Nikahın Teşri Kılınma Hikmeti

By | 22 Nisan 2015

nikahin-tesri-kilinma-hikmeti    Evliliğin gayesi; aileye mutluluk, topluma da iyi bir nesil sağlamaktır.
Evliliğin teşri kılınmasının birçok faydaları vardır:
1) Allah (cc)’ın, insanoğlunu üzerinde yarattığı fıtratın çağnsına icabet etmek.
Allah (cc) insanı yaratmış ve onun tabiatına karşı cinse bakmayı, onlarla bir araya gelmeyi ve onlara rağbet etmeyi yerleştirmiştir. Dinimiz, fıtrat dini olduğundan, fıtratın gereğini yerine getirmekle beraber, insanı başıboş bırakmaz; onun karşı cinsle olan ilişkilerini meşru bir şekilde düzenler. İşte evliliğin meşru kılınması, bu düzenlemenin neticesidir.
İnsanın tabii ihtiyacı olan bu isteği, İslâm dini, ne haram kılmak suretiyle görmemezlikten gelmiş, ne de insanlan ruhbanlığa çağırarak bu tabii ihtiyacı yok etmeye kalkışmıştır.
2) İslâmî bir toplumun kurulmasına; salih bir nesil ve tertemiz bir kuşak ile icabet etmiştir.
Elbette şefkatli, yardımsever, ahlâklı, dindar bir anne-babanın gölgesinde doğup büyüyen bir nesil, aynı güzellikleri taşımayan, zina mahsulü bir nesilden daha üstün olur. Bu tür çocuklar, kendilerini koruyan bir baba tanımadıkları gibi, şefkatli bir anneden de mahrumdurlar. Topluma ve insanlığa kin ve nefret duyarlar. Böyle bir nesilden insanlara hayır gelmesi mümkün değildir.
3) Ruhî istikrar ve nefsî sükunetin sağlanması.
“Sizler için hemcinsinizden, kendileriyle sükunet ve huzura kavuşmanız için eşler yaratması, aranıza sevgi ve merhamet koyması O’nun âyetlerindendir. Şüphesiz ki bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rûm 30/21)
“Eşleriniz sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz.” (Bakara, 2/187)
Âyet-i kerime; eşlerin birbirleri için birer elbise gibi olmalarını istemektedir. Her biri diğerini örtüp kapatır. Bu bakımdan, eşlerin birbirlerine olan ihtiyacı, elbiseye olan ihtiyaçları gibidir. Elbisenin bedenin kusurlannı örttüğü, sıcak ve soğuktan koruduğu gibi, eşler de birbirlerini korur, birbirlerine huzur ve sükunet verirler.
4) Ahlâk’ın bozulmasını önlemek.
İnsan meşru evlilikten men edildiğinde nefsi, tabii ihtiyacını karşılamak için onu gayrimeşru yollara sürükler. Zina ve ahlâk bozukluğunun; ailelerin yıkılmasına, çocukların perişan olmasına, namusların ayaklar altına alınmasına, hastalıkların yayılmasına, ruhlarda çeşitli sıkıntıların baş göstermesine sebep olduğu akıl sahiplerinin malumudur.
5) İnsan türünün aynı şartlarda yetiştirilip korunması.
Allah (cc)’ın İlahî adeti, çocuğun bir anne ile bir babadan dünyaya gelmesini gerektirmiştir. Bu da kadın ve erkeğin meşru şekilde bir araya gelmeleriyle mümkündür. İslâm, insanın neslini ve nesebini korumak için böyle emretmiştir. Eğer insan evlilikten menedilirse, insan nesli yok olur. Zinanın mübah kılınması da, insan neslini bozar ve hasta eder. Oysa Allah (cc), kulları için hayır irade eder, onlar için şerden hoşlanmaz.
6) Kurulan akrabalık yoluyla yardımlaşma yollannı açması.
Evlilik, akrabaları çoğaltır, aileleri kaynaştırır, aralannda sevgi bağlan oluşturarak yardımlaşma kapılarım açar. Eşler birbirini tamamlar. Kadın, kocasına yardımcı olur, çocuklarını terbiye eder, evini korur. Erkek de karısını koruyup onun ihtiyaçlannı karşılar.
İslâm, yardımlaşma dinidir. Evliliği de bütün bu hususlann gerçekleşmesi için meşru kılmıştır.