.

Midede çürümeye başlayan kütleler ve parçalar bağırsaklara iner ve ora­da çürümeye devam eder. Bağırsaklardaki çürüme kandaki lökositleri (ak­yuvarlar) artırır. Bağışıklık sistemi bu duruma karşı koruma programı geliş­tirmek zorunda kalır. Bu hata, her yemekle birlikte tekrarlandıkça, bağışık­lık yetmezliğine kadar götürür.

Ancak taze meyve ve sebzelerin lifleri, çekirdekleri ve kabuklarında böyle bir tehlike sözkonusu değildir. Bunlar bağırsaklarda yaşayan yararlı mikropları artırır. Bunun için meyve ve sebzeleri kabuklarıyla ve birkaç çe­kirdeğiyle berlikte yemek gerekir.

İyi çiğnemenin yararları

Yemeği iyi çiğneyen, az çiğneyene göre, daha az yer-içer. Çünkü besinden aldığı enerjiyi eksiksiz kullanmış olur.

Karışık yenen yemeğin zararı azalır.

Sindirim süreci kısalır.

Mide, pankreas, karaciğer ve bağırsakların işi kolaylaşır.

Çok daha az enzim (insülin dahil) harcanır.

Mide, bağırsak, karaciğer, pankreas, bağışıklık sistemi, diyabet, tü­mör, kanser, alerji, diş, sinir ve ruh hastalıklarından emin olunur.Mevcut olan hastalıklar hafifler.Şişmanlığın önüne geçilir, v.s.Büyük alimler uyuşturucu, sigara, alkol bağımlılığı gibi psikolojik, ruhsal ve sinirsel hastalıkların temelinde az çiğnemenin yattığı konusunda hemfi­kirdir. İyi çiğnenmeyen yemek karaciğer, dalak ve kalp için ağır bir yüktür.Bu organların durumu ise ruhsal dengeyi doğrudan etkiler. Büyüklerimiz, “Büyük lokma alan ve iyi çiğnemeyene delilik isabet eder”, derlerdi.Hazımsızlık, diyabet, mide, bağırsak, karaciğer, dalak ve tüm sağlık problemlerinden kurtulmak için bazen sadece beslenme ve çiğneme alış­kanlıklarını düzeltmek yeterli olabilmektedir.