Lanet Etmekten Sakınmak

By | 8 Temmuz 2014

feraceler

 

kötü konuşmakRıdvan bîatında bulunan sahâbîlerden Ebû Zeyd Sabit İbni’d-Dahhâk el Ensârî radıyallâhu anh’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:

“Kim İslâm’dan başka bir din adına bilerek yalan yere yemin ederse, o kişi dediği gibi (yalancının biri)dir. Kim, ne ile intihar ederse, kıyamet günü onunla azâb olunur. Sahip olmadığı bir şeyi adayanın adağı geçersizdir. Mü’mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir.”

Açıklama:

Bir mü’mine lânet etmek, onun şeytan gibi İlâhî rahmetten ebediyyen mah­rum kalmasını dilemek anlamına gelir. Bu ise, o müslümanın hayat hakkına tecavüz etmek, onu öldürmek gibi çok ağır bir suçtur. Hatta bir müslümanın tam anlamıyla ölmesini dilemek anlamındadır. Öldüren, öldürdüğü müslümanı sadece dünyevî hak ve menfaatlarından mahrum bırakır. Lânetçi ise, dileğine kavuşsa da kavuşmasa da, müslümanın hem dünya hem de âhiret mutluluğuna mâni olmak için teşebbüste bulunmuş demektir.

“Mü’mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir” tesbitinden, lânetçinin de ka­til gibi kısas edileceği hükmü çıkarılamaz. Ancak işlediği cinayetin büyüklüğü ortaya konulmuş olmaktadır. Lânetçinin dünyadaki cezası değilse de manevî sorumluluğu katilinkine eş bir sorumluluktur.

Mü’mini öldürmek kolay değildir. Çünkü o bir fiildir. Mü’mine lânet etmek ise kolaydır. Zira o bir sözdür. Bu fark da dikkate alınınca, hadisimizin lânetçiye yönelik olarak ifade ettiği tehdidin, “Bu iş kolaydır” diye böyle bir cinayetin işlenivermesini önlemeye yönelik olduğu anlaşılır.1922