Namazı Bozan Haller

By | 22 Nisan 2015

namazi-bozan-hallerNamazın rükünlerinden veya şartlarından herhangi birinin eksikliği durumunda namaz, bozulur. Rükün ve şartların eksikliği dışında ayrıca namazda yapılmaması gereken bazı durum ve davranışlar vardır ki, bunların hepsine birden “müfsidât-ı salât” (Namazı bozan haller) denir. Şart ve rükünleri yerine getirilerek başlanmış bir namazı bozacak hallerin başlıcaları şunlardır:

* Namazda konuşmak. Bilerek, bilmeyerek, unutarak olması fark etmez. Birine seslenmek, selâm vermek, merhaba demek, verilen selâma sözlü olarak karşılık vermek, aksırana “yerhamükallah”

demek, namazı bozar. Peygamber Efendimizin ismi anıldığında salavat getiren kimsenin namazı da bozulur. Söylenilen bir şeye cevap kasdiyle ayet okumak da konuşma kapsamında değerlendirildiğinden namazı bozar. Mesela, iyi bir haber duyduğunda “elhamdülillah”, kötü bir haber duyduğunda “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”, hayret verici bir şey duyduğunda “sübhânellah” demek namazı bozar.

* Amel-i kesirde bulunmak. Ameli kesir, çok veya aşırı bir davranışta bulunmak demektir. Amel-i kesir için net bir sınır çizme imkânı olmamakla birlikte, dışarıdan bakan kişide namazda olunmadığı kanaatini verecek davranışta bulunmak şeklinde bir ölçü getirilmiştir. Bu itibarla, namazdayken namaza muhalif, namazdaki hareketlere benzemeyen ve namazın ruhuna uymayan bir davranış, namazda olunmadığı izlenimi veriliyorsa amel-i kesir çerçevesine girer.

* Yönü kıbleden çevrilmek.
* Bir şey yiyip içmek.

Namaza durduktan sonra ağza alınıp yenen şey susam tanesi kadar da olsa namazı bozar. Namaz öncesinde yenilen bir şeyden dolayı dişlerin arasında kalmış olan bir kırıntı namaz içinde yutulsa, nohut miktarı kadar veya ondan daha büyük ise namazı bozar. Bundan küçük ise namazı bozmaz. Ağızda bulunan bir şeker parçasının, namazda çiğnenmediği halde tadı boğaza gitse, namazı bozar. Fakat namazdan önce yenmiş bir yemeğin ağızda kalmış olan tadı, namaz içinde tükürükle boğaza gitse, bununla namaz bozulmaz. Namazda sakız çiğnemek namazı bozar.
* Özürsüz olarak boğaz hırıldatmak (tenahnuh yapmak), öksürmeye çalışmak. Ancak herhangi bir zorlama olmaksızın tabii olarak öksürmek namazı bozmaz.

* Of, tüh diyerek bir şeyi üflemek veya bezginlik göstermek ve uf, puf gibi şeyler söylemek veya ah, oh demek.
İnlemek. Allah korkusu, cennet veya cehennemin hatırlanması gibi uhrevî duygularla ağlamak, ah ve iniltide bulunmak namazı bozmaz. Kendini tutamayacak derecede şiddetli hastalıktan dolayı inlemek de namazı bozmaz.

Gülmek. Kendisinin duyacağı kadar bir gülme sadece namazı bozar. Yakında bulunanların işitebileceği kadar olursa abdest de bozulur. Bu şekilde gülme, bülûğa ermemiş çocukların sadece namazını bozar, abdestini bozmaz.

Namaz kılarken göze ilişen bir yazıya bakmak namazı bozmaz. Fakat karşısındaki Mushaf’tan ezberinde olmayan bir âyeti okursa, bu bir telkin olduğundan İmam A’zam’a göre namaz bozulur. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed, İmam Şafii’ye göre namaz bozulmaz fakat böyle yapmak mekruhtur. Hafız olan bir kimsenin mushaftan okumasıyla ise ittifakla namaz bozulmaz.

Namaz kılarken kendisini çağırana veya içeriye girmek için izin isteyene, namazda olduğunu anlatmak için “Elhamdü lillâh” veya “Sübhanellah” dese veya okuyuşunu sesli yapsa, bununla namaz bozulmaz.
Namazda, kendi imamından başkasının okuduğu Kur’andaki yanlışlığı veya takıldığı yeri düzeltmek. Çünkü bu hareket bir öğretme ve öğrenme sayılır. Öğretme ve öğrenme ise, amel-i kesir kabul edilmiştir. Kendi imamı için düzeltme yapsa, namazı bozulmaz. İmamın yeteri kadar Kur’an okumuş olması fark etmez. Çünkü bu aynı namazı düzeltmeye aittir.
Namazda şeytani bir vesveseden dolayı “Lâ havle ve la kuvvete illâ billah” denilse, bakılır: Eğer bu vesvese ahiretle ilgili bir şey ise, namaz bozulmaz. Fakat dünya ile ilgili bir şey ise, namaz bozulur.
Namazda tekrarlama yapılmaksızın bir el ile baştan sarığı veya takkeyi kaldırıp yere koymak veya bunları yerden kaldırıp başa koymak, namazı bozmaz. Fakat bunları yerden kaldırıp başa koymak çok iş ve harekete muhtaç olursa, namazı bozar.
* Namaz kılarken çocuk emzirmek namazı bozar. Namaz kılmakta olan bir kadının memesini çocuk kendi başına tutup emecek olsa bu durumda eğersüt çıkmaksızın bir iki defa emmiş ise, namaz bozulmaz. Fakat süt çıkarsa veya süt çıkmaksızın iki defadan çok emerse, namaz bozulur.
* Namaz kılarken herhangi bir sebeple abdest bozulursa namaz da bozulmuş olur.
* Birinci oturuşu, son oturuş zannederek selâm vermek namazı bozmayıp sadece sehiv secdesini gerektirir. Kıldığı öğle namazını Cuma namazı veya yatsı namazını teravih zannederek selâm vermek, namazı bitirme kastı taşıdığından namazı bozar.
* Unutarak veya farkında olmayarak bile olsa avret yeri açık iken bir rükün eda edecek kadar bir sürenin (üç defa sübhanallah diyecek kadar bir zaman) geçmesi namazı bozar. Üzerinde namaza mani bir necaset olduğunda da aynı hüküm söz konusudur.
* Sabah namazını kılarken güneşin doğması; bayram namazını kılarken zeval vaktinin olması; Cuma namazını kılarken ikindi vaktinin girmesi durumunda namaz bozulur. Fakat öğle namazını kılarken ikindi vaktinin girmesiyle öğle namazı bozulmaz.
* Teyemmüm ile namaz kılarken kullanılması mümkün suyu görmesi.
*
Özür sahibi olan kişinin özrünün ortadan kalkması.