Evet, eğer düzeltilmesinde doğruluk ve hayır varsa yapılır. Ama bunu yaparken en güzel şekliyle yapmalıdır. Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır:
“Davıtd ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahid idik. Biz bunu (hükmü) Süleyman’a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte teşbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar biz idik. ”
Açıklama:
Alimler bu ayetlerle ilgili şunu ifade etmişlerdir:
Bir kavmin koyunları, birinin tarlasına girer. Bir rivayette üzüm bağına girer ve bağı bozar. Bağ sahipleri ile koyun sahipleri aralarındaki sorunu çözmesi ve hükmetmesi için Allah peygamberi Davut (a.s)’a giderler. Davut (a.s) bütün ko- yunların, bağ sahibine verilmesine hükmeder. Yanından çıkınca oğlu Süleyman (a.s) ile karşılaşırlar. Bu olayı duyan Süleyman (a.s) babasının hükmüne çevirerek şöyle bir hüküm verir: Bağ sahipleri koyunların hepsini alıp onların yünlerinden ve sütlerinden istifade etmeliler. Koyun sahipleride bağı alıp bağı ilk haline Selene kadar onarmaklar. Bağ eski haline gelirse, koyunları alıp bağı sahiplerine iade ederler. Gerçeğini Yüce Allah bilir.
Bu konuyla ilgili gelen bir rivayet şöyledir:
Ebû Hureyre’den, o da Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar:
“Vaktiyle iki kadın çocukları ile beraber bulunurken kurt gelerek birinin çocuğunu götürmüş. Biri arkadaşına:
– Kurt senin çocuğunu götürdü! Demiş. Öteki de:
– Kurt ancak senin çocuğunu götürdü, demiş. Müteakiben Hz. Davud’un huzurunda muhakeme olmuşlar. O, çocuğun büyük kadına aid olduğuna hükmetmiş. Derken kadınlar Süleyman b. Dâvûd (a.s)’ın huzuruna çıkarak (meseleyi) ona haber vermişler. O da:
– Bana bıçağı getirin de onu sizin aranızda pay edeyim! Demiş. Bunun üzerine küçük kadın:
– Hayır! Allah sana rahmet buyursun! Çocuk onundur! Demiş. O da çocuğun küçük kadına ait olduğuna hüküm vermiş.”