Hayallerimizi Yaşamak

By | 25 Mayıs 2015

hayallerimizi-yasamakHayallerinizle geleceğinizin temelini atıyorsunuz. Aklınızdan İ geçirip durduklarınız, geleceğinizi inşa etmek üzere biriken tuğlalara dönüşüyor. ABD’nin Ohio Devlet Üniversitesi’nden Tanya ; Chartrand’ın araştırmaları gösteriyor ki, geleceğimiz, derin bilincimize inen, unutup gittiğimiz hayallerimizle ve düşüncelerimizle de şekilleniyor.

İki kız kardeş, çocukluklarında birbirleriyle oynarken, abla, hemşire rolünü tercih etti. Küçük kardeşe ise doktor rolü kaldı. Yıllar
sonra doktor hemşire oyunu gerçeğe dönüştü. Küçük kardeş doktor, büyük kardeş ise hemşire oldu. Küçücük kalpleriyle istediler, arzuladılar, hayal ettiler. Sınırsız Şefkat, oyunlarına kattıkları dileklerini kabul edip hayatlarına sundu. İki kardeşin oyunlarıyla yoğrulan hayalleri bile gerçeğe dönüşebiliyorsa, sizin gözyaşlarınıza karıştırdığınız hayallerinizi başarmanız neden mümkün olmasın?
Türkiye’deki kaymakamların çoğunun Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduklarını biliyor musunuz?
Eskiden sadece iki okuldan mezun olanlar kaymakamlık sınavına girebiliyorlardı. 1992 yılından sonra bütün idari bilimler fakültesi mezunlarına kaymakamlık sınavına girme hakkı verildi. Dikkat ettim. Hâlâ sınavı kazananların büyük çoğunluğu, aynı okuldan mezun olan öğrencilerdi. Niçin?
Çünkü bu okulun öğrencileri başından itibaren kaymakam olma hayalleriyle yaşıyordu. Öğrencilerin Mülkiyeliler Birliği içerisindeki ilişkileri, kendilerine sürekli ; kaymakamlığı telkin ediyordu. Diğer üniversitelerin öğrencileri ise kaymakamlık hedefini ancak mezuniyetten sonra akıllarına getirebiliyorlardı.

Simit satmayı düşünürseniz simitçi olmayla ilgili işler yapmanın yolunu açarsınız. Bilgisayar satmayı düşünürseniz bilgisayar satmanın yollarını öğrenirsiniz. Benimle aynı üniversitenin aynı bölümünden mezun olan bir öğrenci, bilgisayar satmayı kafasına koymuştu. Bilgilerini geliştirdi, toplama bilgisayar hazırlayıp satarak işe başladı. İşini büyüttü. Yıllar sonra bilgisayar parçası almak için iş yerini ziyaret ettiğimde şaşırdım. Üniversitemizden mezun birkaç öğrenciyi mühendis olarak, sekreter olarak çalıştırdığını gördüm. Yeni satış bağlantılarının talimatlarını verirken koşuşturuyordu.

Üniversite yıllarında demokrasiye sadık olduğunu sandığım bir partinin gençlik kollarına destek veriyordum. Sonra sınıf arkadaşım Şerif Çim’i de siyasetin içinde gördüm. O, milletvekili olmayı hedefliyor; bense bunu çok büyük ve imkânsız gördüğümden, hayal bile etmiyordum. Mezun olduk. TBMM’de uzman olarak göreve başladım ve çok geçmeden Şerif Çim milletvekili seçilip geldi. Fakat kaderin Sahibinin hakkında başka bir takdiri daha vardı ve Şerif Çim 1998 yılında bir trafik kazasında vefat etmişti.

Richard Bach gibi, büyük düşünerek yazarsanız kitabınız milyonlar satabilir. Alvvin Toffler gibi, Napoleon Hill gibi, eserlerinizi büyük düşüncelerle oluşturursanız, dünya tarihine geçebilirsiniz. Fiziğiniz ve maddi imkânlarınız çok küçük ve sıradan kalabilir. Buna karşılık kalbinizi, duygularınızı, içtenliğinizi olabildiğince geliştirebilirsiniz. Potansiyelinize inanın! Fakat bir hususu asla unutmayın: Hayat herkese çabasının karşılığını dünyada veya ahirette vermeyi vadeden yüce Yaradan’ın mutlak yapamamak yönetimi altındadır,