Hidayet İle İlgili Ayet: “Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve Mü’minler için bir hidayet ve rahmet geldi.” (Yunus; 57)
Hidayet İle İlgili Hadis: “Allah’ın (cc) gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. Bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, ot bitirmez ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanlan yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlan sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah’ın dininde ilim sahibi kılmana delalet eder, yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah’ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder.” (Ebû Musa Abdullah îbnu Kay s el-Eş’ari)
Hidayet İle İlgili Hikâye:
Amr bin As’ın Hidayeti
Amr b. As (ra) anlatıyor: Kureyş’ten benim gibi düşünenlere: “Beraberce gidelim Habeş Kralı Necaşi’ye sığınalım. Eğer Muhammed bizim kavmimize galip gelirse, biz Necaşi’nin yanında kalırız. Onun elinin altında olmamız, Muhammed’in elinin altında olmaktan daha iyidir. Eğer bizimkiler galip gelirse, zaten bizi biliyorlar. Onlardan bize sadece iyilik gelebilir” dedim. Bu fikirle Necaşi’nin huzuruna girdim. Daha önce yaptığım gibi secde ettim ve dedim ki: “Ey kral! Ben yanından çıkan bir kişi gördüm. O, bize düşman bir kişinin elçisidir. Onu bana ver ki öldüreyim. Çünkü o bizim ileri gelenlerimizden birçok genci öldürdü.”
Necaşi: “Kendisine, Musa’ya gelen en büyük Namus’un (Cebrail’in) geldiği bir kişinin elçisini sana vermemi nasıl isteyebilirsin? Beni dinle de ona tabi ol! Çünkü o hak üzeredir.” dedi.
Ben de: “O halde, onun namı hesabına İslâm üzerine benimle biat eder misin?” dedim. “Evet” dedi ve elini uzattı. İslâm üzerine Necaşi’ye biat ettim.