Tesettürün Dayandığı Hükümler

By | 29 Nisan 2015

tesetturun-dayandigi-hukumler     Allah Teala (cc), Hz. Adem (as)’den itibaren insanların tesettüre riâyet etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Tesettüre uymamanın çirkin bir şey olduğunu şöyle açıklamaktadır:
“Ey Ademoğullan! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar.” (A’raf Sûresi, 7/26)
“Ey Ademoğullan! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onlan göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanlan, inanmayanların dostlan kılmışadır.” (A’raf Sûresi, 7/27)
Allah Teala (cc), insanlara örtünmeyi emrederken, yaratılışlarına da bu duyguyu yerleştirmiştir. Tesettürün gayesi, başkalarının bakış’ ,rmdan korunmak ve namusları helal olmayan cinsel isteklerden muhafaza etmektir. Allah Teala (cc)’nın insana verdiği edeb ve hayâ duygusu örtünmeyi gerektirmektedir. Tesettüre riâyet eden müslüman kadın ve erkeğin amacı, Allah Teala (cc)’nın verdiği nimetlerine karşılık, emir ve yasaklarına uymak suretiyle O’nun hoşnutluğunu kazanmaktır.
Allah Teala (cc)’nın rızasını kazanmak için ibadet eden müslümana, ibadet esnasına da tesettürüne dikkat etmesi emredilmiştir:
“Ey Ademoğullan! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yiyin, için,
fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf Sûresi, 7/31)
Yine Allah Teala (cc)’nın rızasını kazanmak için kadın erkek herkesin giz!: yerlerini örtmeleri emredilmiştir:
“…Irzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzâb, 33/35)
Tesettürün bir diğer amacı, insanın bakışlarını korumasıdır. Bununla ilgili olarak da, toplumun saadeti, namusların korunması ve düzenin sağlanması içm sınırlamalar getirilmiştir:
“Ey iman edenler! Kendi evlerinizin dışındaki evlere, sahiplerinden izin isteyip selâm vermeden girmeyin; eğer düşünürseniz bu sizin için hayırlıdır. Şayet orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar içeri girmeyin ve eğer size dönün denirse dönün! Bu, sizin için daha temizdir. Allah yaptığınız her şeyi bilmektedir, içinde oturulmayan ve yararlanma hakkınız olan (han gibi umumi yerlere (izinsiz) girmenizde bir sakınca yoktur. Allah açığa vurduğunuzu da gizlediğinizi de bilir. Mümin erkeklere söyle; gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler ve ırzlarını korusunlar; bu kendileri için daha temizdir. Şüphesiz ki Allah yaptıklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle; gözlerini sakınsınlar, ırzlarını/iffetlerini korusunlar, zinetlerini -kendiliğinden görünenler müstesna- açmasmlar ve başörtülerini yakalarının üzerinde bağlasınlar. Zinetlerini, kocaları veya babaları, kayınpederleri veya oğulları, kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları, kadınlan veya cariyeleri, erkekliği kalmamış hizmetçiler veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını da yere vurmasınlar. Ey müminler! Toptan Allah’a dönün ki kurtuluşa eresiniz!” (Nûr Sûresi, 24/27-31)
Allah Teala (cc), kadınların ev dışına veya yabancı erkeklerin yanma çıkarken, ev kıyafetinin üzerine bir dış elbise almalarını da emretmektedir:
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (dışan çıktıklarında) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (Ahzâb Sûresi, 33/59)