Alaca Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?

By | 27 Şubat 2015

OLYMPUS DIGITAL CAMERAAlaca Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?

Vitiligo, deri üzerinde, pigment kaybı nedeniyle beyaz lezyonların oluşmasıdır ve herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Lezyonlar düz, pigmen­tsiz ve koyu sınırlı olarak görülür. Sıklıkla etkilenen bölgeler yüz, dirsek­ler, dizler, eller, ayaklar ve genital bölgedir. Ayrıca, travma ve basınç görmüş bölgeler de etkilenebilir. Bazı lezyonlar pigmentasyonu kısmen yeni­den kazanabilir, fakat yeni lezyonlar da oluşabilir. Pigment kaybı ilerleme­yebilir, ilerleyici de olabilir.

Peygamberimiz (s.a.v.): Her kim karısı adetliyken cinsi münasebette bulunur ve bu ilişki sebebiyle doğacak çocuk veya kendisi abraşlık (sedef ve alaca) veya cüzzama (lepra) yakalanırsa, kendisinden başkasını suçlama­sın” ve “Devamlı sığır ve dana eti yenirse abraşlık (sedef), alaca (vitiligo), cüzzam (lepra), fil hastalığı ve daha bir çok hastalık ortaya çıkar” buyurmuştur. (“Et” bölümüne bakınız.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) alaca ve sedef için biri manevi, biri fizik­sel iki sebep göstermiştir. Önce birinci sebebe göz atalım. Yaradanın ya­saklarına boyun eğmeyen bütün varlıklar ceza görür fakat bunun hikmeti­ni anlamak mümkün olmayabilir. Alaca ve sedefin ikinci sebebi devamlı sı­ğır ve dana eti yemek, hazır sosis ve sucuk gibi karışık etler ve bir yemeği sindirmeden ikinci bir yemek yemektir. Bu alışkanlık nedeniyle oluşan kro­nik hazımsızlık sonucu üretilen yakıcı toksinler ve atıklar karaciğer, dalak ve böbreklerin çalışmasını zorlaştırır. Toksin üretimi arttıkça, karaciğer nötralize etmekte, böbrekler dışarı atmakta zorlanır. Bağışıklık sistemi, böbrekleri korumak için bu atıkları ve toksinleri deriye gönderir. Deri, kişinin mizacına göre, ya çıban, ya egzama ya da sedef vasıtasıyla toksinleri dışarı atar. Ancak derinin gücü, atıkları dışarı atmaya yetmezse, atık ve tok­sinler derinin alt tabakalarında birikmeye, orada çürümeye ve çöplüklerde olduğu gibi deri hücrelerini bozan yakıcı bir gaz oluşturmaya başlar. Bu noktadan sonra sedef, vitiligo, cüzzam veya kanser meydana gelir.

Helmintler ve tek hücreli parazitler (özellikle karaciğerde yaşayan) hor­mon dengesizliği ve bakır yetmezliğine yol açar ve vitiligoyu provake eder. Vitiligo hastalarının büyük çoğunluğunda tiroid hastalıkları ve immünode- fisit görülür. Böbrekler, karaciğer ve dalak tedavi edilince vitiligo da geçer veya ilerlemesi durur.

Öneriler

  • Taze acı kavun yaprağı, acı kavun suyu, taze öğütülmüş ısırganotu, to­humu ve suyu, kırlangıçotu (hilaliye) ve suyu, dövülmüş taze veya ku­ru incir yaprağı, ince öğütülmüş kara ardıç tohumu, taze öğütülmüş çörekotu, çörekotu yağı, öğütülmüş kara hardal, öğütülmüş turp tohu­mu veya turunç kabuğu vitiligo bölgelerine iyice yedirerek, hatta kanatarak sürülür.

Veya

  •  Yeşil veya beyaz cam dövülür, fırında yakılır ve çok ince öğütülür. Mersin yağı ile karıştırılıp merhem haline getirilerek vitiligo bölgele­rine yedirilir.
  •  Nar kabuğu, soğan kabuğu ile kaynatılıp süzülür. İçine eşit miktarlar­da ince kıyılmış pelinotu ve kına eklenerek 15 dakika demlenir. Tek­rar süzdükten sonra pamuklu bir bez bu sıvıya batırılır, vitiligo bölge­lerine yedirerek sürülür. Eski vitiligo lezyonlarını renklendirir.
  • İlaçları sürerken ciltte kızarma şişme, hatta kanama olana kadar deriyi çimdiklemek ve kuvvetle ovmak gerekir. Bu işlemden sonra yaralar üzerine zeytinyağı veya mersin yağı sürülür. Bir hafta boyunca devam edilir. Vitiligo bölgelerindeki kızarma ve kanama, hastalığın iyi huylu ve iyileş­menin mümkün olduğunu gösterir. Vitiligo bölgesine iğne batırınca kan gelse vitiligo iyileşebilir, su çıksa iyileşmez.

