Üsâme B. Zeyd

By | 15 Nisan 2015

usame-b-zeyd     Ömrünün 20 senesine yakınını Rasûlullah’ın (s.a.s.) çok yakınında geçi ren ve O’nun ahlâkıyla ahlâklanan bir sahabî.
O, Hz. Peygamber’in azatlı kölesi ve vefakâr hizmetçisi Zeyd b. Han se’nin (r.a.) ve Rasûlullah’ın (s.a.s.) evlâtlarının mürebbiyesi İslâm’ın beşiğinde dünyaya gelmiş bu sahabî, kabiliyeti ve dirayetiyle küçük yaş larda savaşlarda yer aldı. Hicret’in VIII. senesinde teşkil edilen Harka Seriy- yesi komutanlığına getirildiğinde 14-15 yaşlarındaydı.
Adından en çok söz edilen olay ise, başka bir komutanlığıydı. Çünkü daha 20 yaşındaydı ve Hz. Ömer (r.a.) gibi birçok sahabînin komutanıydı.
Maharetin ve liyakatin yaşta, soyda-sopta, hatta dinî noktadaki fazilette olmadığının ifadesi olarak Rasûlullah (s.a.s.) Üsame’yi (r.a.) komutan tayin edip “Haydi Allah’ın adıyla yürü” buyurmuştu.
Bu duruma karşı çıkanlar, dedikodu yapanlar oldu. Rasûlullah bunları öğrendiğinde minbere çıkarak şöyle konuştu:
“Ey insanlar! Üsame b. Zeyd’in komutanlığına karşı çıkıyorsunuz. Siz bundan önce de onun babası Zeyd’in komutanlığına dil uzatmıştınız! Allah’a yemin ederim ki, o bu işe lâyıktı. Allah’a yemin ederim ki, o, insanlaı arasında benim en çok sevdiğim birisiydi. Allah’a yemin ederim, Üsame b. Zeyd de komutanlığa lâyıktır.
Allah’a yemin ederim ki, o, babasından sonra benim insanlar arasında en çok sevdiğim birisidir. Şimdi onu size tavsiye ediyorum; çünkü o, sizin salih olanlarınızdandır.”
Üsame’nin komutasında bulunanlar karargâhta hazırlık yapıyorlardı. Üsame, Rasûlullah’ı ziyarete gitti.
Rasûlullah çok hasta ve baygın vaziyetteydi. Üsame gözyaşları içinde Rasûlullah’ın mübarek ellerini öptü.
Bu sırada Rasûlullah ellerini kaldırmış, Üsâme’ye (r.a.) duâ eder gibiydi. Üsâme (r.a.) karargâha döndü ve ertesi sabah tekrar Rasûlullah’ı ziyarete geldi.
Rasûlullah iyileşmişti. Üsâme’ye: “Haydi Allah yardımcın olsun” diye duâ etti.
Ordu hareket etti. Cürf mevkiinde konakladıklarında Rasûlullah’ın vefat haberini aldılar.
Ordu tekrar Medine’ye döndü ve Rasûlullah’ın fani âleme vedasında bulundu. Üsâme (r.a.) Rasûlullah’ın vücudunu kabre indirenlerden biriydi.
Rasûlullah’ın vefatından sonra “irtidat eden bedevî Araplar” meselesinde komutanlığı Üsâme’nin (r.a.) yapmasına muhalefet edenlere Hz. Ebû Bekir (r.a.) direnmiş ve: “Rasûlullah’ın komutan tayin ettiği bir kimseyi ben nasıl azlederim? Allah’a yemin ederim ki kaplanların beni parçalayacağını bilsem, Rasûlullah’ın emretmiş olduğu bir orduyu seferden geri koymam” şeklinde cevap vermişti.
Üsâme (r.a.) ordunun başına geçti ve zaferle kazanarak Medine’ye döndü.
Hicretin 54. yılında 60 yaşındayken vefat eden Hz. Üsâme (r.a.) Peygam- ber’imizden (s.a.s.) birkaç tane hadis rivayet etmiştir. Bunlardan ikisini sunuyoruz:
“Her kime bir iyilik yapılır, o da yapan kimseye ‘Allah seni hayırla mükâfatlandırsın’ derse, onun için en güzel duâyı yapmış olur.”
“Kıyamet günü bazı kimseler getirilip cehenneme atılır. Orada bağırsakları çıkarılan adam, eşeğin değirmenin çevresinde döndüğü gibi bağırsağın etrafında döndürülür. Cehennemlikler onun etrafında toplanıp: Falanca! Sana ne oldu böyle? Sen dünyadayken iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmaz miydin?’ derler. O da ‘Evet’ der. ‘Ben iyilikleri tavsiye ederdim, fakat kendim yapmazdım! Kötülüklerden sakındırırdım, fakat kendim uymazdım’ diye cevap verir.”