Kadın-Erkek Arasında Serbest Münasebet

By | 16 Nisan 2015

kadin-erkek-arasinda-serbest-munasebet      Modem toplumlar da ortaya çıkan başka bir felâket de bu oldu: Kadınların erkeklerle serbestçe düşüp kalkması. Yaratılış icabı olarak erkekle kadın arasında mevcut olan cinsî temayül, kadın ile erkek arasındaki serbest münasebet sayesinde sınırı aştı. Her iki cins de birbirlerinin dikkatini çekmek, birbirlerini avlamak için türlü yollara başvurdular. Artık bu gibi şeylerin ayıp yanı kalmadı. Öyle ki “gönül avlama dersleri” bile icad edildi. Bu konuda kitaplar, makaleler yazıldı. İş o dereceye geldi ki bu gibi faaliyetler bir meziyetmiş gibi görüldü. Güzelliği teşhir modası, ahlâkî bağların tümünü kopardı, hayâ ve ar damarlannı çatlattı. Kadınların güzellik ve cazibelerini cinsel bakışlar karşısında alenen teşhir etmeleri yaygınlık kazandı. Çıplaklık ve hayâsızlık en yüksek dereceye çıktı. Denenmedik, yapılmadık bir ahlâksızlık ve hayâsızlık kalmadı. Erkeğin dikkatini çekmek ve şehevî arzularını kamçılamak için rengârenk elbiseler, boyalar, allıklar, pudralar, kremler icad edildi. Bunların yetersiz kaldığı yerlerde ise estetik ameliyatlar. Kadmlann oralan buralan ameliyatlarla yeniden yapıldı. Burnunu, kulaklarını, göğüslerini beğenmeyen kadınlar ameliyat masalanna yatırıldı. Fakat bütün bunlar da kadınlara kâfi gelmedi. Onlar, süslü elbiselerinden de sıkıldılar ve nihayet onlan da çıkanp iyice soyundular.
Öte yandan erkekler de bu iğrenç manzaralara alıştıklan için, yeni şeyler görmek istiyorlardı. Rezaletler, gittikçe artıyordu. Fakat bir müddet sonra hepsinden bıkılıyor, ruhları cinsel tatminsizlik duygusu kaplıyordu. Şehvete karşı hissettikleri şiddetli açlığı gidermek hususunda hiçbir şeyden çekinmediler. Şehevî arzulan kamçılayıp tahrik eden çıplak resimler, porno edebiyatı, seksle ilgili şiirler, kitaplar, dergiler, filimler ve daha nice şeyler piyasaya sürülüyor; böylece bunların gönüllere iyice işlemesine çalışılıyordu. Bu iğrençlikleri gizlemek için de, yapılan faaliyetlere sanat deniliyordu.
Bunların tabii bir neticesi olarak kadının hiçbir değeri kalmadı. Artık o, cinsel arzulan tatmine yarayan bir aletten, bir eşyadan, para babalarının servetlerine servet katmak için kullanılan reklâm aracından başka bir şey değildi.
Bugün, kadın özgürlüğünün, kadın haklarının en yüksek dereceye çıktığı kabul edilen Batı’da, her yıl milyonlarca kadının kocalarından dayak yediği, çeşitli küfürlere maruz kaldığı bilinen bir hakikattir.
Aile içi dayaklar bir yana, Batı ülkelerinde saldırıya uğramak, tecavüz edilmek ve kaçırılmak, kadınların en fazla yüz yüze geldikleri bir durum olarak haberleri meşgul ediyor. Amerika’da şu kadar dakikada bir tecavüz, New York’ta bir saatte şu kadar tecavüz meydana gelmektedir şeklindeki haberleri yazılı basında sık sık görmekteyiz.
Avrupa basınını, televizyonları dolduran haberleri gözlerden saklamak mümkün değildir. Gün geçmiyor ki, kadınlara karşı işlenen tecavüzler, saldırganlıklarla dolu haberler, televizyonlarda ve yazılı basında yer almasın. Bu gibi şeyler adeta basit olaylar içerisinde sayılır oldu.