Kutuplarda Namaz

By | 22 Nisan 2015

kutuplarda-namazBazıları “Beş vakit namaz farzdır. Kutuplarda ise altı ay gece, altı ay da gündüz olur. Buralarda nasıl namaz kılınacak?” şeklinde sorular sormaktadır. Bu husus bir hâdise münasebetiyle, tâ ilk asırda vuzûha kavuşturulmuştur. Hadis kitaplarında, Efendimiz ile Ashâbı arasında şöyle bir müzâkerenin cereyan ettiğini görüyoruz. Peygamberimiz: “Dinden dönüldüğü zaman, deccal çıkar.” başka bir rivayette: “O, şarktan zuhur eder ve kırk günde, yeri bir baştan bir başa dolaşır. O’nun bir günü sizin bir seneniz… Ve bir günü de vardır ki, bir ayınız; diğer bir günü bir haftanız; şâir günleri ise sizin günleriniz gibidir.” buyurur. Sahâbi sorar: “Miktarı bir sene olan o günde, bir günlük namaz yeter mi?” O cevap verir: “Hayır, takdir ve hesap edersiniz.” yani, bütün bir gece ve gündüz olan ayları ve haftaları yirmi dört saatlik günlere böler, ibadetinizi ona göre yaparsınız.

Vakitler, namazların sebebleridir. Vakit bulunmayınca, namaz da farz olmaz. Meselâ, bir yerde yatsının vakti tahakkuk etmiyorsa, yatsı namazı da farz olmaz; ama bu, günün bir vaktinin bulunmadığı yerler içindir; yoksa deccal hadisinde anlatıldığı gibi, senenin büyük bir kısmı gece veya gündüz olduğu yerlerde, o uzun gün veya geceyi, günlerimiz ve gecelerimiz ölçüsüne göre bölüp, hesap ve takdir etmekle vazifelerimizi yerine getiririz. Yani o mıntıkaya en yakın yerin imsakiyesini kullanarak, mevcut gece ve gündüzü, belli bölümlere ayırıp, geceleri, gecede yapılan ibadeti, gündüzleri de, gündüz yapılan ibadeti eda ederiz. Tıpkı yeme, içme, yatma ve kalkmada, tabiî ve fıtrî olarak bu parçalama işini yaptığımız gibi…

Evet aylarca Güneş’in batmadığı ve doğmadığı yerlerde, fıtrat kanunlarına karşı nasıl iki büklüm isek, oruç, namaz ve hac gibi ibadetlerde de, yaşadığımız hayata uygun olarak, aynı ahengi muhafaza etme mecburiyetindeyiz.
Hâsılı, diyebiliriz ki, İslâm, bu hususu da katiyyen ihmâl etmemiş, kutuplara en yakın yerlerden, beş vaktin tahakkuk ettiği bir daireye ait evkât cetvelinin kullanılması prensibini getirmiştir.

Burada diğer bir meselenin de ele alınması uygun olacaktır. O da, vaktin bulunmadığı yerde namazın da tahakkuk etmeyeceği hususudur. Evet, gerçi vakitler namazlara sebeb gösterilmiş ise de, namazın hakikî sebebi Allah’ın emridir. Dolayısıyla vaktin tahakkuk etmediği yerlerde dahi başka bir vakit içinde o namazın kaza edilmesi, ihtiyata uygundur. İşin doğrusunu Allah bilir.