Yemek Yemenin Usul ve Adabının Sünnetleri

By | 23 Ocak 2015

Yemek Yemenin Usul ve Adabının SünnetleriYemek Yemenin Usul ve Adabının Sünnetleri

Ömer ibni Ebu Seleme -Allah ondan razı olsun- şöyle de­miştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana şöyle bu­yurdu: “Besmele çek ve önünden ye” (Buhari, Et’ıme 2; Müs­lim Eşribe 108)

Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun- Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Biriniz yemek yerken besmele çeksin, şayet yemeğe başlarken besmeleyi unutursa,=bismillahi evvelehu ve ahirehu desin.” (Ebu Da- vud, Et’ıme 15, Tirmizi, Et’ıme 47)

Cabir -Allah ondan razı olsun- Rasûlullah sallallahu aley­hi vesellem’i şöyle buyururken dinledim dedi.

“Eve gelen bir kimse eve girerken ve yemek yerken bes­mele çekerse şeytan tüm yardımcılarına şöyle der: Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz. Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse şeytan adamlarına geceyi geçire­cek bir yer buldunuz der. O kimse ve aile halkı yemek yerken besmele çekmezse şeytan kendi adamlarına hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz, der.”

Huzeyfe -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: “Rasû­lullah sallallahu aleyhi vesellem’le beraber bir sofrada bu­lunduğumuzda Peygamber sallallahu aleyhi vesellem başla­mazdan önce elimizi yemeğe uzatmazdık. Günlerden bir gün Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’le beraber bir sofra başında bulunurken bir kızcağız geldi, sanki itilircesine elini yemeğe uzattı. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem onun eli­ni tuttu. Sonra bir bedevi geldi o da arkasından itilirmiş gibi yemeğe elini uzatınca Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem onun da elini tuttu ve şöyle buyurdu:

“Besmele okunmaksızın başlanan bir yemeğe katılmayı şeytan pek arzu eder. Bu yemeğe katılmak için bu kızcağızı getirdi. Fakat ben elini tuttum. Bu bedevi vasıtasıyla yemeğe katılmak için bu bedeviyi getirdi onun da elini tuttum. Canı­mı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki şeytanın eli bunların eliyle birlikte elimde idi.” Sonra Rasûlullah sallallahu aley­hi vesellembesmele çekip yemeğe başladı. (Müslim, Eşribe 102)

Sahabî Ümeyye ibni Mahşi -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanında birisi yemek yiyordu. Adam son lokmaya kadar besmele çekme­di. Son lokmayı ağzına götürürken “Bismillahi evvelehu ve ahirehu” -Baştan sona kadar Bismillah- dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemgüldü ve şöyle buyurdu: “Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekin­ce şeytan yediklerini kustu.” (Ebu Davud, Et’ıme 15, Nesei, Adabül eki 15)

Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun-şöyle demiştir. “Rasû­lullah sallallahu aleyhi vesellem ashabından altı kişiyle bir­likte yemek yiyordu. .Bu sırada bir bedevi geldi ve yemeği iki lokmada bitiriverdi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemşöyle buyurdu: “Şayet o bedevi besmele çek- seydi yemek hepinize yeterdi.” (Tirmizi, Et’ıme 47)

Ebu Ümame -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildi­ğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem sofrasını kal­dırdığı zaman şöyle derdi: “Ey Rabbimiz sana tertemiz duy­gularla eksilmeyip artan huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.” (Buhari, Et’ıme 54)

Muaz ibni Enes -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Bir kimse yemek yedikten sonra “Bana bu yeme­ği yediren, kuvvet ve gücüm olmadığı halde bu yemekle beni rızıklandıran Allah’a hamdolsun” derse geçmiş günahları ba­ğışlanır.” (Ebu Davud, Libas 1. Tirmizi, Deavat 56)

YEMEKTE KUSUR ARAMAMAK

Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem yemekte hiçbir zaman kusur aramazdı. İsteği varsa yer, hoşlanmıyorsa yemezdi. (Buhari, Menakıb 23. Müslim, Eşribe 177)

Cabir -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: Bir gün Ra­sûlullah sallallahu aleyhi vesellem ailesinden katık istemişti. Onlar da sirkeden başka evde bir şey yok dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem “onu getirin” dedi. Yemeğe başla­yıp: “Sirke ne güzel katık, sirke ne güzel katık”, dedi. (Müslim, Eşribe 167)