Kur’an Ve Alimlerin İlminin Fazileti

By | 24 Ağustos 2014

hac-umre-seti

 

KuranRasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“— Kim Kur’an’ı okur ve kendini faziletlilerin en üstünü sayarsa, kuş­kusuz Allah’ın büyüklüğünü küçümsemiş olur!”

“Allah’ın katında şefaatcıların en üstünü Kur’an-ı Kerim’dir.” “Ümmetimin en faziletlileri Kur’an’ı okuyanlardır.”

“En hayırlınız Kur’an’ı öğrenip öğretenlerinizdir.”

Yine Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:

“— Demir paslandığı gibi kalp de paslanır.”

Oradakiler:

—                      Ey Allah’ın elçisi, onun cilası nedir?

Buyurdular ki:

—                      Kur’an okumak ve ölümü anmaktır.

Fudayl İbni İyaz (k.s.) dedi ki:

“Kur’an taşıyıcısı, İslâm’ın koruyucusudur. Kur’an da saygının gereği olarak, onunla alay etmemeyi, onun üzerine gülmemeyi gerekli kılar.”

Fudayl İbni İyaz (k.s.) dedi ki:

“Kim gece, Haşr suresinin bir kısmını okur ve sabaha ölürse, ona şehit­lik mührü vurulur ve kim de tamamını okur ve vefat ederse cennette şehitlik mertebesinde haşrolur.”

İlim öğrenmek ve alimin faziletini bildiren birçok hadisi şerif vardır. Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“— Allah hayır dilediği kişiyi dinde fakih (alim) kılar ve raşid olması­nı ilham eder.”

“—Alimler peygamberlerin varisleridir.”

Bilindiği gibi, peygamberlikten daha yüce mertebe, onun varisliğinden daha şerefli vekillik yoktur.

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“— İnsanların faziletlisi alim mü’minlerdir. Zira onlar kendilerine ihti­yaç olduğunda ihtiyaç görürler, diğer zamanlarda kendi ilimlerini artırırlar.”

“Peygamberliğe en yakın rütbe, ilim ve cihatdır. “Zira ilim sahibi, in­sanları peygamberin mesajına çağırır. Mücahidler, peygamberin getirdiği mesajı kılıçla yayarlar…”

“— Alimin ölmesi, alemin ölmesi gibidir.”

Kıyamet günü alimlerin mürekkebi, şehidlerin kanıyla tartılır.”

“— Alim cennete girmedikçe ilme doymaz.”

“— Ümmetimi mal biriktirme ve ilmi terk etme helâka götürür.”

“— İlmi bilen veya öğrenen veya işiten veya sevenlerden olunuz. Be­şinciden veya buğzedenden olmayınız, helak olursunuz.”

“İlmin afeti, böbürlenme ve kendini beğenmişliktir.”

Alimlerden bazıları dedi ki:

“Kim başkan olmak için ilim öğrenirse, Allah’ın rızası ile başkanlığı birleştiremez.

Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurur:

“Yeryüzünde haksız olarak böbürlenen kimseler, Allah’ın ayetle­rini anlamazlar.” (Araf/145)

İmam-ı Şafiî (k.s.) dedi ki:

Kim Kur’an öğrenirse, büyüklüğü artar, kim fıkıh ilmi tahsil ederse, değeri yükselir. Hadis ilmi öğrenenlerin, delil getirme özelliği artar. Mate­matik öğrenirse, fikri gelişir, kim metafizik bilgi elde ederse yumuşak huylu olur. Kim nefsine saygısı olmayanın ilmi ona fayda vermez.”

Haşan İbni Ali (r.a.) dedi ki:

“— Kim alimlerin meclisinde oturmaya devam ederse, dili çözülür, zihni açılır, aklına gelen düşüncelerinden mutluluk duyar, daha önce yapamadiğim yapma gücünü kazanır.

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Allah bir kula iyilik dilerse, aklını ilimle donatır.”

“— Cahillikten daha büyük yoksulluk yoktur.”