Zuhr-i Âhir Namazı

By | 23 Nisan 2015

zuhr-i-ahir-namaziZuhr-i âhir namazı, son öğle namazı demektir. Cuma namazı, öğle namazının vaktinde kılınıp, onun yerini tuttuğuna göre, ayrıca bir “son öğle namazı” kılmanın anlamı nedir?

Esasen Peygamber Efendimiz’den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında zuhr-i âhir diye bir namaz yoktur. Önceleri Cuma namazı bir yerleşim yerinde sadece bir tek yerde kılınıyordu. Daha sonraları büyük şehirlerde bir tek camide kılmanın mümkün olmaması ve birden fazla camide kılınması üzerine gündeme gelmiştir.

İşte zuhr-i ahir, cumanın sıhhat şartlarının, özellikle Cuma namazının bir bölgede bir tek camide kılınması şartının şehirlerin nüfusunun artması sebebiyle gerçekleşmemesi, dolayısıyla bir şehirde birçok yerde namaz kılma mecburiyetinin ortaya çıkmasıyla birlikte ihtiyaten kılman bir namazdır. Daha önce geçtiği üzere İmam-ı Azam hazretlerine göre cumanın bir belde de bir tek camide kılınması dinin yüceliğini ifade etmesi bakımından çok önemlidir. Bu itibarla cumaya katılan cemaatin azaltılması uygun değildir.

Artık pek çok yerleşim yerinde bir tek camide Cuma namazı kılmak mümkün olmamaktadır. Cuma namazının birçok camide kılınmasını caiz görmeyenlere göre, bir yerleşim yerinde birçok yerde kılınan cuma namazlarından hangisine daha önce tekbir alınarak başlanmışsa o namaz sahih olur, diğerleri olmaz.

Cuma namazı sahih olmayan kişilerin de öğle namazını kılmaları gerekir. Hangisinin sahih, hangilerinin sahih olmadığı bilinmediğine göre, hepsinin ihtiyaten yeniden öğle namazı kılması en uygun çözümdür.

İşte böyle bir ihtilâftan kurtulabilmek içindir ki, cumanın dört rekât son sünnetinden sonra “Zuhr-i âhir” adı ile dört rekât namaz daha kılınmaktadır. Şöyle ki: “Vaktine yetişip henüz üzerimden düşmeyen son öğle namazına” diye niyet edilir ve tam öğle namazının dört rekât farzı veya dört rekât sünneti gibi, dört rekât namaz kılınır. Daha iyisi sünnet namazı şeklinde kılmaktır. Çünkü cuma namazı sahih olmamışsa, bu dört rekât ile o günün öğle namazı kılınmış olur. Bu namazın son iki rekâtına ilave edilen sûre ve ayetler, farzın sıhhatine zarar vermez. Eğer cuma namazı sahih olmuşsa, bu dört rekât kazaya kalmış bir öğle namazı yerine geçer. Kazaya kalmış böyle bir namaz bulunmayınca da nafile bir namaz olur.

Netice itibarıyla “zuhr-i âhir” namazının kılınması ihtiyata uygun olduğundan, âlimlerin çoğu tarafından güzel görülmüş ve uygulanması istenmiştir. Ve asırlardır uygulanmaktadır da.

Zuhr-i âhir’den sonra “vaktin sünneti” niyeti ile aynen sabah namazının sünneti gibi iki rekât namaz daha kılınır.