Bir hafta sonra aşağıdaki ilaçlardan birisi sabah-akşam kullanılır:

  •  İnce öğütülmüş kara hardal ılık doğal keskin sirke ile karıştırılır, vitili­go bölgelerine ovuşturarak sürülür. Hasta dayanabildiği sürece müm­kün olduğu kadar uzun beklettikten sonra yıkanıp zeytinyağı veya mersin yağı sürülür.
  • İnce öğütülmüş çörekotu ile sirke, macun haline getirilip sürülür ve bir gece beklettikten sonra aynı şekilde yağ uygulanır.
  • Taze zakkum yaprakları zeytinyağı ile kısık ateşte kaynatılır. Yaprak­lar kuruduktan sonra alınıp atılır, yağa balmumu eklenerek macun kı­vamına getirilir. Kükürt de eklenerek iyice karıştırılır ve güneş altında, kalın bir tabaka oluşturacak şekilde vitiligo bölgelerine sürülür, hasta dayanılabildiği sürece bekletilir.
  •  2çorba kaşığı yeni ve ince öğütülmüş çörekotu + 1 çorba kaşığı kına + yeni dövülmüş kuru kertenkele derisi karıştırılır. Bu karışımdan bir çorba kaşığı alınır ve keskin bir sirke ile merhem haline getirilir. Her akşam vitiligo bölgelerine sürülüp, kompres yapılır, sabah çıkarılır. Vi­tiligo bölgeleri her gün güneşe tutulur. Bu uygulama esnasında, 7 dam­la çörekotu yağı katarak günde 3 defa havuç suyu içilir.
  • Bu işlemlerin herhangi birinden sonra yara oluşursa, cildin iyileşmesi beklenir, iyileşince, tedaviye tekrar tekrar devam edilir. Amaç, vitiligo böl­gelerinde biriken toksinleri ovma ve çimdiklemeyle kabartmak, kanatma ve 315 yaralamayla dışarı atmak, deri hücrelerini uyarmak ve canlandırmaktır.

Vitiligo ve sedef ile ilgili bütün işlemleri güneş altında yapmak, daha et­kilidir.

  • Olmamış üzüm suyu (koruk) ve asma filizi suyu içmek vitiligo ve se­defin ilerlemesini durdurur. Günde 3-4 gram kadar safran yağı içmek de faydalıdır.
  • Zeytinyağı içmek ve banyodan sonra zeytinyağıyla yağlanmak,- sarı kantoron yağı veya yapraklarını ezerek vitiligo bölgelerine sürmek, kantoron çayı içmek da bu hastalıklar için şifadır.
  • Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bazı bölgelerdeki, özellikle Medine de­ki toprak ve çamurun vitiligo ve sedef için şifa olduğunu söylemiştir. Peygamberimiz (s.a.v.): “Başın arkasından kan aldırmak, deliliğe, abraşlığa (barasa), cüzzama, şuur uyuşukluğuna ve diş ağrılarına faydalıdır bu­yurmuştur. Vitiligo hastasının kafası dışında vücudunun herhangi bir böl­gesine kupa kapatmak, toksik maddeyi o bölgeye toplayacağı için vitiligoya sebep olabilir. Bu sebepten hacamat ve kupa genel tedaviden sonra uygulanır. Fakat sülükler tedavinin başında da büyük fayda sağlar, çünkü toksik maddeyi eriterek dışarı çıkartır veya dağıtır.

Vitiligo için zararlılar: Sığır ve dana eti, pastırma gibi kurutulmuş et, su­cuk, sosis, salam gibi karışık etler, kızartmalar, hidrojenize yağlar, beyaz un, sofra tuzu gibi rafine edilmiş ürünler, durgun su, kuyu suyu, göl suyu gibi hareketsiz veya hareketi az olan sular, tüm katkılı hazır yiyecek ve içe­cekler, kavrulup bekletilmiş kuruyemişler.

Eski hekimler ve çağdaş doktorlar yayılmış veya hızla ilerleyen vitiligoyu iyileştirmenin mümkün olmadığı konusunda görüş birliği içinde­dir. Fakat vitiligo, sedef ve cüzzam gibi hastalıkların ilerlemesini durdur­mak da ciddi bir tedavidir. İslam tarihinde dua bereketiyle vitiligodan şifa­ya kavuşanlar vardır. Bunlardan biri olan Veysel Karani Hazretlerinin şu duası meşhurdur: Bismillahirrahmanirrahim. “İlahi ente Rabbi ve enel’abd ve entel halıgu ve enel mahlug…” (sonuna kadar).