Evlilik Sabır Mı?

By | 30 Mayıs 2015

evlilik-sabir-miYENİ EVLİYDİ…
Yokluğa bürünmüştü, yoksulluğa düşmüştü.
Yeni evindeki yokları, var olan tek şeyi ile söyleyerek anlattı babasına.
“Ya Resulullah! Sadece, gece üzerinde yatıp, gündüzleri ise üstüne su serperek oturduğumuz bir koyun postumuz var.”
Peygamberimiz maddede sıfırlanan kızına dedi:
“Sabret kızım! Hz. Musa da on yıl boyunca eşi ile birlikte cübbesinin üzerinde yattı.”
Fatıma, sabretti.
Peygamber gibi sabretti. Hz. Musa gibi sabretti.
Dünya evine girmek diye tanımlanan evlilik, dünyanın ya-şanıp daha çok zevk edildiği, sıkıntıların olmadığı, yoklukların kenarına uğramadığı bir yaşam olarak düşünülür. Gençlere de bu duygular verilir.
Evliliğin sorunlar ve sorumluluklar yeri olduğu hiç akla gelmez, ya da getirilmez.
Peygamberimizin kızı, maddi anlamda, baba evinin çok daha gerisinde, sıfır noktada bir yokluğun içinde yaşıyordu evliliğini.
33 Zevahir,1/51

Peygamberimiz kendisine durumunu arz eden kızına, her defasında sabır tavsiyesinde bulunuyordu. Ona, ahiretin ko¬lay kazanılmayacağı gerçeğini hatırlatıp, büyük zatların ha-yatlarını örnek olarak gösteriyordu.

Evliliği boyunca Fatıma’nın dünyalık hiçbir şeyi olmadı. Maddi anlamda, sıfır yoklukta başlayan evliliği sıfır yoksul-lukla bitti.
Allah’ın isteğiyle Hz. Fatıma’nın evliliği maddi anlamda çok yoksul geçti. Hz, Fatıma’nın ölümünden sonra ise Hz. Ali, çok kazandı. Öyle ki Hz. Fatıma ile evliliği sırasında bir dinarı bulamayan Hz. Ali daha sonraları ise günde 4000 dinar kazanır olmuştu.35
Allah, sevgili Resulünün en çok sevdiği kızını evliliğinde her türlü yoklukla imtihan etti. Peygamberimiz bu evlilikte hep sabır tavsiye ederken, evliliğin sabır olduğu gerçeğini vurguladı. Aynı zamanda da kızını olumsuzluklara karşı sab-rettirerek onun evliliğini ve eşi ile ilişkilerini koruyan baba modelini öğretti bize.
Ve Rabb, her türlü yokluğa sabreden eş modelini gösterdi insanlığa.
Peygamber baba, kendisine yakışan bir üslup ve tavırla sabır ile adımlattırdı kızına rıza mertebelerini…
Hz. Fatıma’nın, evliliğindeki yokluğunu, ihtiyaçlarını, ba-basına anlatması evliliğinden şikayet eden bir genç hanımı akla getirmemelidir.
Bu davranış, her şeyini babası ile paylaşan bir baba kız modelini, göz önüne sermektedir. Her konuyu babasına ra-hatça açıp, ondan her konuda destek ve tavsiye gören evli bir hanım ve her konuda çocuğunu yalnız bırakmayan bir baba modeli söz konusudur.
Babaya şu anlatılır, şu gizlenir anlayışından çok uzak bir baba evlat modelidir onlar.
Hep açlığa maruz kalmış, yoksulluktan şikayetçi olmuş, bu konuda olayları çok anlatılan bir Hz. Fatıma da akla gel-memelidir.
O evliliğinde öyle bir yokluk ve yoksulluk yaşamış ki, çoğu kez temel ihtiyaç maddesi olan ekmeği bile bulamamıştır. Öyle sıfırlanmıştır. Evliliğin meşakkatini çekmiştir. Ama o, bu evliliğine öyle sabretmiş ki, bu sabır ehl-i beyt ile netice vermiş, Hz. Haşan ve Hz. Hüseyin Efendilerimizin neslinin güllerini açtırmıştır.
O gül fidanlarını sabırla dikmiş, nur ve gül neslinin temelini onun peygamber gibi sabrı oluşturmuştur.
Örnek babanın en çok sevdiği kızının evliğinin, zor imti- hanlı olması ve onun da evladına hep sabır tavsiye etmesi, evliliğin, sabırla devşirilen bir güzellik olduğunu tüm insanlara anlatan belirleyici bir örnek olmuştur. Peygamberimiz, kızına belki gözden atlanan bir şeyi çok iyi kavratmıştı:
Evlilik bir imtihandır. Önemli bir kulluk sınavıdır. Bu sınavda herkes çeşitli şekillerde sorulara tabi tutulur. Bu sınavın doğru cevabı ise, soruların kimin tarafından sorulduğunu bilmektir.
Soruların doğru cevaplandırıldığmın göstergesi ise, sabırlı bir duruştur.
Onlar bunu yaptı…
Bu çetin sınav dolu evliliğin bir ucunu, sabır takviyesi ve destekleri ile sevgili baba oluşturdu…
Nitekim, bu çetin hayat sınavına Fatıma, babasının ayrılı-ğından sonra ancak altı ay dayanabildi.
Ne kadar babanın hasreti de dense, bu zor imtihanlı haya¬tın en büyük dayanağı gidince dayanamadı sevgili Hz. Fatıma…
O güçlü bir babaydı…
O, çocuklarına Kadir ismiyle yönelen, dayanak olan bir Baba idi (a.s.m.)…