Kur’ân’ın Mucizevî Korunması

By | 13 Nisan 2015

kuranin-mucizevi-korunmasiHiç şüphe yok ki, Kur’ân’ın korunmasındaki en büyük teminat, onu gönderen Allah Teâlâ’nın vermiş olduğu taahhüttür: “Şüphesiz ki, zikri (Kur’ân’ı) Biz indirdik, elbette onu yine Biz koruyacağız.”

Yüce Yaratıcı, Kur’ân’ı, en başta Peygamber Efendimiz, sonra sahabe ve daha sonra gelen hamele-i Kur’ân’ı vesile kılarak korumuştur. Bununla, onu tasdik edenlerin böylesine yüce bir vazifede pay sahibi olarak şereflenmelerini takdir buyurmuştur.

Kur’ân, gökten nazil olduğu şekliyle tespit edilmiş, koruma altına alınmış ve günümüze kadar bir harfi bile değişmeksizin gelmiş yegâne kitaptır. Kıyamete kadar da aslî hüviyetiyle devam edecektir.

Kur’ân, nazmıyla aynı kaldığı gibi, insanlığa sunmuş bulunduğu mesaj ve hakikatlerin tazeliğini ve aşkınlığını korumuştur. Üzerinden sür’atle akıp giden zaman onu eskitememiştir. Birbiri ardınca aleyhine geliştirilen tezler onu yıpratamamıştır. Evet, Kur’ân, nâzil olduğu günden bu yana pek çok itiraza ve tenkitlere uğramıştır, ama, bu mevzuda kurulan bütün mahkemeler onun beraat ve zaferiyle noktalanmıştır.